POTANIN ALTIN NESLİ ŞİMDİ YÖNETİMDE

POTANIN ALTIN NESLİ ŞİMDİ YÖNETİMDE
Basketbolun değerli isimlerinden ve Milli Takımlar Direktörü Haluk Yıldırım PUSULA'ya çok özel açıklamalarda bulundu

Ay-yıldızlı formayı uzun yıllar başarıyla terleten, Türk basketbol tarihine adını altın harflerle yazdıran, basketbolumuzun değerli isimlerden Haluk Yıldırım ile Uluslararası Yıldız Erkekler Basketbol Turnuvası’nda bir araya gelerek federasyon planlaması ve hedeflerle alakalı konuşma fırsatı bulduk.

Basketbol kariyerindeki başarılarının ardından şimdilerde TBF’nin idari ekibinde yer alan Milli Takımlar Direktörü Haluk Yıldırım, yeni bir ekiple oldukça heyecanlı bir süreçte olduklarını söyledi. Plan ve projelerle Türk basketbolunu daha iyi bir noktaya taşımak için çalıştıklarını belirten Haluk Yıldırım, ülke olarak elde edilen başarılara yeni başarılar eklemek istediklerini söyledi.

dsc_5639.jpg

Basketbolu bıraktıktan sonraki dönemi sormak istiyorum. Bu süre sizin için nasıl geçti ve ne gibi değişiklikler yaşandı?

Basketbolu bıraktığım 2012 yılından sonra Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı’nda menajerliğe başladım. Sporculuk dönemimden sonra benim için başka bir hayat başlamış oldu. Farklı bir hayat ve alışkanlıklarınız değişebiliyor. Sporculukta bir düzenimiz vardı antrenman yapıp eve gidiyorduk. Fazla ayrıntılarla uğraşmıyorsunuz. Ama yöneticilikte çok daha farklı gerçekten. Sporcunun her türlü sorunuyla uğraşıyorsunuz, yapılan organizasyonlarla uğraşıyorsunuz bu yüzden çok daha farklı özelliklere sahip olmanız lazım. Benim yöneticiliğe ilk adımım Beşiktaş A takımda bu şekilde başladı. Önemli işler de başardığımızı düşünüyorum. Baktığınızda Euroleague oynadık. Cumhurbaşkanlığı kupasını kazandık. 3 senelik bir dönem orada çalıştım. Harun Erdenay başkan seçildikten sonra A Erkek Milli Takımı’nın menajerliği teklif etti. Ben de kabul ettim ve yaklaşık 20 aya yakındır buradayım. 2015 Avrupa şampiyonası ve 2016 olimpiyat elemelerinde erkek milli takımımızın menajerliğini yaptım. Sporculuktan sonra dediğim gibi benim geçiş sürecim bu şekilde gelişti.

Şu anda da milli takımlar direktörlüğü yapıyorum. Yeni bir ekibiz, heyecanlı olduğumuzu söyleyebilirim. Baktığınız zaman son 20 yılda oyuncu olarak Türk basketboluna önemli katkılar veren insanlar bu ekibin içerisinde. Başkan Hidayet Türkoğlu, CEO Ömer Onan, yönetim kurulu üyesi Hüseyin Beşok, o kadronun içerisinde ben direktör olarak ve menajerliğe de Kerem Tunçeri getirildi. Önemli projeler ve hedeflerimiz var. Türk basketbolunu önemli yerlere taşıyoruz. Türk basketbolu iyi bir noktada zaten. FİBA’da erkeklerin dünya sıralaması 8. sırada. Bunu daha yukarılara çıkarmaya çalışacağız. Kadın milli takımımız çok başarılı. Son 2 olimpiyatlara katıldılar en son Avrupa 5.’likleri var. Tabi orada da bir jenerasyon değişikliği var. Ancak dediğim gibi bunu bir bütün olarak düşünüyoruz. Türk basketbolunu plan ve projelerimizle daha iyi yerlere götürmeye çalışacağız.

Milli takım forması giydiğiniz ilk maçı hatırlıyor musunuz?

Çok eski ancak yanlış hatırlamıyorsam 1995 yılında milli takıma gitmiştim. Altyapılarda milli formayı giymiştim zaten. Çek Cumhuriyeti maçı vardı Bursa’da, o maç olabilir. Sonrasında 1999 Fransa’da ve ardından 2001-2002 dünya şampiyonaları ve en son 2003’te İsveç’te Avrupa Şampiyonası’nda forma giydim. Tabi ki 2001 Avrupa Şampiyonası'ndaki Avrupa 2.’liğini yaşayan kadronun içinde yer aldığım için kendimi şanslı hissediyorum. Türk basketbolunda bir çığır açtığımızı düşünüyorum açıkçası. Kariyerimin en önemli başarılarındandı. Ülke basketbolu açısından çok önemliydi. 1999 yılındaki organizasyonda son saniye üçlüğünü kaçırmıştım. Belki o zaman son saniye atabilsek ilk defa olimpiyatlara gidebilecektik. Ama kısmet olmadı. 250’den fazla milli takım formasını giydim.

haluk-yildirim-toplu-2.jpg

“HEDEFİMİZ BÜYÜK

 

Sportif başarıları getiren ekip olarak şu anda da TBF’nin başındasınız. Aynı başarıyı idari anlamda da göstereceğinize inanıyor musunuz?

Başkan ve yönetim 3 ay gibi kısa bir süredir görevinin başında. Baktığınız zaman ligler devam ediyor. Plan ve projelerimiz ile ilgili çalışıyoruz. Geçenlerde A Erkek Milli takımımızın yeni antrenörünü açıkladık. Ufuk Sarıca ile devam ediyoruz. 2017 EuroBasket’te takımın başında kendisi olacak. Planlarımız var ancak devam eden de bir sistem var. Hem erkeklerde hem de kadınlarda sezon bittikten sonra projelerimizi geliştireceğiz. Altyapıda da projelerimiz var. Bunları zamanı geldiğince açıklayacağız. Tek hedefimiz var Türk basketbolunu daha ileri seviyeye taşımak. Ekip olarak önemli işler başaracağımıza inanıyoruz. Şu anda gözüken hem kısa vadede hem de uzun vadede projelerimiz var. En yakın turnuvamız erkekler düzeyinde EuroBasket. Ancak ondan sonra statü değişiyor. 2019 Dünya Şampiyonası elemeleri başlayacak. 2020 olimpiyatları var. Hedefimiz buralarda oynayabilecek Türk basketbolcuları hazırlamak.

EuroBasket 2017 ve Euroleague dörtlü finaline ev sahipliği yapmaya hazırlanıyoruz. Hazırlıklar hangi aşamada ve hazırlık takvimi planlandığı gibi yürüyor mu?

Hazırlık takvimi belirlendi. Organizasyon açısından herhangi bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Euroleage dörtlü final federasyon dışında bir organizasyon. Ancak en önemli organizasyonlarından birisi burada gerçekleşecek. 2017 EuroBasket grup maçlarını Fenerbahçe Arena’da oynayacağız. Daha sonra finaller Sinan Erdem’de oynanacak. EuroBasket için 2017 A takım seviyesinde tüm hazırlıklar, yapacağımız idman sayısı, maç sayısı oynayacağımız turnuvalar hepsinin hazırlıkları tamamlandı. Tabi ki iyi bir hazırlık dönemi geçirmemiz lazım. Baktığımız zaman 2 tane uluslararası başarımız, madalyamız var. 2001 Avrupa ikinciliği ve 2010 dünya ikinciliği. İnşallah bu dereceyi tekrar edip bir üst noktayı hedefliyoruz. Neden olmasın diyoruz. Şimdiden heyecanlıyız. Basketbolda iyi bir kamp dönemi başarı ayrıntılarda gizli oluyor. Bu ayrıntıları atlamadan önemli başarılar elde edebileceğimizi düşünüyorum.

“UFUK SARICA YÜKSELEN BİR DEĞER”

Peki, turnuvadaki şansımızı nasıl görüyorsunuz?

Turnuva takımı olmak çok önemli. Maç maç düşünmek lazım. Her maçın ayrı bir önemi oluyor. Biz 2011 Avrupa Şampiyonası’nda bunu yaşadık. İspanya son grup maçında elenseydi turnuvaya veda ediyordu. Ama oradan çıktılar ve Avrupa şampiyonu oldular. Bu önemli bir tecrübe ve takım olma durumu. İnşallah bu turnuvayla beraber turnuva takımı olma, hedef maçları kazanan ve hedefe ulaşmak için 40 dakika mücadele eden sonuna kadar savaşan bir ekip olacağız. Daha coşkulu olacağımıza inanıyorum. Seyircilerimizin de katkılarıyla beraber. İşimiz kolay değil. Önemli rakiplerle mücadele edeceğiz. Baktığınız zaman Avrupa şampiyonaları, dünya şampiyonalarından daha zor olmuştur. Rakipler birbirlerini tanıyor ve basketbol seviyesi eşit durumda. Zor bir turnuvanın bizleri beklediğini söyleyebiliriz. İnşallah Türk milletinin gurur duyacağı bir ekip olacağız.

Kısa bir süre önce Ufuk Sarıca milli takımın başına getirildi. Ufuk Sarıca’nın neler değiştirebileceğini düşünüyorsunuz. Neler katacaktır Ufuk Sarıca?

Ufuk Sarıca 2014’ten beri zaten milli takımın yardımcılığını yapıyordu. Milli takım düzeyinde tecrübesi ve bilgi sahibi olan bir koç. Bence kulüp takımlarında da büyük başarılar elde etti. Yeni bir heyecan katacaktır. Ufuk Sarıca’nın takımları son dakikaya kadar savaşan, doğru basketbolu oynayan ve ekibine göre yaratan bir koç. Yükselen bir değer diye düşünüyoruz. Güvenimiz sonsuz. Hem Eurobasket’ten başlamak üzere diğer bir hedefimiz de 2020 olimpiyatlarını yaratan bir takım oluşturabilmek. Bunun ilk adımını da 2017 Eurobasket’te göreceğiz.

1-(1)-004.jpg

“DOĞRU YOLU BULACAĞIZ”

Yabancı oyuncu kuralıyla ilgili de soru sormak istiyorum. İki farklı görüş var diyebiliriz. Olumlu bulan da var gençlerin önünü kapattığını düşünen de. Siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?

Nereden baktığınız da önemli. 6 yabancı olduğundan beri kulüplerin hakikaten önemli başarıları var. Galatasaray geçen sezon Eurocup’u kazandı. Fenerbahçe 2 senedir final-four oynuyor. Geçen sezon tek topla şampiyonluğu kaçırdı. Bunlar baktığınız zaman bir artı olarak gözüküyor. Milli takımlarda oynayan Türk sayısı maalesef istediğimiz dakikalarda değil. Bunların daha çok olmasını arzu ediyoruz. Bunlarla ilgili plan ve projelerimiz var. Bunu nasıl düzeltebiliriz, Türk oyuncuların önünü nasıl açabiliriz, dakikalarını nasıl arttırabiliriz diye düşünüyoruz. Ama burada sadece federasyona iş düşmüyor. Aynı zamanda kulüplere, oyunculara ve oyuncu menajerlerine hatta ailelere herkese iş düşüyor. Hep birlikte doğru yolu bulmaya çalışacağız. Başkanımızın zaten bu konu hakkında bir çalışması var.

Türkiye özellikle alt yaş gruplarında önemli başarılara imza atarken, A milli bazında zaman zaman hayal kırklığı yaşanabiliyor. Genç oyuncular A takımlara geçişte sorun mu yaşıyor?

Bazı oyuncular yanlış kulüpleri tercih ediyorlar. Türkiye’de proje kulübü yok maalesef. 2-3 tane kulüp var genç oyuncuları oynatmaya çalışan. Bu sayıyı belki arttırabilirsek, 4-5 tane kulüp böyle oynatabilirse genç oyuncular da önemli süreler alacaktır. Bu oyuncuları bir şekilde oynatmamız lazım. Bizler de genç oyuncularımızı belli bir seviyeye getirmek için çalışmalarımızı yapacağız. 95-96 jenerasyonundan Cedi Osman oynuyor. Kimse bir şey demiyor. Cedi 6 yabancı oyuncuya takılmıyor. İyi de bir süre alıyor. Bunu yapan oyuncular var. Cedi bunlara örnek. Bu sene Okben ve Emircan Koşut çok başarılı. Bundan sonra da 95-96-98-2000 jenerasyonu bizim en az bir 10 senelik süreçte A milli takımımızın formasını giyecekler. Bu çocuklarla biz başarıları yakalayacağız. Ne kadar kısa sürede bunları adapte edebilirsek Türk basketbolu için o kadar iyi olacak. Oyuncularımız var ancak oynayabilmeleri için bir sistem bulmak lazım. Bizler de bu sistemi bulma içerisindeyiz.

“FUTBOLA YETİŞMEYE ÇALIŞACAĞIZ”

Uluslararası Yıldız Erkekler Basketbol Turnuvası son buldu. Bu yılki U15 ve U16 takımları ile ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

U16 takımı bu senenin sonunda Avrupa şampiyonası oynayacak. Çocuklarımızı sömestr tatilinde Konya’da topladık. Burada bir hafta boyunca kamp ve idman yaptılar. Avrupa çapında bir organizasyon ve önemli organizasyonlarından bir tanesi. Bizim için çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Önemli oyunculara sahibiz ama bu çocukların basketbolcu olduğum dediği gün en büyük hata yaptığı gündür. Çünkü hepsinin önemli eksiklikleri var. Bunları görebiliyoruz. Bütün eksikliklerini gidermeleri ve çok çalışmaları lazım. Hayatlarını basketbola vermeleri lazım. Hakikaten zor bir yol onları bekliyor. Bir taraftan eğitimleri, diğer taraftan çalışma temposu. Gerçekten basketbolu sevmeleri lazım. Bu turnuvada önemli takımlar vardı. 7 günde önemli maçlar oynadılar. Önemli bir maç tecrübesi edindiler. Maç tecrübesi farklı bir duygudur. Hazırlandılar ve bir şekilde maçlar oynadılar. U16 takımımızdan gayet memnun kaldık. Nitekim turnuvayı da birincilikle bitirdiler. 2001 doğumluların bundan sonraki süreçte Avrupa şampiyonası var. Bizim için oldukça önemli. Yazının hazırlığının bir kısmını Konya’da yapmış olduk. Takımı yine ara ara toplamaya çalışacağız. Buraları iyi bir şekilde geçirip, Türk basketbolunda hepsi karakterli, düzgün ve çalışkan oyuncular olurlar.

U15 biraz daha beklenenin altında kaldı gibi…

U15 takımımızda jenerasyonlar biraz daha farklı özelliklere sahip oyunculardı. Bazı jenerasyonda çok iyi oyuncular yakalıyorsun 3-4 oyuncu ile üst sıralara çıkabiliyorsun. U15 takımımızı seyrettik ve bazı fiziksel zayıflıkları gözüküyor. Bunların tabi ki üstüne koyacağız. Şunu da söylemek istiyorum biz bu işi yaparken aynı zamanda kulüplerle de birlikte yürütmemiz lazım. Çocuklar buraya geliyor yazın ve 50-60 idman yapıyorlar. Belli bir seviyeye geliyorlar ancak bunlar 10 ay kulüplerinde savaşacaklar. Bundan sonraki süreçte kulüplerle beraber çocuklarımızın gelişimini izleyeceğiz. Bu çocukları nasıl üst düzeye getirebiliriz onun çalışmasını yapıyoruz. Altyapı seviyelerinde daha öne önemli başarılar elde edildi. Önemli madalyalar alındı. Bunları devam ettirmeye çalışırken de oyuncu havuzumuzun ne kadar arttırabilirsek bizim için o kadar başarılı oluruz. Altyapı kısa vadede bir hedef değil. Uzun vadede bir hedef. Kolay değil ve uzun bir yol var.

Son olarak Türkiye’nin basketbol ülkesi olduğunu söyleyebilir miyiz artık?

Futbol sporda birinci sırada. Ancak ülkede milli takımın başarıları ülke basketbolunu çok etkiliyor. Hem 2001’de hem de 2010’da gördük. İnanılmaz bir destek vardı. Herkes basketbolu takip ediyor, basketbolla ilgili kulüplerimizi de aynı şekilde. İlgi çok artıyor gerçekten. Bu işe büyük yatırımlar yapılıyor. Sponsorluklar belli seviyeye çekiliyor. Tabi ki daha iyisi olabilir mi olabilir bence. Amaç tabi ki futbolu yakalamak. Bunu da plan ve projelerle başarabiliriz. Federasyon olarak tek başımıza gelmemiz mümkün değil. Hep birlikte bir enerji yaratıp futbola yetişmeye çalışacağız.

1-(4)-002.jpg1-(7).jpg

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.