Sanık avukatları duruşma salonunu terk etti

Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan'ın da aralarında bulunduğu 23'ü tutuklu 143 polisin yargılandığı PDY davasının üçüncü duruşmasında, reddi hakim talepleri konusunda usul işlemlerinin tamamlanmadan iddianamenin okunmasına geçildiğini öne süren ve itirazları yerinde görülmeyen sanık avukatları, duruşma salonunu terk etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık avukatlarının "reddi hakim" talepleriyle ilgili mahkemenin verdiği ret kararının usulsüz olduğunu öne sürerek, mahkemenin bu konuda yeniden karar vermesini talep etti. Bu talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, daha önceki duruşmada sözlü ve yazılı beyan edilen bütün "reddi hakim" taleplerin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini ve bunun kesinleştiğini hatırlatarak, iddianamenin okunmasına geçileceğini bildirdi.

"Böyle bir yargılamayı kabul etmiyorum"
Mahkeme heyetince alınan bu karara bazı sanıklar tepki gösterdi. Tutuklu sanıklardan eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer, mahkeme heyetine seslenerek, "Avukatlarımın duruşma salonundan çıkmasını istiyorum. Onlar görevlerini yapamıyorlar. Ben böyle bir yargılamayı kabul etmiyorum, böyle bir tiyatro izlemek istemiyorum." dedi.

Sanık avukatları da, "iddianamenin okunmasına geçilmesi" kararını değerlendirmek için duruşmaya 5 dakika ara verilmesini istedi. Mahkeme heyetinin bu talebi kabul etmesi üzerine duruşmaya bir süre ara verildi.

Aranın ardından yeniden başlayan duruşmada söz alan sanık avukatlarından Turgay Demirci, mahkeme heyetinin duruşmada yapılan itirazları usulüne ilişkin değerlendirmediğini öne sürerek, "Tutuklu avukatları olarak bu kadar itiraz etmemizin bir sebebi olmalı. Heyetinizin bunu dikkate almasını istiyoruz. Sayın heyetinizin yargılamaya sıcak bakmadığını düşünüyoruz. Taleplerimizi dikkate almadığınızı düşünerek duruşma salonundan çıkıyoruz." diye konuştu.

Tartışmanın ardından avukatlar duruşma salonunu terk etti.

İddianame okunuyor
Sanık avukatların, duruşma salonunu terk etmesinin ardından mahkeme heyetince iddianamenin okunacağının belirtilmesi üzerine, duruşmadaki tutuklu ve tutuksuz sanıklar, heyeti alkışlayarak protesto etti.

Söz alan tutuklu sanıklardan Hayati Başdağ, avukatının duruşmada bulunmadığına dikkati çekerek, "Biz bu mahkemede bu suçlamalarla yargılanmaktan kaçmıyoruz. Bu davada yargılama yapanlar verdikleri kararlar yüzünden yargılanacaklar. Bugün bunun kararının siz sayın heyet belirleyecek. Biz bu davanın hukuka ve usule uygun yürümesini istiyoruz. Duruşma salonunda avukatım bulunmuyor. Avukatım olmadan iddianamenin okunmasına geçilmesini istemiyorum." dedi.

Mahkeme Başkanı Gözükara, sanık avukatlarının duruşmadan çekilmediğini, avukatlık görevinden azledilmediğini ve kendi istekleriyle duruşma salonundan ayrıldıklarını belirterek, iddianamenin okunmasına geçileceğini bildirdi.

Duruşmada 721 sayfalık iddianamenin okunmasına geçildi.

Bu arada duruşmadan çıkan sanık avukatları, basın mensuplarına yazılı bir açıklama dağıttı. Açıklamada, "Hukuk kuralları ayaklar altına alınarak, keyfi uygulamalarla yetkisiz olarak yargılama yapan heyet, itirazları dikkate almayınca bütün savunma avukatları, yetkili heyet gelene kadar duruşma salonunu terk etmiştir" denildi.