NEDEN İNCİRLİK?

NEDEN İNCİRLİK?
Bölgede ABD’nin eski rolüne Rusya mı soyunuyor, Rusya İncirlik Üssü’nü kullanmayı neden istiyor?

İncirlik üssü: Ortadoğu’yu dizayn merkezi mi? Türkiye’nin koruma kalkanı mı? ABD’nin ipek eldivenli demir yumruğu mu? NATO sorumluluğu mu? Hollywood’un Ortadoğu film platosu mu?

Takvimler 1951 yılını gösterdiğinde Adana’nın İncirlik semtinde bir inşaat çalışması başlamıştı. Bir sürü söylenti vardı inşaata dair Amerikalılar İncirlik’e taşınıyor, İncirlik’e nükleer silah depolayacak, Amerika Türkiye’den toprak satın burada ilginç deneyler gerçekleştirecek, Amerika Ortadoğu’yu buradan yönetecek, Amerika’nın Türkiye eyaletini idare merkezi burası ve daha bir sürü Amerika…

İncirlik Hava Üssü, Adana ili sınırları içerisinde, şehir merkezine yaklaşık 13 kilometre mesafede.

O zamanlar televizyon yoktu. Gazeteler herkese ulaşmıyordu. Haber ağları bu kadar gelişmemiş, insanlar günlük olaylar karşısında bu kadar çok şeyi bilmiyordu. Söylenceler kulaktan kulağa yayılırken Türkiye’nin NATO’ya üye olacağı ve artık başının belaya girmeyeceğini, eğer başı belaya girerse Batı’nın kendisine koltuk çıkacağı yönündeydi. Artı4k ne U2 casus uçukları, ne de füzeler Türkiye’yi tehdit edemeyecekti. En önemlisi de Rusya tehdidi tabii ki, ancak bunun dışında Türkiye İncirlik yüzünden çok defa savaşın eşiğine gelecekti… İşte o zamanlar, aralarında bir grup mühendisin bulunduğu Amerikalılar İncirlik’e gelmişler, yanlarında tercüman ve devlet yetkilileri Türklerle İncirlik’in, Adana’nın çarşılarında dolaşmaya başlamışlardı. Malzeme, eleman ihtiyacını gidermek için…  

Türkiye NATO’ya üyeliği beklerken, İncirlik’te nihayetinde inşaat çalışmaları başladı. Çalışmalar kısa sürede tamamlandı. Türkiye NATO ülkesi olmuştu bu arada. Ancak İncirlik’in o günden bugüne uluslar arası statüsü – İncirlik NATO üssü mü, Amerikan üssü mü tartışması netlik kazanmadı. Tartışmalar bugünlere kadar sürdü. Hâlâ da sürmekte.

LÜBNAN KRİZİNDEN 15 TEMMUZ’A İNCİRLİK

İncirlik yıllar içinde o kadar önemli hale geldi ki, Türkiye’deki Başbakan Adnan Menderes ile arkadaşları ve Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmasında bile rol oynadığı iddialarına kadar gündemden düşmedi. Bir sürü sosyal olayda, anarşide, ya da eylem ve devrim yapma girişimlerinde İncirlik hep gündemde oldu. “Amerika defol” lafı İncirlik üzerinden söylendi.  

İncirlik’te Türkiye’de yeni bir darbenin olduğu 1980’li yılların ardından üste önemli iyileştirmeler yapıldı, özellikle bu tarihten sonra: ABD askeri kaynaklarında, bugün burada yaklaşık 2 bin 500 civarında ABD askerinin bulunduğu belirtiliyor. Buradan düzenlenen askeri operasyonların NATO kapsamında olduğu durumlarda, zaman zaman bu üsse başka ülke askerleri de konuşlandırılıyor. Üste bir Türk birliği de yer alırken, sivillerin yaptığı bazı işler için Türkiye vatandaşları da istihdam ediliyor. İncirlik üssü, askerlerin aileleri de eklendiğinde binlerce kişilik bir nüfusu barındırıyor. Üssün içinde pist, eğitim alanı ve komuta merkezi gibi askeri alanların yanı sıra burada görev yapan subayların konutları da yer alıyor. Ayrıca tesisin içinde ABD’li zincir restoranlar, Amerikan mallarının satıldığı büyük süpermarketler, basketbol ve beyzbol sahaları gibi tesisler de yer alıyor. Üste görevli askerlerin aile üyeleri dışında, sivillerin buraya giriş için özel izin alması gerekiyor. Ancak buraya Hollywood izinsiz giriyor, bölgede Amerika’nın yaptığı çok değişik ve çeşitli olayları film haline getiriyor. Hoş bu filmlerin bazılarında Amerika’nın kendine yönelik özeleştirisi de olsa filmler daha çok Amerika’nın bilgedeki gücünü göstermesi açısından son derece önemli.

İncirlik ile ilgili daha doğrusu hukuki statüsüyle ilgili bugüne kadar beş uluslararası anlaşma yapıldı. Şu anda geçerli olan ABD ile Türkiye’nin 1980 yılında imzaladığı ‘Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması’ (SEİA).

Son yirmi otuz yıl içinde İncirlik hiçbir üssün önemli olmadığı kadar önemli hale gelirken, NATO hedef ve anlaşma ilkelerine aykırı ve alan dışı olarak 1958 Lübnan krizinden başlamak üzere, Körfez Savaşı, Afganistan işgali, Irak işgali sırasında önemli görevler üstlendi.

1991 Körfez krizi sırasında, üsten kalkan Amerikan uçaklarının Irak üzerinde 14.000 saat uçtuklar, 3.000 adet bomba attılar, 100 füze fırlattılar ve 4 Irak uçağını düşürdü; yani toplam 100 saldırı “paketi” İncirlikte hazırlandı.

İncirlik Üssü kuş uçuşu Afganistan’a 8 saat uzaklıktadır. Bu sayede”“Özgürlüğü Sürdürme Operasyonu” adı altında İncirlik Afganistan’a o korkunç yıllarında lojistik destek verdiğini biliyoruz.

NATO nezdinde Silahlı Servisler Komisyonu üyesi senatörlerin; “Afganistan ve Irak’a indirilen kargonun yaklaşık yarısı İncilik Üssü’nden gelmektedir... Irak’a lojistik destek veren kargonun yaklaşık yüzde 70’i İncirlik Üssü’nden gelmektedir. Yine bu kargoların kullandığı ve ikmal ettiği yakıtın üçte biri ya Türkiye’den gelmektedir ya da Türkiye üzerinden” dediler.

İncirlik Üssü’nde, 2004’ten bu yana üssün Amerikan askerlerine terminal görevi yapıyor, kargo uçaklarının lojistik destek alıyor.

İNCİRLİK’TEKİ NÜKLEER GÜÇ

İncirlik Üssü’nde, 2006 yılında, üzerinde patlayıcı madde yazılı tırlar üsten çıkıp İskenderun Limanı’na, oradan Güney Kıbrıs’taki Agratour Üssü’ne oradan da Lübnan ve Filistin’e karşı kullanılmak üzere İsrail’e gitti.

Ulusal Kaynaklar Savunma Konseyi’nin Şubat 2005 tarihli Hans M.Kristensen tarafından düzenlenmiş “Avrupa’daki Amerikan Nükleer Silahları” konulu raporuna göre, üste, yerleştirilmeleri 1998 yılında tamamlanmış 90 adet B-61 tipi nükleer başlığın bulunuyor.

Amerikan Biliminsanları Federasyonu’ndan Hans M.Kristensen’in “Amerikan Hava Kuvvetleri Nükleer Silahlar Politikaları ve Prosedürleri Bülteni”ndeki bilgilere dayanarak hazırladığı 19 Haziran 2008 tarihli raporuna göre, bu bombaların bulunduğu üslerin ek güvenlik önlemleriyle güçlendirilmesinin gerekli olduğu, aksi halde bulundukları konumda ve yerde tehlike yaratacak durumda.

İNCİRLİK İLE İLGİLİ “GİZLİ” KARARNAME

4 Nisan 1949’da imzalanan NATO Washington Anlaşması, 29 Mart 1980 tarihli Ankara Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşma maddelerine göre, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51.maddesinde belirtilen “ortaklaşa kendini savunma doğal hakkı” bağlayıcılığında, BM Güvenlik Konseyi’nin bu yönde herhangi bir kararı olmadığı, Türkiye’nin meşru müdafaa durumunda bulunmadığı ya da NATO’nun bu yönde bir kararı olmadığı halde, üssün, ABD’nin Irak ve Afganistan’a yönelik harekatlarında saldırı amaçlı ya da saldırıya destek amaçlı kullanılmasının hukuken mümkün olmadığını da belirtiliyor. Ancak kullanıldı.

BM Genel Kurulu’nun “saldırının tanımı” kararına göre, İncirlik’in ABD Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanımı; “ülkesini, üçüncü bir devlete karşı saldırı maksadıyla yabancı bir devletin kullanımına açan devletin eylemi de saldırı fiilini oluşturur” maddesi, “bir devlet tarafından veya onun adına, silahlı güç işlevini görmek üzere bir başka devlete karşı silahlı çetelerin, toplulukların, düzensiz kuvvetlerin veya paralı askerlerin gönderilmesi eylemlerini ve uygulamalarını saldırı fiili” olarak tanımlayan madde de var.

Bütün bunların yanı sıra, yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmalarına izin verme yetkisi, Anayasa’nın 92 maddesi uyarınca, TBMM’de olmasına karşın, uluslararası hukukun meşru saymadığı halde, üsle ilgili karar alma yetkisinin Bakanlar Kuruluna veriliyor. Yani İncirlik’in arkasında Meclis değil Başbakanlık, hükümetler var, denilebilir.

Zira 23 Haziran 2003 tarihinde imzalanan gizli bir Bakanlar Kurulu kararıyla İncirlik Üssü’nün ABD Silahlı Kuvvetleri tarafından, lojistik amaçla ve transit geçişler için kullanılmasına izin verildi. Bu kararnamenin her yıl uzatılarak bugüne kadar hükmünü sürdürdü.

Bütün bunları biliyor olmasına rağmen ne yapılıyor derseniz? Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK) kurulduğu günden bu yana Afganistan ve Irak işgaline karşı çıkıyor, 2005’ten bu yana “İncirlik Üssü Kapatılsın” kampanyası sürdürüyor, Bilgi Edinme Yasası’nın sağladığı hakla, Başbakanlığa, 2003 yılında imzalanan İncirlik Üssü’nün kullanımına ilişkin gizli kararnamenin içeriğini soruyor, Anayasa’nın 92.maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle, gizli kararnamenin iptal edilmesi için dava açıyor, paravan Path Corporation şirketine ait gözüken CIA uçakları, içerisindeki “terör zanlıları” ile Sabiha Gökçen Havaalanında 28 saat “yakıt ikmali” yaptığında protesto ediyor, ikmalin bu denli uzun sürme nedenini ve taşınan kargonun niteliğini soruyor, bileşenlerinden MAZLUMDER 2002’den bu yana Guantanamo’da yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekiyor.

Bu arada neler oluyor derseniz?

Türkiye, Irak Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) Suriye’nin kuzeyindeki El Bab kasabasından çıkartmak için başlattığı operasyona uluslararası koalisyondan gelen desteğin yetersiz olduğunu belirterek tepki gösteriyor. Son olarak iki bakan, yaptıkları açıklamalarla, ABD’ye yönelik eleştirilerini sürdürdü ve Adana’da bulunan İncirlik Hava Üssü’nün durumunu da tartışmaya açtı. Savunma Bakanı Fikri Işık, IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyonun El Bab operasyonuna yeterince destek vermemesinin düşündürücü olduğunu belirtti ve ‘bu durumun İncirlik Üssü’nü sorgulattığını’ söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, ABD’nin önemli bir müttefik olduğunu ifade etti ve IŞİD’e karşı yeterli destek alınmadığında buna kamuoyunun tepki gösterdiğini belirtip, “Halkımız da o zaman diyor ki, bunları niye tutuyorsunuz İncirlik Üssü’nde” diye konuştu. Ancak Çavuşoğlu, şu anda gündemlerinde İncirlik üssünün kapatılması gibi bir konunun olmadığını da söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da haftalık bilgilendirme toplantısında (2016) İncirlik Üssü’nün kapatılma hakkıyla ilgili bir soru üzerine, “Bu hak her zaman bizim elimizde var. Ama dediğim gibi önce şartlar değerlendirilir. Egemenlik hakları çerçevesinde tasarruf hakkı bizdedir” dedi. Ayrıca, Hürriyet gazetesi köşe yazarı Abdülkadir Selvi de her ne kadar Bakanlar Kurulu’nda tartışmaya açılmamış olsa da, bazı bakanların İncirlik’in ABD’ye açılmasının ardından Türkiye’deki saldırılarda bir artış yaşandığı kanaatinde olduğunu yazdı.

“İNCİRLİK TÜRKİYE’NİN MALI”

İncirlik Üssü adlı bir kitap yayımlayan akademisyen Selin Bölme’ye göre, söz konusu üs Türkiye’nin malı ve ABD’nin askeri varlığı ve faaliyetlerinin, tamamen NATO savunma görevleri çerçevesinde kalması gerekiyor. Bölme, 2012 yılında yayımladığı bir makalede, “İncirlik’in de dahil olduğu SEİA’da adı geçen üs ve tesisler, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde olmakla birlikte, SEİA ile ABD’nin kullanımına NATO anlaşması doğrultusunda ve NATO savunma planları çerçevesinde kullanılmak üzere tahsis edilmişlerdir” diyor. Ancak fiili durumda, İncirlik Üssü’nün açıldığı tarihten bu yana NATO operasyonları dışında ABD güçlerinin kendi faaliyetleri için de kullanıldığı birçok durum yaşandı.

Türkiye’de böyle bir üssün varlığı daha önce ne gibi tartışmalara neden oldu, derseniz? Şöyle: İncirlik Üssü, bir yandan ABD ile Türkiye’nin müttefiklik ilişkilerinin en önemli unsurlarından biri olurken, diğer yandan da her iki ülkenin birbirine karşı diplomatik pazarlıklarda kullandığı en önemli kozları arasında yer alıyor. ABD, 1970’li yılların ortasında, Türkiye’ye silah ambargosu uygulamaya karar verdiğinde Ankara da buna İncirlik’le yanıt verdi.

Türkiye, sınırları içinde ABD’nin kullanımındaki üsleri kapattı ve buraların kontrolünü TSK’ya devretti. Bu dönemde, ABD Kongresi’nin Eylül 1978’te Türkiye’ye uyguladığı ambargoyu kaldırması ve askeri yardımları yeniden tahsis etmesi üzerine üs de normal faaliyetlerine geri döndü. Aynı yıl içerisinde iki ülke arasındaki askeri ilişkilerin temelini oluşturan yeni işbirliği anlaşması (SEİA) ile ilgili görüşmeler de başladı.

ÇÖL FIRTINASI VE İNCİRLİK

Üs, yukarıdaki satırlarda da kısa değinildiği gibi 1990-1991 yıllarındaki Birinci Körfez Savaşı’nda ABD güçleri için kritik bir rol oynadı. İncirlik’te bulunan 140 uçakla Irak’ın kuzeyindeki kara güçlerine destek verildi. ABD ordusuna göre, kuzeyde yürütülen operasyonlar Irak’ın da güçlerini kuzey ile güney arasında bölmesine neden oldu ve Çöl Fırtınası harekâtında ABD’nin elini rahatlattı.

Körfez Savaşı sırasında, İncirlik’e Saddam Hüseyin’in elindeki Scud füzelerine karşı Patriot hava savunma sistemi kuruldu. Şubat 1991’de savunma sistemine dahil bir Patriot füzesi fırlatıldı ve bu da Adana’da sirenlerin çalmasına neden oldu. ABD ordusu o dönemde bu füzenin yanlışlıkla fırlatıldığını söyledi.

Üsle ilgili en önemli tartışmalardan bir diğeri de, Körfez Savaşı sonrası Kuzey Irak’taki Kürt mültecileri korumak ve insani yardım götürmek için başlatılan operasyonun hava gücünün burada konuşlandırılması oldu.

Türkiye’de ‘Çekiç Güç’ olarak bilinen bu birliğin desteklediği Huzuru Temin Harekâtı, birçokları tarafından hem Kuzey Irak’ta fiili özerk bir Kürt bölgesinin oluşması hem de 1990’lı yıllarda PKK’nın güç kazanmasının nedenleri arasında gösterildi.

Son olarak, İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van, 15 Temmuz darbe girişimine destek verdiği gerekçesiyle tutuklanan isimler arasında yer alıyor.

New York Times, Van’ın tutuklanmadan öne ABD’den sığınma talep ettiğini ancak bu talebin reddedildiğini duyurmuştu. O dönemde hükümete yakın bazı basın organlarında, darbe girişiminin İncirlik’te planlandığı ve ABD destekli olduğu yönünde iddialar ortaya atılmıştı.

İncirlik Üssü bugüne kadar hangi askeri operasyonlarda, nasıl kullanıldı, diye soruyorsanız:

Her ne kadar NATO savunma planları kapsamında kullanılması öngörülse de, bu hava üssü bugüne kadar ağırlıklı olarak ABD’nin askeri operasyonlarında önemli rol üstlendi. Bu operasyonların önemli bir kısmı, uzmanlara göre NATO planları kapsamında olmamasından dolayı esasen uluslararası anlaşmaların da ihlal edildiği anlamına geliyor.

Yine yukarıdaki satırlarda da yer aldığı gibi ilk dönemdeki adıyla Adana Hava Üssü, ilk olarak 1955 yılında önce ABD Hava Kuvvetleri’nin meteorolojik ölçümlerinde kullandığı hava balonlarının iniş kalkışı için, daha sonra da Sovyetler Birliği’ni izlemek için geliştirilen U-2 casus uçakları tarafından kullanıldı. Mayıs 1960’ta bir U-2 casus uçağının Sovyetler tarafından füzeyle düşürülmesinin ardından bu operasyona da son verildi. 1958 yılında Başkan Eisenhower’ın talimatıyla Lübnan krizine müdahale için bu üsse savaş uçakları konuşlandırıldı. Dönemin Lübnan Cumhurbaşkanı Camille Chamoune, iç savaşa doğru evrilmeye başlayan muhalif hareketleri bastırmak amacıyla ABD’den askeri destek talep etmişti.

Soğuk Savaş döneminde ağırlıklı olarak istihbarat toplama ve caydırıcılık amacıyla faaliyet gösteren üs SSCB’nin yıkılmasının ardından ABD askeri operasyonlarında önemli rol üstlendi.

Birinci Körfez Savaşı’nda Kuzey Irak’taki Amerikan birliklerine hava desteği buradan gönderilirken, 2003 yılındaki Irak işgali sırasında ise hazırlanan tezkerenin TBMM tarafından reddedilmesi nedeniyle sadece lojistik destek amacıyla kullanılabildi.

Bu üsten ayrıca 11 Eylül saldırılarının ardından başlatılan Afganistan operasyonu kapsamında insani yardım gönderildi.

Pakistan depremine gönderilen insani yardımlar da yine buradan yönetildi ve 2006 yılındaki Lübnan-İsrail çatışmaları sırasında Lübnan’daki ABD vatandaşları da bu üs üzerinden tahliye edildi.

ABD, 2014 yılında Irak-Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı hava operasyonlarına başladı ve Temmuz 2015’te de Türkiye bu harekât kapsamında İncirlik Üssü’nün kullanılmasına izin verdi.

IŞİD İLE MÜCADELEDE İNCİRLİK’İN ROLÜ

İncirlik Üssü ABD için neden önemli sorusunun cevabına gelince: Soğuk Savaş’ın bitmesinin ardından NATO’nun güney kanadının eski stratejik önemini kaybettiği yorumları yapılmaya başlanmıştı. Ancak Orta Doğu’daki gelişmeler, bu üssün stratejik önemini hızla yeniden kazanmasına neden oldu. İncirlik şu anda IŞİD’le mücadele kapsamında düzenlenen operasyonlar açısından en stratejik yerlerden birisi.

İncirlik Üssü, özellikle coğrafi konumu ve yerleşik düzeniyle ABD’ye Orta Doğu bölgesindeki operasyonları için maliyet ve zaman açısından önemli avantajlar sunuyor. Peki İncirlik Üssü’nde nükleer silah var mı, derseniz? Bu konuda yapılmış resmi bir açıklama bulunmuyor. Ancak NATO’nun Türkiye’de taktik nükleer silah tuttuğu da uzmanlar tarafında dile getirilen ve henüz yalanlanmayan iddialar arasında yer alıyor.

New Yorker dergisinde darbe girişiminden birkaç gün sonra çıkan bir makalede, ‘İncirlik Üssü, NATO’nun en büyük nükleer silah depolama tesisine ev sahipliği yapıyor’ ifadesi yer aldı. Yine yukarıdaki satırlarda da değindiğimiz gibi Nükleer silahlar konusunda dünyanın önde gelen uzmanları arasında gösterilen Amerikan Bilim Adamları Federasyonu Nükleer Bilgi Projesi Direktörü Hans M. Kristensen’e göre, İncirlik’te yeraltında bulunan depolama tesislerinde yaklaşık 50 adet B-61 hidrojen bombası tutuluyor.

Guardian gazetesi, Temmuz 2016’da yayımladığı bir yazıda, Türkiye’deki kötüleşen güvenlik durumunun nükleer silahların güvenliğiyle ilgili ciddi endişeler yarattığını öne sürdü. Yazıya göre, Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda ve Türkiye’de toplam 180 adet B-61 bombası bulunuyor. Yine ABD basınında o dönemde, Amerikan hükümetinin İncirlik’in güvenliğini artırmak için milyonlarca dolarlık yatırım yaptığı belirtilmişti.

ABD basınında da bir süredir, Kuzey Irak’taki Kürt bölgesi ya da Ürdün gibi Türkiye’ye alternatif üst kurulabilecek yerlerin incelenmesi gerektiği yönünde bazı yazı ve yorumlar çıkıyor.

ABD İNCİRLİĞİ YERİNE RUS İNCİRLİĞİ

Times: Rusya İncirlik’i kullanmak için ‘Türkiye’ye baskı yapıyor’. Times gazetesi, Rus yetkililerin açıklamalarına dayandırdığı haberinde Moskova’nın İncirlik Hava üssünü kullanabilmek için Türkiye’ye baskı yaptığını yazdı. Gazetenin haberinde Rusya Federasyon Komitesi Dış İlişkiler Komitesi üyesi İgor Morozov ve Federasyon Konseyi Savunma Komitesi Başkanı Viktor Ozerov’un Rus medyasına yaptığı açıklamalara yer verildi.

Izvestia gazetesine konuşan Morozov, ‘Rus jetlerini ve bombardıman uçaklarının İncirlik Üssü’ne erişimine izin vermenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kremlin ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirme çabasının ‘mantıklı bir devamı’ olacağını söyledi. Morozov, “Nato’nun İncirlik Hava üssünü ana hava üssümüz olarak kullanmamız Erdoğan’ya varılacak anlaşmaya kaldı” dedi ve ekledi: “Bu, Rus hava kuvvetlerinin IŞİD’i ve diğer cihatçı grupları ‘sürekli bombardıman’ altında tutmasını ve savaşı hızla bir çözüme kavuşturmasını sağlayabilir.”

“Göreceksiniz, bir sonraki üs İncirlik olacak. Bu Putin için yeni bir zafer daha olacak.” Times gazetesi Morozov’un bu sözlerini aktarırken, Rusya’nın Suriye’ye hava saldırıları düzenlemek için İran’daki üssü de kullandığını hatırlatıyor. Gazete ayrıca Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Ozerov’un da RIA Novosti haber ajansına yaptığı şu açıklamayı da aktardı: “Rusya’nın İncirlik Hava Üssü’ne ihtiyaç duyup duymadığı henüz netlik kazanmadı. Ama bu yönde alınacak bir karar Türkiye’nin Suriye’de yürütülen terörle mücadelede Rusya’yla işbirliği yapmaya gerçekten istekli olduğunu gösterebilir.”

Amerikan basını, Türkiye’nin ABD savaş uçaklarına IŞİD’e karşı hava operasyonlarında İncirlik askeri üssünü kullanma izni verdiğini duyurdu. ABD yönetiminden yetkililer, bu bilgiyi teyit ediyor. Ancak İncirlik’i kullanma izninin sadece ABD uçaklarını mı içerdiği, koalisyonun diğer uçaklarını da kapsayıp kapsamadığı net değil.

İNCİRLİK’TEKİ PİST SIRADAN BİR PİST DEĞİL

İncirlik üssünün ABD için önemi…  ABD’nin Orta Doğu operasyonları her gündeme geldiğinde neden İncirlik’i kullanmak istiyor? Bu sorunun yanıtının iki ayağı var. Bunlardan birincisi, İncirlik Türkiye’ye ait olmakla birlikte NATO standartlarında ve NATO operasyonlarında kullanılan, ABD ordusunun çok yakından tanıdığı bir üs. ‘Sıradan bir pist değil Dolayısıyla Amerikan hava kuvvetleri için herhangi bir pistten ibaret değil. İkincisi de, üssün yeri; ABD’nin Orta Doğu’da izleme faaliyetleri ya da operasyonlar düzenlediği bölgelerine yakınlığı. Soğuk savaş sırasında ABD’nin kilit operasyon merkezlerinden biri olarak kullanılmış; zaman zaman da krizlerin odağında yer almıştı.

Türkiye ile ABD arasında üssün neden olduğu kriz Türkiye açısından önemliydi: Washington yönetiminin Küba füze gerilimi sırasında Sovyetler ile yaptığı pazarlıkta üsteki nükleer füzelerin kaldırılmasını kabul etmesiyle patlamıştı.

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında ABD’nin silah ambargosuna karşılık Türkiye’nin İncirlik’in kullanımını askıya alma kararı, ambargonun kaldırılmasıyla ortadan kalktı. 1990’larda ABD’nin Irak’ın kuzeyinde uçuşa yasak bölge uygulamasını denetlemek için kullandığı üs, daha sonra Afganistan ve Irak savaşları için lojistik merkezi olarak işlev gördü. 1991’deki Irak savaşı sırasında aktif olarak kullanılan üste, Saddam Hüseyin’in Scud füzelerine karşı patriotlar konuşlandırılmıştı. Şu anda üste keşif görevi yürüten Amerikan İnsansız Hava araçları var. Türkiye ile ABD arasında şimdi varılan anlaşmayla silahlı insansız hava araçları da kullanılabilecek. Amerikan hava kuvvetleri için Suriye operasyonlarında üssün sağlayacağı kolaylık sağlayacağı zaman ve coğrafi avantaj olacak.

Şu anda Amerikan savaş uçakları, Suriye’deki IŞİD hedeflerini Kuveyt ve Basra Körfezi’nden kalkan savaş uçaklarıyla vuruyor, en azından basına yansıyan buydu. Sonrasında uzmanlara göre, artık istihbarat alındıktan bir kaç dakika sonra savaş uçakları IŞİD hedeflerine saldırabilecek. Times gazetesi, bu gelişmenin Batı’yı rahatsız edebileceğini ve Soğuk Savaş’ın başlamasından bu yana Türkiye’nin NATO müttefikleriyle ilişkisinde en temel değişime işaret edebileceğini yazıyordu.

Ancak, Rusya ile Türkiye arasındaki yakınlaşmaya da dikkat çekilen haberde “(Rusya ile Türkiye’nin) uzlaşması, Ankara’nın dış politikasındaki büyük politika değişikliğinin bir parçası, bu da Erdoğan’ın kendisini Orta Doğu’daki çatışmalardan kurtarmaya çalıştığı izlenimini doğuruyor” dendi. Times, ABD’nin Suriye’de YPG’yi desteklemesine karşı çıktığını, darbe girişiminden sonra Türkiye’de ABD karşıtlığının yaygınlaştığını ve ABD’nin henüz Fethullah Gülen’i Türkiye’ye iade etme niyetini göstermediği için Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerin sınavdan geçtiği yorumu yaptı. Aksine, Ankara ile Moskova arasındaki ilişkilerin Haziran ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus lider Putin’e mektup göndermesiyle beraber de yeniden düzelmeye başladığı belirtildi. Gazeteye konuşan güvenlik danışmanı Anthony Franks’e göre İncirlik’in Kremlin’in kullanıma açılması “Erdoğan için bir sınav” ve “Rusya meseleyi gündeme getirerek Türkiye’nin nasıl bir tepki vereceğini görmek istiyor.”

Times, henüz ABD ile Türkiye’den konuyla ilgili bir açıklama gelmediğini hatırlatıp Rus savaş uçaklarının İncirlik’ten uçmaya başlaması durumunda ise ABD’nin başka alternatifler bulmak için üzerindeki baskının artacağı yorumunu yapıyor.( Ali Ulurasba)

 

 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.