Rahmetli babam köy siyasetçisi idi ve özellikle muhtar seçimlerinde tahminleriyle meşhurdu. Her kesimden insanla görüştüğü için iyi tahlil yapar, tahminleri büyük oranda tutardı. Dedem İstiklal harbinde 12 yıl savaşmış meşhur bir çavuş, babam ise 4 yıl askerlik yapmıştı. Küçüklüğümden beri bana Profesör diye hitap eden Babam, ben lise son sınıftayken 52 yaşında vefat etti. Bugün burada olmamda belki de bu hitabının bilinçaltıma yerleşmesinin etkisi vardır

Babam gibi tüm sülalem CHP’li idi. Onların CHP’liliği daha çok geçmişte DP’nin Vatan Cephesi üyeleriyle yaşanan atışmalardan geliyordu. Bunda zulme uğramış, eğitimsiz bırakılmış fakir halkın 1950 seçiminde baskıdan kurtulması ile CHP taraftarlarından intikam alma duygusunun etkisi vardır. Köyü kuran yerlilerin CHP’li köye sonradan çalışmak üzere gelenlerin DP’li olmasında sınıfsal ayrışmanın körüklenmesi ayrışma husumete kadar gider ve yerliler bunu hazmedemez “bunlarla nasıl beraber oluruz derdi”. Gerçekten köyün DP taraftarları zihniyet ve yaşantı itibariyle DP’yi temsil edecek durumda değillerdi.

70 lı yıllardan itibaren eğitimi ve ticari açılım, gençlerin İslam kaynaklı beslenmesi büyüklere karşı itirazlar arttı aileler zaten sahip olduğu değerler çizgisini siyaseten çoğunlukla MSP-ANAP ve AKP zeminine taşıdı. 

Bugün devleti kurduk diye övünen CHP çizgisinin o yıllardan kalan dışlanmışlık ve devletine küstürme sonucu çocuklarını okumaya göndermeyen Anadolulu insanının aşağılanması halen devam ediyor. Şimdi soralım çağdaşlık adı altında insanı asli değerlerinden uzaklaştırmaya zorlayanlar mı, yoksa bu pastada bizim de payımız var diyerek buna karşı duranlar mı baskıcı, padişah, diktatör sayılır.  

CHP dün olduğu gibi bugünde temiz insanının devletine bağlılığının kaymağını yiyor. Klasik CHP liler Babamın da tabiriyle bugünün cumhuriyet istismarcısı sahte demokrat ve ilericileri “biz devletiz, Atatürk’ün partisiyiz, Cumhuriyeti bir kurduk” sloganları ile milletin kanına girmeye devam ediyor.

CHP ve zihniyeti ne olursa olsun, bizlere düşen ailemin fertleri gibi temiz insanları doğru tarafa çekmenin mücadelesinde yayan ve yavan kalınmamasıdır. Sağ sol demeksizin ülke soyguncuları düzeni kırarak bir şekilde devreye giriyor, kışkırtmalarla kendilerinde olan karakter zafiyetini kendinden olmayanların üzerine iftiralarla ayrıştırma fitnesini çalıştırıyorlar. Yani 70-80 sene evvel ne ise soyguncu düzenbazlar Ali Cengiz oyunu ile milleti bölüşmenin peşinde olanlar “önce bölüyor, sonra bölüşüyorlar”.

Bu ne iştir ki temiz, devletine inanmış, onun için can veren insanımız; soyulmadığı, cebi dolduğu, ev-araba sahibi olduğu halde yine bu düzenbazlar tarafından kendi değerlerine karşı çıkarılıyor.  

Ülkem zengin oldu da ne oldu? Günümüzün muhafazakârı, Müslümanı, milliyetçisi bile geçmişi baskıcı ve karmaşası ideolojileri halka yutturanların savunucusu durumuna geldi. Bundan gocunmuyorum. Keşke ortak paydamız olan vatan, özgürlük, kalkınma, fırsat eşitliği, teşebbüs hürriyeti, zulme karşı durma, eğitim ve daha sayamayacağım birçok konuyu sahiplenseler, içim yanmayacak. İnsanı birer öfke tulumu haline getiren bu ısmarlama zihniyetler, şantajcı basının da desteği ile halkın öfkeye sebep olmuyormuş da halka yapılan zulme yüksek sesle “yeter artık” diyen insanlar mı sebep oluyormuş, sorarım.

Ne yani, deryaya açılan ve nerede batacağı belli olmayan şişirme botlar gibi şişirme liderler mi ekonomi, sosyal düzen, eğitim, kalkınma, hakka riayet gibi konularda AKP den daha başarılı olacak. Bunlarla sokaklar daha güvenli olacak, adam kayrılmayacak, yandaş kokanalar Müslüman kadını taciz etmeyecek, ellerinde bayraklarla Atatürk’ün askeriyiz sloganlarıyla yürümeyecek, hukukun üstünlüğü deyip Anayasa ve mahkemeleri istediği gibi kullanmayacak veya 12 Eylül Anayasasını değiştirecek, dev yatırıma devam diyecekler, öyle mi? Bunu yatırım karşıtlarına ve sahte çevrecilere nasıl anlatırlar, soralım.

Hele birbirlerinin varlık sebebi olan HDP ve MHP TBMM de çatışmayacak veya siyasi atışmalarda CHP bunlara hakemlik yapacak; buna nasıl inanılır. Bu siyasi ortamda en iyi hakemlik görevi yine AKP ye düşer,  ya da CHP-HDP, AKP-MHP arasında zihniyet ittifakı yaşanır. Şimdi partici değil, doğrucu olma zamanı.  

Efendiler seçime 1 var. Gerçekten millet akıl tutulmasına girmedi ise diyeceğim yok. Bizden söylemesi.