"Mısır Zindanlarında İdamı Bekleyen Gençler Her An İnfaz Edilebilir"

"Mısır Zindanlarında İdamı Bekleyen Gençler Her An İnfaz Edilebilir"
İHH İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Avukat Sönmez:- "Yargılama sürecine baktığınız zaman, bu gençlerin vücutlarındaki işkence, yanık ve yara izleri hem video görüntüleriyle hem de adli tıp raporlarıyla sabit. Gençler çıkarıldıkları mahkemede işke

ANKARA (AA) - ZUHAL DEMİRCİ - ADAM ABU BASHAL - İnsan hakları savunucuları, Mısır'da bir yargıcın koruma polisini öldürdükleri suçlamasıyla yargılanan ve idama mahkum edilen Mısırlı gençlerin her an infaz edilebileceğini belirterek, idam kararının durdurulması için ulusal ve uluslararası mekanizmaların devreye sokulması ve Mısır yönetimi üzerinde baskı kurulması çağrısında bulundu.

İnsan hakları savunucuları, 23 ila 30 yaşlarındaki tıp, mühendislik ve fen fakülteleri mezunu veya öğrencisi gençlere verilen ölüm cezalarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve avukat Gülden Sönmez, idam kararının temyiz mahkemesi tarafından da onandığını hatırlattı.

Halihazırda Mısır'da adil yargılama yapan bir mahkeme olmaması sebebiyle alınan kararın kendileri için şaşırtıcı olmadığını dile getiren Sönmez, "Yargılama sürecine baktığınız zaman, bu gençlerin vücutlarındaki işkence, yanık ve yara izleri hem video görüntüleriyle hem de adli tıp raporlarıyla sabit. Gençler, çıkarıldıkları mahkemede işkence gördüklerini söylemiş ve özellikle aileleriyle tehdit edilerek işkenceyle bazı ifadeleri vermek zorunda bırakılmışlar. Bunu gençler, mahkemede de dile getiriyorlar. Yargılama sürecinde de kendilerini savunacak hiçbir şey yapamıyorlar. Böyle bir süreçte verilmiş idam kararlarıyla karşı karşıyayız." dedi.

Toplumda "Mısır idam kararları veriyor fakat bu cezalar infaz edilmiyor" şeklinde yanlış bir algı olduğuna değinen Sönmez, daha önce ölüm cezası verilen çok genç bir üniversite öğrencisinin infaz edildiğini hatırlatarak, bu algının gerçeği yansıtmadığını belirtti.

"Biz şunu söylüyoruz. Birincisi mutlaka adil bir yargılama sağlanacaksa, yargılamalar yeniden gerçekleştirilsin. İkincisi bu gençlerin sesini duyurabileceğimiz neresi olursa olsun mektuplarla, açıklamalarla yetkili ve ilgili tüm mercilere başvurarak, bu idam kararlarının infazını durdurmak zorundayız." diyen Sönmez, Mısır hapishanelerindeki kötü muamele, işkence ve idamlara uluslararası toplumun vakıf olduğunu ve binlerce insanın masum oldukları halde cezaevlerinde tutulduğu bilgisinin hazırlanan raporlarda yer aldığını söyledi.

İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi kuruluşların yanı sıra Müslüman ülke liderlerini hapishanelerde idamı bekleyen gençlerin sesine kulak vermeye davet eden Sönmez, idamların önlenmesine yönelik mektuplar gönderdiklerini ve imza kampanyaları başlattıklarını kaydetti.

- "İdam kararlarının durdurulması için önümüzde 7 günlük bir süre var"

İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkanı Avukat Cihad Gökdemir, tamamen masum oldukları Mısır kamuoyu tarafından bilinmesine rağmen gençler hakkında idam kararı alındığını ve kararın Yargıtay'a da ulaştığını anlattı. Gökdemir, "Bu sürecin durdurulabilmesi için önümüzde 7 günlük bir süre var. (Şu ana kadar) Herhangi bir olumlu gelişme maalesef yok fakat bizim açıklamamız hem ulusal hem de uluslararası alanda epeyce ses getirdi ve bir hareketlenme oldu. Birleşmiş Milletlere, Afrika Birliğine ve Avrupa Birliği'ne, Mısır'a baskı yapabilecek bu tür uluslararası mekanizmalara bu meseleyi duyurmak ve onlara ulaşarak 7 gün içerisinde bu idamları durdurmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Mısır cephesinden son dönemde konuya ilişkin olumlu ya da olumsuz herhangi bir açıklamanın yapılmadığına dikkati çeken Gökdemir, "Mısır medyası, maalesef bu konuyla ilgili haber bile yapamıyor çünkü bu gençler orada tamamen suçlu ve terörist göründükleri için yapılabilecek herhangi bir haberde o haberi yapan gazete ya da televizyon dışlanma korkusu yaşadığı için onlarda bu konunun haberini yapamıyorlar." diye konuştu.

Mısır'da idam kararı verilen bu gençlerin sadece sosyal medya hesapları üzerinden gündeme getirilebildiğine işaret eden Avukat Gökdemir, gençlere verilen ölüm cezasına ilişkin herhangi bir haberin Mısır medyasında yer almadığını bildirdi.

- "Gençler her an infaz edilebilir"

İHAK Genel Sekreteri Ahmet Zeki Olaş, idama mahkum edilen gençlerle ilgili sürecin 28 Ocak 2014'te Mısır'ın Mansura kentinde bir polis memurunun öldürülmesi sonucu şehirde yürütülen büyük çapta keyfi tutuklamalarla başladığını anlattı. Olaş, "Öğrencilere gözaltında bulundukları süreçte çok yoğun işkence yapıldı ve polisi öldürdüklerini, örgütlü bir yapı olduklarını ve terör örgüt üyesi olduklarını kabul etmeleri istendi." ifadelerini kullandı.

Olaş, gençlerin baskı ve tehditle gözaltında suçlamaları kabul ettikten sonra çıkarıldıkları ilk mahkemede, savcıya kötü muamele ve işkence gördüklerini adli tıp raporlarıyla göstererek anlattıklarını söyledi.

Cinsel taciz ve elektroşok gibi işkence yöntemleri altında verdikleri ifadelerin kabul edilmemesi talebinde bulunan gençlerin, daha sonra savcı tarafından Kahire'de işkence gördükleri yere yeniden gönderildiğini söyleyen Olaş, "Gençler aynı işkence sürecini tekrar geçtikten sonra polisi öldürdüklerini zorla itiraf ettiriyorlar." diye konuştu.

Olaş, işkence altında zorla alınan itirafın ardından gençlere ölüm cezası verildiğini ve temyiz mahkemesinin 7 Haziran’da idam kararlarını onadığını hatırlatarak, "Haziran sonuna kadar Sisi tarafından, çünkü devlet başkanının müdahale yetkisi bulunuyor, müdahale edilmezse bu gençlerin idamı kesinleşiyor. Bu şu demek, her an infaz edilebilirler. Daha önce örnekleri oldu. Bir sabah kalktığımızda hepsi birden infaz edilmiş olabilir. Çünkü karar ve süreler vesaire bitmiş oluyor." dedi.

Gençlerin ailelerin avukatları aracılığıyla ikinci bir itiraz başvurusu yaptığını ve bu itirazın daha üst bir heyet tarafından değerlendirildiğini anlatan Olaş, "Daha önce emsal davalarda verdikleri kararlara binaen buradan çok büyük bir şey çıkacağını zannetmiyoruz. Dolayısıyla hukuki süreç büyük ölçüde bitti gibi görünüyor. Tamamen Mısır'daki mevcut Sisi yönetiminin kararın durdurulmasıyla ilgili bir kanaati olmazsa infazların uygulanma riski var gibi görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ahmet Zeki Olaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu gençlerin çok açık ve net bir şekilde işkence gördüğü video kayıtlarında da bariz bir şekilde görülüyor. Biz şunu demek istiyoruz; işkence bir insanlık suçudur, adil yargılanma ise temel bir insan hakkıdır. Bu gençler işkenceye maruz kaldılar ve bu ifadeleri işkence altında verdiler. Dolayısıyla biz bu yargılama sürecinin gerçek bir adil yargılama süreci olabilmesi için yeniden başlatılmasını savunuyoruz. İkincisi, gençlerin şu ana kadar son 2-3 yıl içinde gördükleri işkenceler için de bir yargılama süreci başlatılmasını talep ediyoruz."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.