Seçimler sonrasında devlet kurumlarındaki atama işlerine bulaşmamak için üç maymunu oynuyoruz. Dahası resmen kaçıyoruz. Zaman zaman da adam gibi gazetecilik yapamadığımız için kendimizden utanıyoruz. İnanın bildiğimizi yazamamanın vicdan azabı gittikçe ağırlaşıyor. Son sağlıktaki konuya da girmeyecektim. Ama bir insan ağlarken “Bana ne” diyerek de sırtımızı dönemeyiz ki.

Mesela dün ismini yazmadığım bir bürokratımız vardı. Adil Hoca’nın kendisi ile görüşmemiştim. Ama kendisinin bire bir görüştüğü dostlarımdan bize ulaşan bilgiler ile tayini yapanlar tarafından gelen bilgilerde ince bir farklılık olunca yine dayanamamıştık. Bunu bir daha yazalım ve partide dahi bilgi sahibi olmayanlar varsa duyumları paylaşalım istedik.

…..

Bir; Adil Koyuncu görevden alınmadı. Bunda hem fikir miyiz? Kendisi AK Parti’den Belediye Başkan aday adayı olduğu için istifa etmişti. Daha sonra göreve dönüyor bu kez kendisine otelcilik müdürlüğü görevi veriliyor. Buraya kadar da hem fikiriz değil mi? Daha sonra ayrışılan nokta ise Adil Hoca bu görevi kabul mü etmiyordu? Yoksa kabul ediyor da sözleşmesi mi işleme konulmuyordu?

Neyse bu da bizim işimiz değil diye kulaklarımızı tıkıyoruz.

….

“Partim ne görev verse yaparım” dediği duyulan hoca şimdi uzman olarak Kızılay’ın eski yerinde oturuyormuş. Zaten burası bize aktarılanlara göre Merkez valilerin mekanına dönüşmüş. Masa sandalye tamam otur ve maaşını al. Sesini de çıkarma modeli olmuş.  

,,,

Hani sözüm ona gazetecilik yapacağız yaaa. Dayanamıyoruz işin aslını öğrenmek için sağı solu aramaya başlıyoruz. İçerden dışardan. Tek bir maksadımız var. Yeter ki doğruyu öğrenelim. Kamuoyuna sağlıklı bilgi verelim. Çünkü anlıyoruz ki partinin içinde bile bu konuda herkes yeterli ya da derinliğine bir bilgiye sahip değil.

…

Siyasi olarak ilk anda karşımıza Sayın Vekilimiz Baloğlu Bey’in ismi geliyor. İddialar biraz derinleştiği zaman perde arkasında Mustafa Kabakcı’nın ismi geçmeye başlıyor. Biraz daha derinlere inelim diyoruz ve karşımıza en güçlü nokta olarak sendika geliveriyor.

….

Vebali bize bilgiyi aktaranların, kimsenin günahını çekecek halimiz yok. Bizim kendi günahımız bize yeter. Ama ne tarafa dönsek bu kez bize önce sendika, ardından da partide sağlıktan sorumlu yöneticinin ismi verilmeye başlanılıyor.

….

İzninizle tekrar başa dönmek istiyoruz.

Sayın Başbakan’ın ve AK Parti iktidarlarının en başarılı olduğu hizmetlerin belki de en başında sağlık sektörü gelir. Ama burada bir şeyin altını çizmek gerekirse artık sağlıkta “Konya hariç” deriz.

Siz Sayın yetkililer; şehir hastanesi için düşünülen yerlerin çevresinden arsa toplamaya çalışacağınıza şehrin göbeğinde yıllardır tamamlanmayı bekleyen Numune Hastanesi’ni bir ayağa kaldırabilseniz.

Siz Sayın yöneticiler, Sayın siyasilerimiz Meram Eğitim Araştırma Hastanesine sağlıklı giren insan nasıl hasta çıktığını bir görebilseniz… (Bu kurum kendi yükünü değil şehrin yükünü çekmeye çalışmaktan patlama noktasına gelmiş durumda.)

…

Hadi diyelim ki yukarıdan bu yana yazdıklarımız yalan ve yanlış.

Numune yalan mı yoksa yanlış mı?

Meram Eğitim Araştırma’nın hali yalan mı yoksa yanlış mı?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Birlikte yola çıkmak için gereken üç şey; Yürek, güven, sadakattır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bugün saygı göstermediğimiz yaşlılar için bir günde kendimizin yaşlanacağını idrak ettiğimiz zaman ADAM oluruz.