Konunun uzmanları ısrarla uyarmasına rağmen siz ciddiye almazsanız o kendini ciddiye aldırır.
    Daha kış ayı gelmeden yaşanan hava değişiklikleri, sel, fırtına gibi tabii afetler ülkemizin pek çok yerinde can ve mal kayıplarına devam ediyor.
    Bu yaz ayva çok olmuş kış sert geçecek diyorlar, başı böyle başlarsa sonu ne olur Allah yardımcımız olsun. Hazırlıklara şimdiden başlayalım.
    Biz millet olarak kaza ve kadere inanırız. Başımıza gelen bu hadiselere ne yapalım kader deyip geçebiliriz. Bu işin en kolayı.  Böyle düşünürsek daha çok afetler yaşarız.
    Doğan her bebeğin sağlıklı ve temiz bir hava soluması, temiz su içmesi, sağlıklı gıdalarla beslenmesi ana sütü kadar hakkı ve ihtiyacıdır. Yaşanabilir bir dünya hepimizin isteği.
Yirmi birinci yüzyıl bilgi çağı. Her türlü bilgi ve belgeye kolayca ulaşabiliyoruz. Bu konuda dünya nasıl yaşıyor görüyoruz.
Japonya’da deprem oluyor, en az zararla atlatıyorlar. Amerika’da, Kanada’da, fırtına ve sel, tufan, tornada, tsunami gibi daha güçlü ortaya çıkıyor. Onlar bu hadiseleri en az zararla atlatıyorlar. 
Uzak Doğu’da yaşanan afetler ise daha çok can ve mal kaybına yol açıyor. Neden?
Çünkü gelişmiş ülkeler işi ciddiye alıyor. Gelişmemiş ülkeler ve önceden hazırlıklı olmayan milletler ise maalesef  her yıl bu tür olumsuzluklara katlanmak zorunda kalıyorlar.
Birleşmiş Milletler raporlarına göre küresel ısınmanın % 90 insan kaynaklı oldukları belirtiliyor. Atmosferdeki ısınmanın nedeni sera gazlarındaki artışın kontrol edilememesidir. Bu sera gazları tabii ki teknolojideki baş döndürücü gelişmeler ve sanayileşme, plansız kentleşme ve aşırı nüfus artışıyla birlikte orta çıkıyor.  Mesaj belli: Geleceğin anahtarı iklim değişikliğine uyumda saklıdır.
Aslında sorun belli çözüm de belli. Önemli olan öncelikleriniz. Kim işi ciddiye alırsa gerekli tedbirleri aldılar almaya devam ediyorlar. Ciddiye almayanlar ise maalesef olumsuzluklara maruz kalıyorlar.
Türkiye’de gelişmekte olan bir ülke ve öncelikleri farklı. Şu günlerdeki öncelik tabii ki terörle mücadele olduğu gözükse de. Ülkenin önceliği ekonomik kalkınma ve gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşmak yönetenlerin birinci önceliğidir.
Terörle mücadele milli birlik ve beraberlik içinde milletimizin azim ve kararlılığı ile başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Hükümetin kararlı ı tutumu güvenlik güçlerimizin başarılı çalışmalarıyla inşallah başarıyla sona erecektir.
Kalkınma ve ekonomik gelişme uğruna çevresel değerlerimizi göz ardı etmeye, çevreyi kalkınma önünde bir engel olarak görmeye devam edersek, küresel ısınmanın müsebbibi biz değiliz deyip göz ardı edersek daha çok tabii afetler yaşamaya devam ederiz.
Aslında kâğıt üzerinde çevre ile ilgili yasalar mevcut. Afetle mücadele için en üst düzeyde plan ve projelerimiz mevcut.  Ama tabii afetlerle ortaya çıkan can ve mal kayıpları devam ediyor. Anlaşılan o ki bu kış da bu tür felaket haberini çok sık duymaya devam edeceğiz. İnşallah en az zararla atlatırız.
ÇETİNCE:  Unutma! Önceden hazırlıklı olmak, hayat kurtarır.