Ortaköy Saldırganı Masharipov Tutuklandı

Ortaköy Saldırganı Masharipov Tutuklandı
Saldırgan Masharipov ile ilgili hazırlanan savcılık sevk yazısına göre şüphelinin saldırıdan sonra Reina'dan çıkarken yakalanıp mağdur zannedilerek bırakıldığı ortaya çıktı- Sevk yazısında, Masharipov'un, 3 Ocak'ta ise trafik uygulamasına takıldığı, içind

Ortaköy'deki terör saldırısına ilişkin sevk edildiği mahkemece tutuklanan Reina saldırganı Abdulgadir Masharipov'un, eylemden önce ne yaptığı, eylemi nasıl gerçekleştirdiği ve eylemden sonra nasıl davrandığına ilişkin bütün ayrıntılar, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı sevk yazısına yansıdı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü, yürüttüğü soruşturma kapsamında mahkemeye sevk ettiği ve mahkemece yapılan sorgusunun ardından, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, nitelikli şekilde birden fazla kişiyi öldürme, sayı-nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması, bulundurulması" suçlarından tutuklanan Masharipov ile ilgili hazırladığı sevk yazısında, saldırının tüm detaylarına yer verdi. 

DEAŞ terör örgütünün yapısı ve Türkiye'de daha önce gerçekleştirdiği eylemlerin sıralandığı sevk yazısında, örgüt üyesi “Ebu Muhammed El Horasani” kod isimli şüpheli Masharipov’un 1 Ocak’ta 39 kişinin öldürüldüğü, 79 kişinin de yaralandığı Reina isimli eğlence mekanına yaptığı saldırı anlatıldı.

Tacik asıllı Özbekistan vatandaşı şüpheli Masharipov’un, ülkesinde cihatçı olduğu şüphesiyle takibe alınması nedeniyle 2011'de Moskova'ya gittiği ve buradaki soruşturma kapsamında DEAŞ üyesi olma suçundan tutuklanan Zarine Nurullayeva ile evlendiği bilgisi verilen sevk yazısında, Masharipov'un Afganistan’da bulunan cihatçı gruplara katılmak amacıyla eşi Nurullayeva ile önce İran’ın Nimrus şehrine, burada da illegal yollarla Afganistan’ın Veziristan bölgesine geçtiği kaydedildi. 

- Saldırganın Türkiye'ye girişi

Masharipov’un Veziristan’da önce Özbekistan İslami Hareketi’ne, daha sonra ise İslami Cihad İttihadı grubuna katıldığı, burada dini, siyasi ve silahlı eğitim aldığı, Pakistan sınırları yakınındaki, Pakistan askerlerine karşı yapılan terörist saldırılarda rol aldığı ve 2014'te Veziristan'daki örgütün sözde emiri Ebu Sayir kod isimli örgüt mensubuna biat bildirerek bu örgüte katıldığı kaydedilen sevk yazısında, "Şüpheli Abdulkadir Masharipov, DEAŞ organizesinde illegal yollardan 2014'ün son aylarında eşiyle birlikte İran’ın Saravan kentine gitmiş, burada Suriye'deki çatışma bölgelerine geçebilmek amacıyla 1 yıl kadar beklemiş, İran'dan Suriye'ye geçemeyince 2016 yılı ocak ayında bir grup Afgan, Uygur ve Çeçen uyruklu şahıslarla birlikte illegal yollardan Türkiye'ye giriş yaparak Van’a geldiği, buradan da ailesi ile birlikte İstanbul Bayrampaşa otogarına ulaşmıştır." denildi.

Masharipov'un, İstanbul'a gelince Telegram uygulaması üzerinden halen firari olan Reina eyleminin plancılarından "Tulpar" kod isimli şüpheliyle buluştuğu, bu şüphelinin sağladığı Kayaşehir'deki adreste bulunan DEAŞ kontrolündeki Madafa denen yabancı terörist savaşçılarından (YTS) şüpheli Abdulkadir Masharipov'un ailesi ile Reina eyleminin diğer planlayıcılarından "Yusuf" kod adlı İlyas Mamosharipov'un ailesiyle, eylemin kararlaştırıldığı 31 Aralık 2016 tarihinde, gece geç saatlere kadar birlikte kaldıkları bildirildi.

Saldırı talimatını Abu Şüheda’dan aldı

Masharipov'un DEAŞ içinde önce "Abdul Kaviy", oğlu Muhammed doğduktan sonra ise "Ebu Muhammed" kod ismini kullandığı belirtilen yazıda, 25 Aralık 2016'da şüpheli Masharipov'un, Telegram üzerinden haberleştiği DEAŞ’ın Suriye'deki çatışma bölgelerinde aktif faaliyet yürüten "Abu Şüheda" kod isimli örgüt mensubundan, "31 Aralık yılbaşı gecesi DEAŞ adına silahlı eylem yapması" için talimat aldığı ve eylemi gerçekleştirme kararını da aynı gün konuyu DEAŞ bünyesinde Suriye'nin Rakka kentinde faaliyet gösteren "Rahova" kod isimli DEAŞ militanı ile Telegram üzerinden konuşmasının ardından gerçekleştirmeyi kararlaştırdığı ifade edildi.

  Aynı gün Telegram üzerinden tekrar "Abu Şüheda" kod isimli örgüt mensubuyla görüşen Masharipov'un, eylem için hazır olduğunu bildirdiği ve aynı Telegram üzerinden DEAŞ'ın Türkiye'deki eylemlerini organize eden "Ebu Cihad" kod isimli örgüt üyesiyle irtibata geçerek, "Kendisiyle 26 Aralık günü Telegram üzerinden başka bir DEAŞ militanının irtibata geçeceğini" söyleyip, irtibat kuracağı kişinin Telegram kullanıcı adını verdiği anlatılan yazıda, 26 Aralık'ta Telegram üzerinden haberleştiği DEAŞ mensubunun, Ebu Cihad kod isimli örgüt sorumlusunun talimatı gereğince Başakşehir Kayaşehir 14. bölge otobüs durağında buluşmanın gerçekleştiği dile getirildi.

- Ebu Cihad'ın talimat verdiği ses kaydı

Sevk yazısında, Masharipov'un, Kafkas kökenli, Rusça konuşan ve kimlik bilgileri tespit edilemeyen DEAŞ mensubundan, eylemin Taksim Meydanı'nda, 31 Aralık yılbaşı gecesi, otomatik AK-47 Kalaşnikof tüfek ve el bombaları ile gerçekleştirileceği talimatını aldığı belirtildi.

"Ebu Cihad" tarafından gönderilen eylem talimatının olduğu ses kaydını içeren hafıza kartı ve eyleme kadar yalnız olarak kalması gerektiği söylendiği için ev kiralaması için de 700 lira para aldığı kaydedilen yazıda, ses kaydının, eylem sonrası şüphelinin kaldığı konutta bulunan, şüpheliye ait tabletten elde edilerek deşifre edildiği ve ses kaydında Masharipov'a, eylem sonrası ailesine DEAŞ terör örgütünün sahip çıkacağı, bu konuda bir endişesi olmaması gerektiği, eylemden önce kendisi gibi başka bir eylem yapacak kardeşi ile görüşeceği yönünde Ebu Cihad'ın sesli anlatımlarda bulunduğunun tespit edildiği ifade edildi.

"Ebu Cihad" kod isimli örgüt mensubunun talimatları gereğince şüpheli Masharipov tarafından 27 Aralık'ta günlüğü 100 liradan 3 günlüğüne bir daire kiralandığı ve DEAŞ talimatı gereğince burada bir daire kiralanmasına rağmen şüpheli Masharipov'un tekrar Kayaşehir Mahallesi'nde 14. bölgedeki ailesinin bulunduğu konuta dönüp geceyi burada geçirdiği aktarılan yazıda, 14 Şubat'ta ifadesi alınan Masharipov’un kullanıcısı olduğunu söylediği ve şifrelerini verdiği mail adresleriyle ilgili inceleme yapıldığı da aktarıldı.

- Eşi, veda videosu çekmiş

Yapılan incelemeyle ilgili yazıda, "Yapılan incelemede şüpheli Masharipov'un 27 Aralık'ta saat 23.57’de bir veda videosu çektiği ve video görüntülerinde, istişhad (intihar) eylemi yapacağını, çocuklarının büyüyünce eşine zorluk çıkarmamalarını ve oğlunun da büyüdüğünde kendisi gibi istişhad eylemi yapması tavsiyesinde bulunduğu tespit edilmiştir. Şüpheli Masharipov'un eşi tutuklu şüpheli Zarina Nurullayeva kolluk ve sorgu hakimliğindeki ifadelerinde, eşinin gerçekleştirdiği Reina eylemiyle ilgili bilgisinin olmadığını söylemiş ise de 27 Aralık saat 23.57’de kayda alınan veda videosunun çekiminin eşi tarafından yapıldığı tespit edilmiştir." denildi.

Masharipov'un 28 Aralık'ta eylem talimatı aldığı Taksim Meydanı'na giderek kullandığı cep telefonu ile özçekim yapar gibi davranarak keşif amaçlı görüntü kaydı yaptığı, buradan kiraladığı daireye döndüğü, 3 günlük kira bedeli olan 300 lirayı konutun sahibine vererek eşi ve çocuklarının bulunduğu Kayaşehir'deki konuta gittiği anlatılan yazıda, rezidanstaki konutun adresini buradan Ebu Cihad kod isimli DEAŞ mensubuna Telegram üzerinden gönderdiği, bu kişiden 29 Aralık'ta aldığı talimat üzerine rezidanstaki konuta giderek eylem için gönderilecek silah ve mühimmatı beklemeye başladığı bildirildi.

Sevk yazısında, 29 Aralık'ta gece geç saatlerde yüzünde sadece gözleri açık olacak şekilde maskeli ve bereli siyah giyinmiş Kafkas kökenli, kimlik bilgisi ve açık eşgali tespit edilemeyen DEAŞ üyesi bir şahsın, şüpheli Masharipov'un bulunduğu daire içinde, AK-47 Kalaşnikof tüfek, 6 şarjör mermi ve 3 adet el bombası olduğunu söylediği, gerçekte flashbang olan mühimmatın bulunduğu bir çanta getirdiği belirtilerek, şüpheli Masharipov'un da yanında yüzünü açmayan DEAŞ üyesinin getirdiği mermileri şarjörlere doldurduğu, yine çantada gelen bantla şarjörleri birbirine ters pozisyonda atış sırasında zaman kaybetmemek için yapıştırarak birleştirdiği ifade edildi.

- Önce Taksim'e gitti, sonra Reina'ya

Maskeli şahsın 30 Aralık sabah erken saatlerde konuttan ayrıldığı, Masharipov'un 31 Aralık'ta Telegram üzerinden DEAŞ örgütünün Türkiye'deki terör eylemleri için görevlendirdiği ve Kayaşehir'de ikamet eden "Ebu Muhammed" kod ismini kullanan örgüt mensubuyla görüşerek içinde silah ve mühimmatların bulunduğu, biri sırt çantası olmak üzere iki çantayı Zeytinburnu'na götürerek kendisini orada bekleyecek bir araç göndermesini istediği aktarılan yazıda, şu ifadelere yer verildi:

"Abdulkadir Masharipov 31 Aralık'ta Medikule Rezidansın önündeki otobüs durağına Ebu Muhammed kod isimli DEAŞ terör örgütü mensubunun gönderdiği araçla gelen başka bir DEAŞ mensubuna çantaları teslim edip, 'ben sizi arayacağım, çantaları istediğim yere getirirsiniz' diyerek aracı ve şahsı göndermiştir. Masharipov, 31 Aralık'ta saat 19.00 sıralarında yanına silah almadan tekrar Taksim meydanına keşif amaçlı gitmiştir. Meydana çıkan tüm yolların polislerce kapatılması nedeniyle Zeytinburnu'na başka bir ticari taksiyle döndüğü sırada yolda Telegram uygulaması üzerinden Ebu Cihad kod isimli DEAŞ mensubuna, 'Taksim'e polis engeli nedeniyle girmesinin imkansız olduğunu' bildirmiş, Ebu Cihad tarafından kendisine, 'biraz beklemesi, yeni bilgi vereceği' talimatı verilmiştir. 

Şüpheli Abdulkadir Masharipov, Zeytinburnu'na geldiğinde, Ebu Cihad kod isimli örgüt mensubu, Telegram uygulaması üzerinden Masharipov'a, 'iki tane hedefin olduğunu' söyleyerek bir fotoğraf göndermiş, 'fotoğrafın bir tarafında peygamber efendimize hakaret eden gazetenin Şişli ilçesindeki adresinin olduğunu, diğer bölümünde ise ikinci hedef Reina disko kulüp unvanlı eğlence mekanı olduğunu' söylemiştir. Şüpheli Abdulgadir Masharipov'un, 'hedeflerin ikisini de kendisinin gidip görmesi gerektiğini' söylemesi üzerine Ebu Cihad, 'yılbaşı nedeniyle gazetenin kapalı olduğunu, hedefin Reina olduğunu' söylemiş, DEAŞ örgütünün hedefi Reina olarak belirlenmiştir. "

Ticari taksiden Reina’nın önünde inen şüpheli Masharipov'un 5 dakika kadar Reina’nın çevresinde dolaşarak gözlem ve keşif yaptığı, kendi beyanına göre Reina’nın önünde ve çevresinde polis ekiplerini görmemesi üzerine eylemi gerçekleştirmeye karar verdiği bildirilen yazıda, "Yaptığı keşif faaliyeti sonrası yine ticari bir taksiye binen şüpheli Masharipov, buradan Zeytinburnu’na hareket etmiş, Ebu Muhammed kod adlı DEAŞ mensubu ile Telegram üzerinden görüşerek içinde silah ve mühimmatların bulunduğu çantaların Zeytinburnu’nda kameraların olmadığı bir yerde kendisine teslim edilmesini söyleyerek bunun için konum bilgisi gönderilmesini istemiştir." denildi.

Telegram uygulaması üzerinden Zeytinburnu'nda kendisine atılan konuma giden Masharipov'un, burada önceden tanıdığı Suriye’deki çatışma bölgelerinden gelen DEAŞ mensubu Ebu Nur kod adlı şahıstan silah ve mühimmatların bulunduğu sırt çantası ve diğer çantayı alarak, kendi beyanına göre helalleşip vedalaştığı bilgisi verilen yazıda, Masharipov'un başka bir ticari taksinin bagajına çantalarını yerleştirerek eylem için tekrar Zeytinburnu’ndan Reina’nın bulunduğu Beşiktaş'a doğru hareket ettiği, 1 Ocak saat 01.15 sıralarında Reina'nın önünde giriş kapısına yaklaşık 10 metre mesafede ticari taksiden planlanan eylem için indiği, 3 adet flashbangi montunun yan ceplerine koyduğu, içinde ikişerli bantlanmış olarak hazırlanmış dolu şarjörlerin bulunduğu sırt çantasını sırtına yerleştirdiği, diğer çantada bulunan bantlanmış şekildeki çift şarjör takılmış AK-47 otomatik kalaşnikof tüfeği, namlusuna mermi sürülmüş şekilde, ateşe hazır vaziyette eline alarak Reina’nın giriş kapısına doğru koşarak harekete geçtiği ifade edildi.

Yazıda, şüpheli Masharipov'un önce Reina’nın kapısında görevli olmadığı halde ısınmak için ya da başka bir nedenle bulunan o çevrede görevli polis memuru Burak Yıldız ile Reina’nın özel güvenlik görevlisini otomatik silahla ateş ederek öldürdüğü aktarılarak, "Şüpheli Masharipov, savcılıkça alınan ifadesinde, 'Reina’nın kapısında bulunan resmi üniformalı polisin kendisine tabancayla birden fazla ateş etmesi nedeniyle vurmak zorunda kaldığını' söylemişse de şüphelinin yalan söylediği, şehit olan polis memurunun belindeki silahını kullanamadan uzun namlulu otomatik silahla birden fazla kez ateş ederek vurulduğu güvenlik kamerası görüntüleri ile sabittir." denildi.

- "Zırh delici mermiyle, soğukkanlı bir şekilde insanların üzerine ateş etti"

Reina'nın iç güvenlik kamera görüntülerinin de incelendiği belirtilen yazıda, şu detaylara yer verildi:

"Şüpheli Masharipov'un işletmenin içinde yeni yılı kutlayarak eğlenen, kutlama yapan insanların üzerine soğukkanlı bir şekilde, otomatik tüfekle, öldürmek kastıyla ateş ettiği, mermisi bitince çift şarjörleri değiştirmeden önce insanların üzerine flashbang bomba attığı, bombanın güçlü ışık ve ses etkisiyle insanları panik ve dehşete düşürdüğü, görüşlerinin çıkan ani ışık nedeniyle kapandığı, sırt çantasından aldığı dolu çift şarjörün silaha takarak ateş etmeye devam ettiği, mermisi biten çift şarjörden sonra tekrar flashbangi kaçışan insanların kümelendiği yere atarak son çift şarjörünü silaha monte ettiği, soğukkanlı bir şekilde tüm mermilerini yerde yatan yaralılar dahil insanların üzerine boşalttığı görülmüştür.

Olay yerinden elde edilen mermi çekirdeklerinin incelenmesinde, şüphelinin zırhlı hafif taktik araçlara karşı geliştirilen zırh delici etkisi bulunan çelik çekirdekli mermi kullandığı, bu şekilde kalabalık grup içinde, bir arada bulunan birden fazla insanın tek atışla da yaralandığı anlaşılmıştır."

- "Flashbangi el bombası sanarak yüzünde patlattı"

Mermilerin tamamını kullanan şüpheli Masharipov'un üzerinde bulunan montu ve beresini de çıkardığı ve son flashbangin pimini çekip yüzüne doğru tutarak elinde patlattığı vurgulanan yazıda, neden böyle davrandığı sorulan şüphelinin ifadesinde, "Sonradan flashbang olduğunu öğrendiği bombaların kendisine DEAŞ mensubunca Amerikan malı kaliteli el bombaları olduğunun söylenerek verildiği, son bombayı intihar eylemi için kendisine sakladığı, tanınmaması, cesedinin teşhis edilememesi için yüzüne yakın bir şekilde patlattığı" beyanında bulunduğu ifade edildi.

Flashbangi yüzüne yakın bir şekilde tutarak patlatması nedeniyle şüpheli Masharipov'un elinden yaralandığı, yüzünde, saçlarında, kaş ve kirpiklerinde yanıklar oluştuğu kaydedilen sevk yazısında, "Yüzünde patlayan flashbangin sersemliğini üzerinden atan şüpheli, ölü ve yaralıların arasından soğukkanlı bir şekilde çıkış kapısına doğru yürümüş, çıkış kapısı yakınlarında yere yatıp yaralı taklidi yaparak sürünerek Reina'dan dışarıya saat 01.21 sıralarında çıktığında, Reina'nın kapısına gelen özel hareket polislerince yakalanmış, eylemin mağdurlarından zannedilip kollarından çekilerek kaldırıma oturtularak bırakılmıştır ve sonrasında özel hareket polisleri tekrar Reina'nın giriş kapısına dönmüşlerdir." değerlendirmesi yer buldu.

- Kendisini durduran polise, "İçeride bomba patlatıldı" demiş

Serbest kalan Masharipov'un bu kez sekerek, yaralı numarası yaparak Reina'dan uzaklaşmaya başladığı sırada yaklaşık 10 metre kadar ilerde sivil polis memurlarınca durdurulduğu ve beyanına göre kendisine, "Reina'nın içinde neler olduğunun" sorulduğu kaydedilen yazıda, "Şüphelinin, 'İçeride bomba patlatıldığını' söylemesi üzerine serbest bırakılmış, yürüyerek 100 metre mesafede ticari bir taksiye binerek olay yerinden uzaklaşmıştır." denildi.

Reina'nın içinde çıkardığı montunun cebinde parasını unutması nedeniyle Masharipov'un 3 ticari taksi kullanarak Zeytinburnu'nda kendisine barınması ve saklanması için yardım edecek DEAŞ mensuplarının bulunduğu Möcer Dağ Cafe isimli yere gittiği, buradaki şüphelilerden geldiği ticari taksinin parasını aldığı ve geceyi bu kafede şüphelilerle birlikte geçirdiği anlatılan yazıda, yoğun aramalar sonucu Zeytinburnu'nda barınmayacağını anlayan Masharipov'un Telegram uygulaması üzerinden Ebu Cihad kod isimli DEAŞ mensubu ile haberleşerek 2 Ocak'ta başka bir Yabancı Terörist Savaşçıları (YTS) evine naklini yaptırdığı dile getirildi.

- Trafik polislerinden de kaçmış

Sefaköy'deki yoğun aramalar sonucu şüpheli Masharipov'un, tekrar Telegram üzerinden Ebu Cihad ile iletişime geçtiği ve "Sefaköy'de barınamayacağını, yakalanacağını" bildirerek başka bir yere naklini istediği, bulunduğu adresin konum bilgisini Ebu Cihad'a attığı aktarılan yazıda, "Ebu Cihad'ın, Masharipov'un konum bilgisi attığı Sefaköy'deki konutun önüne bir araç ve iki tabanca gönderdiği, Masharipov'un konutta kendisi ile birlikte bekleyen DEAŞ mensubuyla gönderilen araca Anadolu Yakası'na geçmek üzere bindirildiği, aracın 3 Ocak'ta gece saatlerinde Sefaköy'den E-5 karayoluna katılacağı sırada trafik polislerince yapılan uygulamaya takıldığı, polis memurlarının aracın arka koltuğunda oturan Masharipov'u tanımaları üzerine, şüphelinin içinde bulunduğu aracın E-5 üzerinden 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne doğru kaçmaya başladığı, takibe başka bir polis aracının katılmaması, E-5 karayolunun trafiğe kapatılmaması, şüphelinin takip eden polis aracına aracın arka camından tabancayla ateş açması sonucu polis aracının takibi bırakması nedeniyle şüpheli ve beraberindeki 2 örgüt mensubuyla bulundukları Beyoğlu Piyalepaşa yokuşunda terk ederek kaçtığı" bilgisine yer verildi.

MİT İstanbul Bölge Başkanlığı ve müsteşarlık seviyesinde Ankara karargahından gelen bilgiler üzerine yapılan operasyonlarda şüpheli Masharipov'un naklini sağlamaya çalışan ve 2 Ocak'ta eşi Zarina Nurullayeva ile iki çocuklarını nakleden DEAŞ mensubu Bakhtiar Abdurashidov'un yakalandığı anlatılan yazıda, "Sonrasında devam eden operasyonlarda Pendik'te şüpheli Zarina Nurullayeva ve kızları ile şüpheli Masharipov ile irtibatlı diğer DEAŞ terör örgütü mensubu şüpheli Adili Salimu ve İslam Magomedov da bu konutun çevresinde gözcülük yaptıkları sırada yakalanmışlar ve soruşturma kapsamında tutuklanmıştır." ifadesi kullanıldı.

Masharipov'un 3 Ocak'ta polis takibinden kaçtıktan sonra tekrar Sefaköy'e döndüğü, buradan da Esenyurt'taki bir YTS evine nakledildiğinin tespit edildiği anlatılan yazıda, yapılan istihbari çalışmaların operasyona dönüştürerek şüpheli Masharipov'un barındırdığı YTS evinin tespit edildiği ve şüphelinin 16 Ocak'ta beraberindeki diğer DEAŞ üyesi şüphelilerle birlikte, MİT ve İstanbul TEM görevlilerince yakalandığı aktarıldı.

Savcılık sevk yazısında, şüpheli Masharipov'un 4 Ocak'ta savcılıkta alınan ifadesi de yer buldu.

Masharipov'un, "DEAŞ terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti devletini kafir olarak görmesi nedeniyle, devlete cihat ilan ettiği, düşman olarak gördüğü DEAŞ'ın sözde halifesi Ebu Bekir Bağdadi ve örgütün sözde sözcüsü Ebu Hasan Muhacir'in de Türkiye devletine karşı cihat ilan edip, medya üzerinden açıkladıkları, DEAŞ'ın Türkiye'deki eylemlerinde sorumlu Ebu Cihad kod adlı örgütü mensubunun görevlendirilmesi ve talimatı üzerine intihar eylemini Reina'da gerçekleştirdiği" yönünde beyanda bulunduğu da ifade edildi.

Bu arada Masharipov'un, tutuklanmasının ardından Silivri Cezaevi İnfaz Kurumları Kampüsüne götürüldüğü öğrenildi.

 

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.