Sezona fikstür anlamında çok zorlu bir başlangıç yapan Konyaspor, ikinci yarısında çok kötü bir futbol ortaya koyduğu Trabzonspor karşılaşmasını kaybederek taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı.

Karşılaşma öncesi bu maçın özellikle mental anlamda yaşadığımız gelgitler sebebiyle çok zorlu olacağını belirtmiştim. Nitekim oyunun ikinci yarısında bu zorluklar futbolumuzu olumsuz anlamda etkiledi. İçinde bulunduğu durum itibariyle maçı daha çok isteyen Trabzonspor'a karşı, klasik oyun sistemi ve beklenen kadrosuyla maça çıkan Konyaspor, ikinci yarıda kendi yarı sahasından çıkamayınca rakibi de cesaretlendirdi ve son dakikada yediğimiz absürt bir gol neticesinde sahadan boynu bükük ayrılmak zorunda kaldı.

Aslında maçın neticesinden çok daha önemli mevzular var konuşulması gereken... Bu sezon üç kulvarda mücadele edecek olan Konyaspor, en önemli özelliği olan yüksek fizik kalitesi ve birlikte oynama becerisi ile ligin kalburüstü 5-6 takımından birisi olarak gözüküyor ancak her geçen gün gelişen futbol dünyası ve insan kalitesi nedeni ile fiziki anlamda gelişmenin yanında ruhsal anlamda da gelişmemiz gerekiyor. Aykut Kocaman'ın da söylemiş olduğu gibi artık dilimize yapışan mental yorgunluğu aşmanın tek yöntemi ise alanında uzman bir psikolog ile çalışılmasıdır. Futbol hayatları boyunca kupa kazanmaktan adeta başları dönen Messi, Ronaldo, Bale gibi Dünya'nın önde gelen futbolcuları bile şahsi olarak uzman psikologlarla çalışmakta iken, Konyaspor gibi farklı motivasyonlara ihtiyaç duyulan cephelere yeni adapte olmaya çalışan takımların bu tip psikolojik destekleri alması çok ama çok önem arzediyor. Gençlerbirliği maçından önce beklediğim herşey aslında gerçekleşti. Bu karşılaşmada da kafa olarak biraz daha hazır bir Konyaspor izleyeceğimizi, bunun yanında rakibin gerçekten kötü olmasının da etkisiyle en az bir puan alabileceğimizi düşünmüştüm. Futbolcu kardeşlerimiz de oyunun ikinci yarısında bu psikoloji ile sahaya çıktılar muhtemelen ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Bu mağlubiyetin ve geçen hafta alınan beraberliğin tek nedeninin bu psikolojiyi doğru yönetemeyişimiz olduğunu düşünüyorum. Yönetim kurulumuzdan ricam; bu ihtiyacımıza yönelik adımların vakit kaybetmeden atılması yönündedir.

Son bir sözüm de alınan 2 başarısız sonuçtan sonra kafalarını kumdan çıkaran mikserlere; Geçen sene bu tarz hesapların içinde boğuldunuz bu sene de ilk kötü sonuçtan sonra hem yönetim kurulumuzu hem de teknik heyetimizi aklınız sıra eleştiriyorsunuz. Kafalarında bir B planı dahi olmayan insanların yaptığı bu eleştiriler tamamen artniyetli bir bakış açısından ibarettir. Herkes kendine gelsin, bir hesap sorulacaksa eğer bunu biz yaparız, siz ikinci bir komuta kadar az ötede bekleyin...