Öğretimin ötesinde, eğitimde farklı bir soluk: Özel Peren Fen Ve Anadolu Lisesi

Öğretimin ötesinde, eğitimde farklı bir soluk:  Özel Peren Fen Ve Anadolu Lisesi
Özel Peren Fen ve Anadolu Lisesi kurucu ve yöneticilerinden Cankat Yavuz, okulun sistemi ve işleyişi ile ilgili bilgiler aktardı.


Özel Peren Fen ve Anadolu Lisesi kurucu ve yöneticilerinden Cankat Yavuz, okulun sistemi ve işleyişi ile ilgili bilgiler aktardı. “Kurumumuz öğrenciyi merkeze alan, birey olarak yeteneğine, ilgisine, değer algılarına ve beklentilerine önem gösteren ve bunun yanında kendi potansiyelini açığa çıkarması için çok yönlü bir şekilde öğrenciyi destekleyen bir yapıda hareket etmektedir” diyen Yavuz, kurumun eğitim sisteminin kurgulanma aşamalarından da bahsetti.


“HER ÖĞRENCİ ÖZELDİR”
Cankat Yavuz, 2019 yılında eğitim sektörüne özel okul konseptiyle girmeden önce kurumun vizyonunu belirlerken kurucular olarak önce öğrencilik yıllarına gittiklerini, daha sonra veli olarak düşündüklerini ve bunları eğitim sektöründeki tecrübeleriyle birleştirdiklerini söylerken bunun sonucunda kurumda hakim olmasını istedikleri duygunun aidiyet olduğunu ve okulda bulunan her öğrencinin özel hissetmesi gerektiğine karar kıldıklarını belirtti. “Sürekli bir koşula bağlı şekilde kabul gören bireylerin hayatın birçok noktasında eksik hissettiğini ve her bireyin koşulsuz kabul edilerek kendi özelliklerine göre değerlendirilmesi ve buna göre eğitim sürecinden faydalanması gerektiğini düşündük. Bu bizim yola çıkarken ilk ışığımız ve motivasyonumuz oldu” diye ekledi.


“KUR SİSTEMİ”
Peren Fen ve Anadolu Lisesi olarak eğitim sürecinde kur sistemi ile hareket ettiklerinden bahseden kurum yöneticisi Cankat Yavuz, sistemin içerisinde planlama ve işleyiş aşamalarının çok önemli olduğunu ve bu konuda da titiz davrandıklarını belirtti. “Yaz aylarında öğrenciler okula gelmeden zümrelerimiz toplanır, müfredat içerisinde bulunan konuları inceler ve öğrencilerin öğrenme süreçlerini daha iyi hale getirebilmek adına dersler arası etkileşimi de göz önünde bulundurarak listelerler. Eğitim Koordinatörümüzün öncülüğünde zümre başkanları ile birlikte bu konular dört ayrı kura bölünür. Okulun başlangıcından kasım ara tatiline, ara tatilden yarı yıl tatiline, yarı yıl tatilinden nisan ara tatiline ve buradan da yaz tatiline olacak şekilde kurgulanmış dört kur sürecinde öğrenciler konuları öğrenir, kur sonrası kamp haftalarında da öğrenme süreçlerini değerlendirmek adına tarama sınavı olurlar. Bu tarama sınavlarının sonuçlarına göre takviye alarak eksiklerini kapatırlar” dedi.


“ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SÜREÇLERİ”
Eğitim sektöründe ölçmenin hazırlanılan sınavlara göre bakıldığında nispeten iyi yapıldığını fakat sistemin açığı olarak değerlendirme süreçlerinin eksik kaldığını belirten Cankat Yavuz, Peren Fen ve Anadolu Lisesi olarak değerlendirmesi doğru yapılmamış ölçme verilerinin sadece sayılardan ibaret olduğunu düşündüklerini söyledi. “Öğrencilerin ne durumda olduklarını öğrenmekten çok bulundukları durumun ne anlama geldiğini ve bu durumun değişmesi gereken yönlerinin neler olduğunu, bununla birlikte de nasıl değiştireceklerini öğrenmeleri gerektiğini vurguluyoruz. Amacı olmayan verilerin kıymeti olmadığını biliyoruz. Bu yüzden kur sisteminin amacının, öğretim faaliyetlerinin küçük parçalar haline getirilerek verilmesinin yanında daha az kazanımı daha kapsamlı şekilde ölçmek olduğunu söylüyoruz. Bunun neticesinde alanında uzman öğretmenlerimiz ve yetkin rehberlik ve psikolojik danışma birimimizle birlikte, okul idaremizin sağladığı koordinasyonla doğru değerlendirmeyi yapmaya çalışıyoruz. Bu süreçte tabi ki veli ve öğrenci ile birlikte hareket ediyoruz ve bu da hata yapma ihtimalimizi daha da düşürüyor. Yapılan değerlendirmenin arkasından kazanımın elde edilmesi için, tam öğrenmeyi gerçekleştirememiş öğrencilere ‘Konu Tamamlama Saati’ dediğimiz uygulama ile konuyu yeniden anlatıyor, bununla birlikte birebir etüt desteği sağlıyoruz. Öğrencinin öğrenme sürecini ders öğretmenleri ve rehberlik ve psikolojik danışma birimi ile koordineli olarak takip ediyoruz” diye açıkladı.

img-3845.jpg
“İSTİŞARE OLMADAN VERİLEN HER KARAR BİRAZ NOKSANDIR”
Bir kişinin aldığı kararla ya da birbiriyle aynı düşünen birden çok kişinin aldığı kararla ulaşılacak nokta bulunduğunuz noktadan çok da farklı olmayacaktır, diyen Cankat Yavuz, eğitim sürecinde tüm paydaşların görüşlerinin önemini aktardı. “Kendi içimizde sürekli bir şekilde yapılan işlerin verimliliğini değerlendirir ve buna göre hızlıca güncellemeler yaparız. Zamanın gerisine düşmeyi istemediğimiz gibi kendi fikirlerimizde boğulmak da istemiyoruz. Biz zaten A’dan Z’ye tüm personelimizle de sürekli fikir alışverişinde bulunarak ilerleriz. Bunu eğitim sürecine de eklemek istedik ve velinin kendisini sürecin içinde aktif hissetmesini sağlayacak bir formülle yola çıktık. Klasik veli toplantılarını ortadan kaldırdık ve ‘Veli İstişare Toplantıları’ adı altında kendi toplantılarımızı kurguladık. Mademki her çocuk özel ve biz buna inanıyoruz, o halde iki saat içerisinde 100 öğrencinin velisiyle görüşülen, kalabalıktan kapılarda kuyruk oluşan, doğru dürüst bilgi alışverişinde bulunulamayan sistemi yıkalım ve her öğrencinin velisine özel bir zaman ayıralım istedik. Öğrenci velisi, öğrenciden sorumlu okul psikolojik danışmanı, veli ilişkileri uzmanımız, öğrenciden sorumlu müdür yardımcısı ve duruma göre katılacak olan sınıf öğretmeni ve branş öğretmenleri ile komple bir istişare toplantısı oluşturduk. Bu toplantıları her yıl yapıyoruz ve büyük verim alıyoruz. Toplantıların öncesinde de hararetli çalışmalarla öğrencinin öğrenme süreçleri ile ilgili adeta bir check-up yapıyoruz ve oluşturduğumuz dosya üzerinden toplantıda değerlendirmelerimizi yapıp yol haritamızı çiziyoruz. Bu sayede alınan kararlardaki hata payını en aza indirmiş oluyoruz” dedi.


“BENİ BENDEN OLANDAN DİNLE”
Velilerimizle kurduğumuz bağ ve karşılıklı bir şekilde sürekli yapıcı tavırla sürdürdüğümüz iletişim aslında yeni velilerimizi ve genel veli portföyümüzü de oluşturuyor diyen Cankat Yavuz, kurumun kayıt süreçlerinden ve tanınma durumundan bahsetti. “Genel olarak kurum tanıtımına tabi ki önem veriyoruz fakat bizi tercih eden velilerimiz büyük çoğunlukla bir başka velimizin önerisiyle okulumuza gelmiş oluyor. Aynı durum öğrenciler için de geçerli aslında. Öğrencimiz öğrenci arkadaşına, velimiz kendi çevresine bizden bahsediyor ve bu sayede bizler yeni velilerimizle tanışıyoruz. Açıkçası bu şekilde olumlu dönüşler almaktan oldukça mutluyuz. Tabi bu mutluluğun yanında kayıt sürecinde de belirli aşamalarımız var. Kayıtları bir koşula bağlamaktan ziyade okulumuzun sistemini anlatıyoruz ve sistem içerisinde birlikte çalışabileceğimiz, fayda sağlayabileceğimiz öğrencileri arıyoruz. Fayda sağlayamayacağımızı düşündüğümüz öğrenciye de sistemin onu yorabileceğini ve üzülebileceğini söylüyoruz. Bizim için en önemli kriter sistem ve öğrencinin uyuşması. Her ne kadar her öğrenciye ulaşma çabasında olsak da hiçbir öğrencinin kayıp yıllarının sebebi de olmak istemiyoruz. Bu yüzden kayıt kabulünde rehberlik ve psikolojik danışma birimimizin öğrenci ile yaptığı kayıt görüşmeleri sonrası verdiği uzman raporu, veli ilişkileri uzmanımızın görüşleri, okul idaremizin değerlendirmeleri ve temel becerileri ölçtüğümüz sınavlarımızla ortaya çıkan verileri birleştirerek kararımızı veriyoruz. Sınav konusu geçince tabi herkesin aklına ilk olarak başarıyı aradığımızla ilgili bir düşünce geliyor fakat bizim bu sınavdaki amacımız gerçekten temel becerileri ölçmek. Bir önceki eğitim seviyesinden getirilmesi gereken çok temel becerilere sahip olunmadığında bizim sistemimizde öğrencinin zorlanacağını biliyoruz ve bu yüzden ilk değerlendirme sınavımızı yapıyoruz. Zaten değerlendirmemizde sınav verisi diğer başlıklara göre çok az bir yer kaplamaktadır” diye belirtti.


“ORYANTASYON VE PEREN’DE İDARİ İŞLEYİŞ”
Öğrencilerin okula uyumuna büyük önem verdiklerini belirten Cankat Yavuz, ağustos ve eylül aylarında oryantasyon çalışmalarına fazlaca zaman ayırdıklarını belirtti. “Yeni girdiğiniz bir ortama uyumunuzu sağlamak önemlidir, ne kadar hızlı uyum sağlarsanız verilen hizmetlerden o kadar hızlı faydalanır ya da vereceğiniz hizmetle o kadar hızlı fayda sağlarsınız. Biz de genel işleyişimize dair tüm süreçlerin bir fragmanı olacak şekilde okula uyum çalışmalarını kurguluyoruz. Kurum personelimizden öğretmenlerimize, okul psikolojik danışmanlarımızdan okul idaremize tüm paydaşlarımızın öğrencilerle tanıştığı ve sürece katıldığı etkinlikler düzenliyoruz. Daha çok sosyal aktivite temelli yürüyen çalışmalarımızda psikolojik danışma ve rehberlik birimimizin kurumu öğrencilere tanıttığı seminerleriyle birlikte öğrencilerin birbirini tanımasını sağlayan ısınma oyunları, duyguları ve düşünceleri ortaya koymalarını sağlayan grup etkinlikleri ile çalışmaları başlatırken kulüplerimizin sene içinde yapacağı faaliyetleri de oryantasyon dönemine taşıyoruz. Oldukça keyifli geçen bu dönemin sonrasında öğrenciler okula başladıklarında çoğunlukla uyum problemi yaşamıyorlar” dedi.
Peren Fen ve Anadolu Lisesi içerisinde okul idaresinin rolü oldukça büyük diyen Cankat Yavuz işleyişle ilgili bazı konulara değindi. “Okulumuzun disipline verdiği önem velilerimiz tarafından biliniyor ve genelde takdir görüyor. Burada bahsettiğimiz disiplin anlayışı o eskilerin eli sopalı, dili argolu yapısından çok uzakta. Bizim amacımız kuralların işletilmesi. Bunu da öğrencilerimize anlatabildiğimizi düşünüyoruz. Kurallara uymama durumuyla karşılaştığımızda da seçtiğimiz yol her zaman için iletişim. Önce öğrenci ile ısrarla, olmadığında öğrenci ve veli ile birlikte, sürekli şekilde çözüme dönük hareket etme noktasındayız. Kılık kıyafet düzeni, derslere zamanında girme, öğretmenlere ve arkadaşlarına saygı gibi çok genel kurallardan bahsediyoruz burada. Bir de tabi ki bizim için önemli olan akademik takip sürecinde uyum. Tüm bunlara uyum sağlayan bir öğrenci için hiçbir disiplin sorunundan bahsedilemez. Bu disiplini sağlayabilmek adına öğretmenlerle de okul idaresi sürekli iletişim halindedir. Öğrencilerin ders içindeki durumu ve tavırları da takip edilir ve müdahale edilmesi gereken noktada müdahale edilir. Tüm bu süreçlerde en önemli yardımcımız tabi ki velilerimizdir.”


“ÖĞRENCİ SÜREKLİ ALAN DEĞİL İŞLEYEN OLMALI”
Eğitim sürecinin en önemli sorunlarından biri sınavların dayattığı konu yüklemesi durumudur diyen Cankat Yavuz, bireysel çalışmanın önemini vurguladı. “Üniversite sınavına hazırlık aşamasında müfredatta bulunan tüm konuları hemen öğrenme veya öğretme isteği öğrencinin sürekli alıcı konumda olmasına sebep oluyor. Sürekli alıcı konumda olan öğrenci bunu işleyecek vakit bulamıyor. Bununla hep karşılaşıyoruz, öğrenci okula gidiyor, okuldan çıkıp kursa gidiyor, eve geçiyor oraya da özel ders için öğretmen geliyor. Uyanma ve tekrar uykuya dalma arasında geçen koca bir gün alıcı konumunda bulunan öğrenci için işin sonunda ‘her şeyi yaptık başaramadı’ deniliyor. Her şeyden kasıt da sürekli bir şeylerin anlatılması oluyor. İnsan bir kitapta okuduğu bir cümleden bile bir şey kazanmak istiyorsa o cümle üzerine düşünmeli, araştırmalı ve yeterli vakti bulmalıdır. Sürekli bir şeyler dinleyen öğrenci de bu bilgileri kalıcı hale getirebilmek için bireysel çalışma yapmalıdır. Bunu bildiğimiz için kendi sistemimizde ‘Serbest Çalışma Saati’ adını verdiğimiz, her gün derslerin sonunda 40 ve 60 dakikadan oluşan iki ayrı dilim oluşturduk. Burada öğrencilerin gün içinde öğrendiklerini tekrar etmesini, varsa ödevlerini yapmalarını, soru çözmek isteyenlerin soru çözmesini, kitap okuyacak olanların kitap okumalarını istediğimizi belirtiyoruz ve öğrencilerimizi takip ediyoruz” dedi.

22c74a75-30a3-45d4-b3e6-641d9bb525df.jpg
“EĞİTİMİN KALBİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ”
Çağdaş eğitimde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin önemli bir yeri olduğundan bahseden Cankat Yavuz, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerine verdikleri önemden bahsetti. “Bizim eğitim sistemimizin merkezinde, kalbinde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri bulunuyor. Alanında uzman psikolojik danışmanlarımızla öğrencilerimizin eğitsel, mesleki ve kişisel sosyal rehberlik alanlarında ihtiyaç duydukları her başlıkta en üst düzeyde hizmet sunmaya çalışıyoruz. Okul psikolojik danışmanlarımız eğitsel rehberlik alanında öğrencilerimizin öğrenme süreçlerine dair bilmesi gereken her şeyi bireysel veya grup rehberliği aracılığıyla anlatırken aynı zamanda rutin seminerlerle de bilgilendirmelerini sürdürüyor. Ayrıca her öğrenci haftalık en az 1 kez bireysel olarak rehberlik görüşmesi gerçekleştirirken bu görüşmelerde haftalık olarak öğrencinin çalışmalarının kontrolü yapılıyor ve yeni haftanın çalışma planı birlikte hazırlanıyor. Bu görüşmelerde deneme analizleri, tarama sonuçlarının değerlendirilmesi gibi başlıklar da konu edilirken öğrencinin hedefine ulaşabilmesi için yol haritası çiziliyor. Bunlara ek olarak da mesleki rehberlik açısından öğrenciye kariyer danışmanlığı hizmeti sunuluyor ve bu hizmetin bir içeriği olarak kişinin kendini tanıması ve sonrasında meslekleri tanıması açısından okulumuza uzmanları davet ediyor veya yerinde öğrenmek için üniversite ziyaretleri yapıyoruz. ‘Meslek Tanıtım Günleri’ adını verdiğimiz etkinliklerde meslekleri tanıttığımız afiş ve broşürleri öğrencilerimizden oluşturduğumuz gruplarla birlikte hazırlayıp diğer arkadaşlarının görebileceği kantin gibi daha çok kullanılan yerlere koyuyoruz. Gelen meslek uzmanlarıyla da verimli toplantılar geçirerek öğrencilerin mesleklerle ilgili ihtiyaç duyduğu bilgileri almalarını sağlıyoruz. Sınav kaygısı, öfke kontrolü gibi birçok başlıkta da psikoeğitim grupları açarak öğrencilerimize destek olmaya çalışırken ihtiyaç durumunda yetkin kadromuzun vereceği psikolojik danışma hizmetiyle de öğrencilerimize destek oluyoruz. Yaklaşık 50 öğrenciye bir psikolojik danışmanın düştüğü sistemimizde olabildiğince verimli rehberlik hizmetleri sunabildiğimizi düşünüyoruz” diye belirtti.


“YAŞAYAN VE YAŞATAN OKUL”
Okul olarak tabi ki öğretim süreçlerine çok önem verdiklerini söyleyen Cankat Yavuz, bunun dışında da yaşayan bir okul kurguladıklarını belirterek açıklamalarda bulundu. “Sadece kurs merkezi gibi öğretim faaliyetlerine odaklanmaktansa okul olmamızın ekstra yönlerini ortaya koymak ve okulu bir canlı olarak yaşayan hale getirmek amacıyla harekete geçtik. Okulun yaşayabilmesi için öğrencinin de okul içinde nefes aldığını hissetmesi gerekiyor. Bu yüzden eğitim öğretim faaliyetlerimizi sosyal aktivitelerle ve öğrencinin okulu sahiplenmesini sağlayacak etkinliklerle taçlandırıyoruz. Örneğin, kantin duvarına nasıl bir resim olsa diye öğrencilerimize sorup daha sonra madem böyle bir resim yapacağız hadi bakalım herkesin bir fırça darbesi olsun diyip harekete geçiyoruz. İçinde bulunduğu okulda imzası olduğunu gören öğrenci mutlu olmaz mı? Biz bu mutluluğu görmek istiyoruz, çünkü bizi de mutlu eden şey bu. Aynı zamanda kulüp faaliyetlerini sadece adet yerini bulsun diye tek bir alana yığmaktansa hafta içi dört güne yayıyoruz. Her gün birden çok kulüp faaliyetine katılma imkanı bulan öğrencilerimizin ortaya bir ürün çıkarmanın hazzını yaşamasını istiyoruz. Örneğin gastronomi kulübümüzün yaptığı çalışmalar ve o süreçte eğlendiği anları görünce bizler de çok seviniyoruz. Tabi bir de ortaya çıkan ürünler bizlere ulaştığında keyfimize diyecek olmuyor. Ayrıca okulumuzda belirli alanları tarım alanı haline getiriyoruz ve öğrencilerimizle birlikte sebze yetiştiriyoruz. Toprağa dokunmanın, topraktan ürün almanın hazzını öğrencilerimiz görsün ve deneyimlesin istiyoruz. Öğrencilerimizin beklentilerine göre yurt içinde geziler düzenliyoruz, tamamen iletişim halinde olarak onları doyuracak planlamaları yapmaya çalışıyoruz. Bunun yanında artık sayısını artırdığımız piknik organizasyonlarımız var. Tüm okul harekete geçiyoruz ve istediğimiz piknik alanında bir günü eğlenerek geçiriyoruz. Ayrıca okulumuzda kantinde bulunan sahnemizde konserler düzenliyoruz. Bahçemize konser alanı oluşturup burada öğrencilerimizin akademik yorgunluklarını atmalarını sağlayacak çalışma ortamı oluşturuyoruz. Mezuniyet konseptimizi de tamamen öğrencilerimizle belirliyoruz ve o gün bahçemizin bize sunduğu eşsiz imkanlarla keyfimizce eğlenip gerçek bir mezuniyet deneyimi yaşıyoruz. Kurlar arası dinlenme periyotlarına etkinlikler koyarken mayıs ayında turnuvalarımızı başlatıyoruz ve okulun her yerinde başka bir organizasyona şahit olunacak ortam oluşturuyoruz. Öyle ki final haftasında 1 haftayı şenlikle geçiriyoruz ve tüm müsabakaların izlenmesini sağlıyoruz. Hatta burada öğretmenlerimiz de ayak tenisinde, voleybolda, dart turnuvasında, masa tenisinde vb. birçok organizasyonda kendi takımları ile yer alıyorlar. Açıkçası bu şenlik ortamında öğrencilerin yüzlerindeki ifadeyi görmek yaşayan ve yaşatan okula ulaşabildiğimizi gösteriyor” diye belirtti.

915a22ee-df89-407d-8539-51c3e302e30c.jpg
“SON SÖZ”
Anlatmakla yapılan işin sadece bir kısmını gösterebileceklerini söyleyen Cankat Yavuz: “Birbirine sıkıca bağlı birimlerle yürüttüğümüz ve genel amacına uygun alt amaçlarla donattığımız bir sistemimiz var. Dinamik bir şekilde sürekli bunu güncellemeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Eğitim süreci bir sinerji işi ve elimizden geldiğince biz de bu sinerjiyi korumaya ve geliştirmeye çalışıyoruz. Akademik başarının ve en önemlisi hayat başarısının bu sinerjinin ürünü olarak ortaya çıkacağını biliyoruz. Eğitimin tüm paydaşlarının birlikte hareket ettiği bir ortamda her öğrencinin kendi potansiyelini gerçekleştirebileceğini biliyoruz” diyerek sözlerine son verdi. (Mine Doruatlı)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.