RİO’da bir Konyalı

RİO’da bir Konyalı
RİO 2016 Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’yi ve Konya’yı temsil eden Meram Belediyesporlu Sibel Çam, ilk kez katıldığı bu büyük organizasyona çok farklı duygularla gittiğini söyledi.

RİO 2016 Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’yi ve Konya’yı temsil eden Meram Belediyesporlu Sibel Çam, ilk kez katıldığı bu büyük organizasyona çok farklı duygularla gittiğini söyledi. Bireysel olarak çalışmalarına devam ettiği süreçte ansızın Rio’ya davet edilmesi Sibel’de büyük şaşkınlık yaratsa da beraberinde büyük bir heyecan yaşamış. Engelli halterci, hazırlıksız olarak gittiği Rio’da madalya olarak bir başarı elde edemese de ay-yıldızlı bayrağı temsil etmenin madalyadan daha büyük bir başarı olduğuna dikkat çekti. Tüm zorlukları rağmen gelinen noktadan dolayı gurur duyulan Sibel Çam yaşantısını, hedeflerini ve Rio’daki duygularını paylaştı.

TEDAVİ İÇİN BAŞLADIM

Haltere kendisini iyileştirecek ameliyat parasını biriktirmek için başladığını söyleyen Sibel Çam, geldiği noktada önceliğinin farklı hedefler olduğunu söyledi. 2012 yılında bu spora başladığını ifade eden Sibel, “Haltere ameliyat paramı biriktirmek için başlamıştım. Para kazanıp tedavimi kendim yaptırmak istiyordum. Ama artık hedeflerim büyük. Çünkü hayatımı haltere odakladım. Ben bu şekilde mutluyum ve daha gidecek çok yolum var” dedi.

 

BİREYSEL HAZIRLANDI

Antrenörünün rahatsızlanmasının ardından, bireysel olarak çalışmalarına devam ettiğini ve bu yüzden büyük sıkıntılar yaşadığını belirten 26 yaşındaki milli halterci, “Beni bugünlere hazırlayan Emin Görmüş Hocam rahatsızlandığı için yaklaşık 1 yıl bireysel antrenörüm olmadan çalışmalarıma devam ettim. Emin Hocanın yardımcısı Hakan Topçu hocam var, onunla devam ediyoruz ancak bazı durumlarda sadece benimle ilgilenmediği için yetersiz kalabiliyor. Rio’dan döndükten sonra hocamla konuştum ve bana yetmediğini söyledim. Çünkü benden bir beklentisi olan bir hoca lazım. Beni şampiyon yapabilecek bir hoca” diye konuştu.

img_1761.jpg

SİBEL’İN RİO MACERASI  

Rio’ya seçildiğin haberi geldiğinde neler hissettin?

Rio’ya seçildiğim haberi geldiğinde yeterince sevinemedim. Şaşırdım ve inanasım gelmedi. Aslında gidecek hissi vardı içimde hep. Çünkü seçilemediğimi kabullenememiştim.

Spor başladığımın ilk senesinde hedefimi ne Avrupa ne de dünya olarak belirlemiştim. Hedefimi doğrudan olimpiyatlardı. İlk olarak seçilemediğime de o yüzden kabullenemedim. Rio 2016’ya gitmeyi hep hayal etmiştim. Son 4-5 gün kala da haber gelince de şaşırmıştım tabii ki. Bu yüzden Rio’ya giderken yeterince hazır değildim. Çok ani gelişti her şey ve ben antrenmansız olarak oraya gittim. Başımda hocam olmayınca da düzenli çalışamamıştım.

Yarışma anına gelecek olursak, kendi mücadeleni senden dinlemek istiyoruz. O gün neler yaşandı ve rakiplerini nasıl değerlendiriyorsun?
Rio’da 9 kişiyle yarıştım. Rakiplerim gerçekten çok hazırlıklıydı. Yarışmada da 85 kilo ile sonuncu oldum. 90 kilo kaldırmıştım ancak teknik hatadan dolayı geçersiz sayıldı. Yapsaydım da değişen bir şey olmayacaktı. Kaybettiğim hiçbir şey olmadığını düşünüyorum. Hazırlıksız gittim ve rakiplerin inanılmazdı. 3. olan rakip 115 kilogram kaldırdı.

img_1793.jpg

Kaybettiğine üzüldün mü?

Kaybettiğime üzülmedim aslında benim için çok büyük bir tecrübe oldu. Orada olmak başlı başına bir zaferdi benim için. Bu yüzden üzülmedim. Kaybettiğim bir şey yok. Demek ki daha zamanı varmış. Daha çok çalışmam lazım. Bu yüzden bundan sonraki süreç benim için çok önemli. Ben haltere 2012 yılında başladım. Ve bu benim ilk olimpiyatım. Bu her sporcuya nasip olmaz. 10 yıldır bu sporu yapan arkadaşlarımı tanıyorum. Onlar daha olimpiyatı hiç görmedi. Bu yüzden insan kendisiyle gurur duyuyor gerçekten. Ben de ilk defa kendimle gurur duydum. Demek ki bir başarım bir mücadelem varmış ki boşa çıkmadı. Bu yüzden çok mutluyum.

“TÜRKİYE’Yİ TEMSİL ETMEK HER ŞEYE BEDEL”

Milli takıma seçilmen nasıl gelişti?

2014 yılında milli takıma seçildim. O zaman daha yeni bir sporcuydum. Emin hocam sayesinde beni gördüler. O beni kısa sürede yetiştirdi. Kısa sürede milli takıma seçildim ve ilk maçımda 77 kilogram kaldırmıştım Türkiye Şampiyonasında. Ondan sonra milli takımdan hiç çıkmadım. Devamlı milli takıma davet edildim.

Türkiye’yi temsil etmek nasıl bir duygu?

Anlatılmaz bir duygu gerçekten. İnanılmazdı. Yaşamak lazım. Bu yüzden diyorum her şey madalya değil. Ay-yıldızlı bayrağımızı taşımak, ülkemizi temsil etmek bence her şeye bedel.

14543328_324883337866153_410054236_n.jpg

Nereye kadar yarışmak istiyorsun?

Başarı gelmeden bırakmak istemiyorum. Bir kez de olsa olimpiyat şampiyonluğunu tatmak istiyorum. Zaten bunda da yaş sınırı yok. Çünkü bir şampiyon 3-4 yılda yetişmiyor. Ben 4 yıldır yapıyorum bu sporu.

“ÖNÜMDEKİ ENGELLERİ KALDIRACAĞIM”

Bundan sonraki ilk hedefin nedir?

Bundan sonraki hedefim iş hayatına atılmak. Benim evim 2. kat ve çok zorluk yaşıyorum. Elde ettiğim bu başarının en büyük etkeni annemdir. Annem olmasaydı beni aşağıya indirip çıkarmasaydı antrenmanlara gidip gelemeyecektim. Bundan sonraki süreç benim için çok önemli. Önümdeki engelleri kaldırmak için elimden geleni yapacağım. Çünkü başarıya giden yolda önünüzdeki engelleri kaldırmanız gerekiyor. Her ne kadar çok çalışsam da sadece çalışmak yetmiyor. En büyük engelim ise ev. Daha sonra çalışmalarıma yeniden sıkı bir şekilde başlayacağım. Önümde Avrupa ve sonra dünya şampiyonası var. Madalyasız dönmeyi düşünmüyorum. Bundan sonra daha sert olacak çalışmalarım. Şu ana kadar geldiğim noktada da bir başarı bence. Her şey madalya değil. Olimpiyatın büyülü atmosferini tattım ya o bile dünyalara bedel. O kadar turnuvaya gittim ancak olimpiyat bambaşkaydı.

Paralimpik sporcuların bu yıl elde ettiği başarılarla ilgili ne söylemek istersin?

Sağlam sporcularla paralimpikleri karşılaştırırsak bence paralimpikler daha başarılı. Verilen destek ve değerler ortada. Buna rağmen en iyisini yapıyoruz. Bence paralimpikler üzerinde biraz daha durulsa çok daha iyi başarılar gelir. Çünkü onlar hayatı bilen insanlar. Zorlu hayatları var ve her şeyin kıymetini daha iyi anlıyorlar.

“HALTER BANA KENDİMİ İYİ HİSSETTİRİYOR”

Spor, hayatında neleri değiştirdi?

Hayatımda çok şeyi değiştirdi. En önemlisi özgüven kazandırdı. Tam olarak oldum demiyorum, ne zaman olurum onu da bilmiyorum. Ama önceki Sibel ile şimdiki Sibel’i karşılaştırıyorum, çok fazla değiştiğimi hissediyorum. 6 yıldır Konya’da yaşıyorum ve eskiden tek başıma dışarıya çıkamazdım. Özgüvenim yoktu.

Halter senin için ne ifade ediyor?

Ben halteri gerçekten seviyorum. Bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Halter kaldırmayınca kendimi iyi hissetmiyorum sanki vicdan azabı çekiyor gibiyim. Gerçekten iyi geliyor bana.

Kendini nasıl tanımlıyorsun?
Hırslı. Hayallerin peşinde koşan ve hiç vazgeçmeyen. Kendim için işlenmemiş bir pırlanta diyebilirim. Keşfedilmeyi bekliyorum büyük başarılar için. Artık bir hoca keşfetsin ve şampiyon yapsın. Onu bekliyorum. Bu noktaya kendi imkânlarımla geldim. Annem, hocalarım en büyük desteğim ama çalışmalarımı kendim başardım. Bundan sonra da çalışmaya devam edeceğim… (Seda Erciş-Dilhan Türker)

 

 

 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.