Mısır'da "Zorla Kaybetme" Vakaları

KAHİRE (AA) - Mısır'da 6 insan hakları kuruluşu ile aralarında hukukçular, akademisyenler ve siyasetçilerin de bulunduğu 150 kişi, Zorla Kaybedilenlerin Aileleri Birliği Koordinatörü ve Avukat İbrahim Mutevelli'nin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Ülkedeki 6 insan hakları kuruluşu ile 150 kişi tarafından yayımlanan ortak bildiride, Mısır makamları tarafından hakkında 15 gün gözaltı kararı çıkarılan Mutevelli'nin serbest bırakılması çağrısı yapıldı.

Ayrıca 2013'ten bu yana kayıp olan Mutevelli'nin oğlu Amr'ın akıbetinin de kamuoyuyla paylaşılması istenen bildiride, Zorla Kaybedilenlerin Aileleri Birliği Kurucu Üyesi insan hakları aktivisti Hanan Bedreddin'in de serbest bırakılması ve hukuki çalışmaları nedeniyle hapsedilen Bedreddin'e yöneltilen suçlamaların düşürülmesi talep edildi.

Bildiride Mutevelli'nin, İçişleri Bakanı Mecdi Abdulgafur ve Tora'daki hapishane idaresi aleyhine Yüksek Devlet Güvenlik Savcılığına sunduğu işkence şikayetleri hakkında Mısır Başsavcılığının soruşturma açması talebine de yer verildi.

Konuyla alakalı Mısır makamlarından herhangi bir açıklama yapılmadı.

Yüksek Devlet Güvenlik Savcılığı, 13 Eylül'de "yalan haberler yaymak" suçlamasıyla hakkında soruşturma açılan İbrahim Mutevelli'nin 15 gün gözaltında tutulmasına karar vermişti.

Mısır makamları, 10 Eylül'de İsviçre'nin Cenevre kentine gitmek üzere olan Mutevelli'yi gözaltına almıştı.

Mısır'da bağımsız insan hakları örgütü "Mısır Özgürlükler ve Haklar Koordinasyonu"nun yayımladığı raporda, 2017 yılının ilk 6 ayında ülke genelinde 254 kişinin zorla kaybedildiği bildirilmiş, kaybedilenlerin tamamının erkek olduğu, yaşlarının 18-35 arasında değiştiği kaydedilmişti.

Uluslararası hukuk literatüründe "zorla kaybetme" terimi, "muhalif grupları bastırma ve sindirme amacıyla uygulanan şiddet yöntemi" olarak tanımlanıyor.

Mısırlı yetkililer, insan hakları örgütleri tarafından bu konuda yapılan çalışma ve raporları kabul etmiyor. Yetkililer, Mısır'da yasal olmayan yöntemlerle gözaltına alınan veya alıkonulan hiç kimse olmadığını ifade ediyor.