O KONYA’NIN İLK KASETÇİLERİNDEN

O KONYA’NIN İLK KASETÇİLERİNDEN
O KONYA’NIN İLK KASETÇİLERİNDEN: Mehmet İskender

Emine Şeyma Yıldız'ın Röportajı

69 yaşındaki Mehmet İskender, Konya’nın ilk plakçılarından, sonrasında kasetçilerinden olma özelliğine sahip. Alâeddin Caddesi’nde uzun yıllar Yavuz Plak’ı işlettikten sonra kasetçiliğin ölmesi sonucu 1989’da her şeyi bırakıp İstanbul’a taşınmış. İstanbul’dan Konya’ya ziyaret amacıyla gelen Mehmet İskender’i hazır bulmuşken söyleşi yapmadan olmaz dedik. Kendisinden plakçılığa ve kasetçiliğe dair önemli tüyolar alırken, o zamanın eskimeyen sanatçılarını da konuştuk. Beşiktaş Genel Kurul Üyesi olduğunu da bu söyleşimiz sayesinde öğrenmiş olduk.

Kaset çıkmadan önce plaklar çok meşhurdu. Siz de sattınız mı onlardan?

Tabi… Biz de onları satarak başladık. O zamanlar plak meşhurdu. Plak’ın devrinin bitmeye başladığı zamanlar kaset çıktı. Plak zamanında satış rakamlarımız 200’ü buluyordu. Kaset çıktığı zaman plağın yerini aldı. Alması da çok doğaldı çünkü plakta iki parça dinleyebiliyorken, bir kasetten 14 parça dinleyebiliyorduk.

Üstattan dinlemek isteriz Plak’ın tarihçesini… Bize anlatabilir misiniz yılların eskitemediği Plak’ı? CD Player ile karşılaştırabilir misiniz?

Plakların 33 ve 45'lik olmak üzere iki türü vardır. 40-50 yıl kadar önce ise 78'lik taş plaklar bulunmaktaydı. Hem 33 hem de 45’lik plaklardaki rakamlar dakikadaki dönme hızını belirtir ve RPM olarak isimlendirilir. Normal albümler 33'lüktür, bunlara longplay adı verilir, 45'liklere göre daha yavaş dönerler ve daha fazla parça içerirler. 45'likler ise günümüzde halen üretilmektedir. CD playerlerin çoğunda CD'nin dönüş hızına müdahale yoktur. CD playerler CD'nin dönüş hızındaki düşme belli bir limitin altına düşünce, çalma olayını sona erdirecek şekilde tasarlanmıştır. CD'nin dönüş hızına müdahaleye izin veren CD playerler özel olarak üretilirler ve profesyonel amaçlıdırlar. Günümüzde DJ'ler aynı anda hem pikapları hem de CD playerleri miks işi için kullanmaktadırlar. Ancak, daha iyi ses verdiğinden ve kullanması daha esnek olduğundan, dolayı genelde DJ'ler sıklıkla plak kullanırlar. Ayrıca, kulüplerde çalınacak olan yeni parçalar önce hep plağa basılır. Günümüzde CD'ye rağbet daha fazla olduğundan artık sadece DJ'ler ve radyolar için az miktarda üretilmektedir. Her ne şekilde olursa olsun, elde edilen master plak erkektir. Bunun dişisi yapılır ve daha sonra bu dişiden presleme yöntemi ile seri üretime geçirilir. Plakların basımı sırasında hammadde olarak vinyl kullanılır. Fabrikada plağın her iki yüzü de aynı anda bir kerede basılır. Daha sonra etiket yapıştırılır.

Peki sizin bu sektöre girme maceranız nasıl oldu?

Ben ilk başladığım zamanlar Yavuz Plak’ta tezgâhtardım. 1970 yılında sektörün devi olan patronumun, işini İstanbul’a taşıması sonucu dükkânı devraldım ve 1989 yılına kadar işlettim. Daha sonra kasetçiliği bırakarak İstanbul’a taşındım.

Neden kasetçiliği bırakıp İstanbul’a taşındınız?

Satışların çok fazla düşmesinden dolayı diyebilirim. İstanbul’a gidince tekrar bu işi yapmak işime gelmedi, zaten o işin pirleri oradaydı. O yüzden gıda işine girdim.

Konya’da bu alanda ilk olanlardan olmanız nasıl karşılanmıştı? Tepki almış mıydınız?

İyi tepkiler aldık. İşlerimiz son derece iyiydi. İlgi ve alaka çok yoğundu. Sattığımız rakamlarla rekor kırıyorduk. Plak devri bittikten sonra büyük ilgi gören kaset satışlarımız da dijital kayıt sisteminin başlamasıyla kademe kademe düşmeye başlamıştı. Ülkemizde 2000 yılında 33 milyon 836 bin olan kaset satışı, müzik piyasasına CD'nin hâkim olmasıyla 2007'de 4 milyon 618 bine geriledi. Her eve giren dijital müzik oynatıcıları kasetlerin piyasadan yavaşça çekilmesinde rol oynadı.

Kasetin popüler olduğu zamanlarda en çok hangi sanatçıların kasetini satıyordunuz?

Yüksel Özkasap, Neşet Ertaş, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Neşe Karaböcek, Gülden Karaböcek… Bu sanatçıların kasetleri çok hızlı satılıyordu.

Günümüzde kaset kültürü ne durumda? Tamamen yok mu oldu?

Taş plaklar, 45'likler derken, müzikseverler kasetle tanıştı. Çok uzun yıllar kasetlerden süzülen müzikler, gönülleri mest etti. Şimdi ise çoktan tahtını, CD ve MP3 gibi yeni teknolojik aletlere bıraktı. Bir zamanlar, taksi, dolmuş ve minibüslerin de vazgeçilmezi olan müzik kasetleri, artık eski ilgiyi görmüyor. Kaset bitti artık. Çok nadir kaset alan oluyor. 2000'li yıllara girilmeden önce yılda 35 milyon adet satan müzik kasetleri, şimdilerde sadece eskiye özlem duyanlara satılıyor. Bir yandan CD'ler, bir yandan yüzlerce müzik parçasını barındıran MP3'ler, kasetin tahtını salladı. Böyle olunca da, eldeki kasetler ya atıldı ya da bir köşeye kaldırıldı. Kaset satışındaki düşüşe, üretimde kullanılan manyetik bantların dış etkiler karşısında CD kadar dayanıklı olmaması ve CD’nin kapasite, kullanma, taşıma, depolama gibi konularda avantajlara sahip olması etkili oldu. Teknolojinin gelişmesiyle kaset çalıcılar veya oynatıcılar zamanla gözden düştü. Bunlar yerini, güncel teknoloji ile üretilen CD çalıcılara bıraktı. Her eve giren dijital müzik oynatıcıları kasetin piyasadan yavaşça çekilmesinde rol oynadı. CD’lerin, kasetlerden daha az yer kaplaması da tercih edilmesini sağladı.

Elde kalan kasetler nasıl değerlendirilecek? Geri dönüşüm yapma imkânı var mı?

Kaset üretimi zaten yapılmıyor. Elde kalanlar da satıla satıla bitecek.

Peki siz kaset dinliyor musunuz?

Tabi ki de… Kaset bizim için bir tutku… Bizimle birlikte mezara kadar gidecek.

Son olarak ilk plakçılardan, sonrasında en büyük kasetçilerden biri olmak… Bu nasıl bir duygu?

Çok özel bir duygu… Bizim İstanbul’daki imalatçılarla olan bağlarımız çok kuvvetliydi. Plak piyasaya çıkmadan bize gelirdi, ilk biz satardık. Bizimle birlikte bu işi büyük çaplı yapan iki yer daha vardı. Ama biz hep en iyi olduk. 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.