Özel cilt sorunları nasıl çözülür?

AKNELİ CİLT
Gözeneklerinizin içerisindeki şeffaf yağ birikimlerini fark etmiş olabilirsiniz. Neredeyse herkes bunları burun kenarlarında görebilir. Sıkışmış sebum, havayla temas ettiğinde siyah bir renk alır. Siyah noktalar, yani comedoneler ve beyaz noktalar, burun kenarları ve çene ortası gibi daha çok yağ bezinin olduğu alanlarda yüzeye çıkar. Bu tür sivilcelenmeler her zaman olabilir ancak kadınlarda özellikle adet dönemi başlamadan önce yaygındır. Çünkü bu zamanda östrojen seviyesi düşer ve dolaşımda daha çok erkeklik hormonu ya da androjen bulunur. İşte bu yağ, ölü cilt hücreleri ile birleşerek bakteri ile tanıştığında, kırmızı ve enflamasyonlu sivilceler meydana gelir. Bunlara akne adı verilir. Duyduklarınızın aksine yağ ve sebum tek başlarına akneye neden olmaz. Ayrıca akne sadece gençlik döneminde yaşanan bir problem de değildir. Gençlik yıllarında sivilce problemi yaşamamış yetişkinlerde hayatlarının sonraki yıllarında sivilce çıkabilir. Sebum tek başına akneye sebep olmaz ve bu sebeple de yağ üretimini modifiye etmekle akne tedavi edilmez. Bu yüzden cilt tipinize uygun bir bakım uygulamanızı ve bu bakım reçetesine akne sorununa çözüm bulacak ürünler eklemenizi öneririm. Bu, akneye sebep olan bakterileri yok edecek bir antibakteriyel, gözenekte ya da tüy kökünde birikmiş ölü hücreleri atmaya yardımcı güçlü bir soyucu veya aşırı sebumu yok edecek kurutucu bir malzeme olabilir.

ŞEHİRLİ CİLT
Şehirde yaşıyorsanız, sadece hava kirliliği ve isin neden olduğu çevresel toksinlere maruz kalmaz, aynı zamanda günlük hayatın gerekleri ile başa çıkmaya çalışırken yüksek seviyede stresle de uğraşırsınız. Yaşadığınız şehir ülkenin çok güneş alan bir bölgesindeyse, günlük güneşe maruz kalma süreniz de oldukça uzundur. Şehirde, yoğun iş programları nedeniyle genelde fast-food ya da yüksek yağ oranlı yiyecekler tüketir ve çok az sebze ve meyve yenir. Bu tür bir beslenme de cilt problemlerine yol açar. Şehirde çalışan kadınlar genel olarak ciltleri için daha fazlasını yapmaya özen gösterir ve bazen de abartıp aşırıya kaçarlar. Daha fazla makyaj yapar, ciltlerini daha fazla temizler veya gün içinde iki kez makyaj yineleyebilirler ki bu durum da tahrişe sebep olabilir.

MENOPOZDA CİLT
Bazı dermatologlar 40 yaşın üstündeki ciltlerin farklı şekilde tedavi edilmeleri gerektiğini savunur ve buna 'olgun cilt' adını verirler. Ben tüm yetişkinlerin olgun bir cilde sahip olduklarını düşünüyorum ve bu yüzden de geliştirdiğim yöntemler her yaştaki insan için uygundur. Ancak kadınların ciltleri menopoz öncesinde, sırasında ve sonrasında hormonal dengeler anlamında bazı değişikliklerle karşılaşır. Hayatları boyunca sivilce çıkarmamış bile olsalar; kadınlar, bu dönemde (androjeni bastırmaya yetmeyecek kadar az östrojen sebebiyle) sivilce çıkarabilir. Yine aynı sebepten yüzlerinde daha çok tüylenme problemi yaşayabilir ve daha çok terleyebilirler. Ayrıca menopozdan sonra yaşlanma nedeni ile cilt inceldiğinden, kadınlarda; kahverengi lekeler ve çizgiler gibi görünür güneş hasarları, genişlemiş damarlar ve yoğun hassasiyet gibi cilt problemleri gözlemlenebilir.

SOĞUK HAVA VEYA RÜZGAR TAHRİŞE NEDEN OLABİLİR
Cilt rengi gözetmeksizin insanların ciltleri hassas olabilir ancak hassasiyet açık tenli ve renkli gözlü insanlarda daha yaygındır. Cildinize belirli şeyler sürdüğünüzde batma ve gerilme hissediyorsanız, muhtemelen yıllar içerisinde nelerden kaçınmanız gerektiğini öğrenmişsinizdir. Cildiniz soğuk hava ve rüzgardan rahatsızlık duyarak kızarabilir ya da tahriş olabilir. Ayrıca ince çatlaklara rastlayabilirsiniz ve makyaj yüzünüzde hemen kaybolabilir. Aslında hassasiyeti olan kişilerin ciltlerinin bariyer fonksiyonu azalmış demektir. Bu sebeple de üzerine sürülen her şeye karşı savunmasızdır. Cildinizde bazen rastladığınız tahriş, kızarma, gerilme, kaşınma ya da yanma tam bir alerjik reaksiyon gibi olmasa da, cildiniz gerçek alerjilere karşı daha savunmasızdır. Eğer bir ilaç, parfüm ya da başka bir içeriğe karşı alerjiniz varsa, bir anda her yerinizde döküntüler meydana gelebilir. Eğer herhangi bir ürünü ilk kez kullanacaksanız, önce kolunuzun iç ve üst tarafında alerji testinizi yapmalısınız. Ayrıca yıllar boyunca problemsiz şekilde kullanmış olduğunuz bir ürüne karşı sonradan alerji geliştirebilirsiniz. Bu yüzden ürünlerinizi kullanırken kızarma, döküntü, tahriş, gerilme veya bölgesel kuruma gibi belirtileri göz ardı etmeyin.