Özbekler İlkbaharı "Sümelek" Tatlısıyla Karşılıyor

Özbekler İlkbaharı "Sümelek" Tatlısıyla Karşılıyor
TAŞKENT (AA) – Özbekistan, tabiatın uyandığı, doğanın yenilenip yeşile büründüğü ilkbaharı şeker katmadan yapılan "sümelek" tatlısıyla karşılıyor.Ülkenin...

TAŞKENT (AA) – Özbekistan, tabiatın uyandığı, doğanın yenilenip yeşile büründüğü ilkbaharı şeker katmadan yapılan "sümelek" tatlısıyla karşılıyor.

Ülkenin dört bir yanında insanlar, pişirilmesi bir gün süren sümelek tatlısını hazırlayarak yakınlarına ve komşularına ikram ediyor.

Kimi zaman aile üyelerinin kimi zaman da yakın komşuların bir araya gelerek büyük kazanlarda pişirdiği sümelek, insanları birbirine daha da yaklaştırdığı için Özbek toplumunda önemli yer tutuyor.

Sümelek, Özbek halkı için nevruzu ve ilkbaharı simgeliyor. Şeker katılmamasına rağmen son derece tatlı olan sümelek, Taciklerde "sumanak", Kırgızlarda ise "sümölök" olarak biliniyor.

Çimlendirilmiş buğdayın kökünün sıkılarak alınmasıyla elde edilen sıvıdan yapılan sümeleğin hazırlanışı oldukça zahmetli ve sabır gerektiriyor.

Sümelek, genellikle toplumda saygı gören bir veya birkaç kadın öncülüğünde çok sayıda kişi tarafından pişiriliyor.

Temizlenen buğday, bir tahtaya yayılıyor ve çimleninceye kadar üzerine 4-5 gün boyunca su serpiliyor. Daha sonra çimler, kıyma makinesinde çekiliyor. Elde edilen karışım sıkılarak nişastalı sıvısı alınıyor.

Nişastalı sıvı, büyük kazanlarda kızdırılan yağa ekleniyor ve 16-18 saat boyunca hiç durmadan karıştırılıyor. Kazanın altının yanmaması için içine birkaç ceviz veya kaynatılmış taş atılıyor. Kazanı her karıştıran dilek tutup dua ediyor. Özbekler, sümelek karıştırılırken tutulan dilek ve duaların kabul olacağına inanıyor.

Tatlı, pişirildikten sonra üstü kapatılarak 5-6 saat boyunca demlenmeye bırakılıyor.

Yaklaşık 24 saatte hazır olan sümelek, Özbekler için her derde deva, hastalıkları iyileştirici, vitamini bol, güç ve kuvvet kaynağı bir gıda olarak biliniyor.

Tatlının, yıl boyunca insanları daha sağlıklı, dayanıklı ve güçlü yaptığına inanılıyor. Kış mevsiminden vitamin eksikliğiyle çıkan insanlara bol vitamin, güç ve kuvvet verdiği düşünülüyor. Hazır olan sümelek, önce mahallenin yaşlı ve hastalarına, ardından da herkese dağıtılıyor. Kasesinden kazana atılan ceviz veya taş çıkanların dileğinin ve duasının kabul edileceğine düşünülüyor. Kötü veya art niyetli insanların hazırladığı sümeleğin rengi ve tadının güzel olmayacağı varsayılıyor.

Özbekistan'da sümeleğin ortaya çıkışıyla ilgili çeşitli rivayetler bulunuyor. Bir rivayete göre, bir kadın ilkbaharda evinde yiyecek bulamayınca, aç kalan ikiz çocuklarını doyurmak için evde bulduğu çimlenmiş buğdayı su koyarak kaynatmış. Çocuklarının kazanın içinde bir şeyler piştiğine inanması ve kaynadığında ses çıkarması için kazana bir avuç küçük taş atmış. Kadın, gece geç vakte kadar yemek bekleyen çocuklarıyla uyuyakalmış. Sabah kazandan gelen güzel kokularla uyanmışlar. Rivayete göre, gece gökten inen 30 melek sabaha kadar kazanı karıştırmış ve ortaya sümelek çıkmış. Bundan dolayı yemeğe Farsçada 30 melek anlamına gelen ''sümelek'' adı verilmiş.

Başka bir rivayete göre de bir kaleyi düşman kuşatmış. Bir süre sonra kaledekilerin yiyeceği bitmiş. Kale halkı, ambardaki çuvalların dibinde kalan bir miktar çimlenmiş buğdayı kazana atıp açlığını gidermiş ve kendilerini çok güçlü hissetmeye başlamışlar. Düşmanları yenen kale halkı, sümelek yapma geleneğini başlatmış.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.