Selçuklu Mezarlığı'nın "Ortofoto Haritası" çıkarıldı

BİTLİS (AA) - ŞENER TOKTAŞ / İBRAHİM YALDIZ - Bitlis Eren Üniversitesince (BEÜ) yürütülen çalışmalar kapsamında, Ahlat ilçesindeki Selçuklu Meydan Mezarlığı'nın "Vaziyet Planı" ve "Ortofoto Haritası" çıkarıldı.

Ahlat'taki dünyanın en büyük İslam mezarlığında, İnsansız Hava Aracı (İHA) yardımıyla çekilen 500 fotoğrafın birleştirilmesiyle oluşturulan haritayla, yerli ve yabancı ziyaretçiler mezarlık hakkında bilgi sahibi olacak.

BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İHA yardımıyla bütün mezarlıkların tespitinin üniversite imkanlarıyla yapıldığını belirterek, "Mezarlığın 'Vaziyet Planı'nın çıkarılması ve 'Ortofoto Haritası'nın oluşturulması için İHA ile Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda 500 fotoğraf çekildi." dedi.

"Bu haritayla mezarlığı ziyarete gelenler, öncelikle mezarlığın tamamını görebilecek." diyen Doğru, şöyle konuştu:

"İHA ile çektiğimiz 500'e yakın fotoğrafın birleşmesiyle büyük bir resim oluşturuldu. Bilgisayar teknikleriyle 3x3 boyutunda harita hazırlandı. Bu haritayı mezarlığın girişine asılması için Ahlat Belediyemize verdik. Belediyemiz kısa zamanda haritaları çerçeveletip mezarlığın girişine asacak. Haritada mezarlığı tek tek seçme imkanı da var. Daha sonra ziyaretçiler mezarlık içinde diledikleri yöne gidip, bu mezar taşlarını inceleyebilecek. Bu projeyi tamamlayıp ilimizin ve ülkemizin hizmetine sunduk. Bu projeyle yöremizin ve ülkemizin kültürüne bir nebze olsun katkı sunduğumuza inanıyorum."

Bu çalışmayla mezarlığın daha anlaşılabilir ve incelenebilir olmasını sağladıklarını belirten Rektör Doğru, ildeki tüm kültürel varlıkları kayıt altına almayı ve var olan bilgileri arşivlemeyi amaçladıklarını söyledi.

- "Dünyaya açmak en büyük emelimiz"

Ahlat'ın "Kubbet-ül İslam" olarak alınan 3 şehirden biri olduğunu belirten Mahmut Doğru, ancak mezarlıkta bugüne kadar yeterli çalışma yapılmadığını ifade etti.

Üniversitenin altyapısının tamamlanmasıyla başta Ahlat olmak üzere, kentin diğer yörelerindeki bütün kültürel değerleri de ortaya çıkartmaya çalıştıklarını bildiren Doğru, şöyle devam etti:

"Üniversitemizin kuruluşuna kadar yapılan çalışmaların yeterli olmadığını söylüyoruz. Ahlat'ın önemi herkesçe biliniyor. Aynı zamanda Ahlat, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde bulunan bir bölge. Bu nedenle bölgedeki çalışmaların daha hızlı yapılmasını da gerektiriyor. Ahlat'ın tarihi önemini tarihçiler, sanat tarihçileri, bilim insanları ve diğer kurumlar sürekli vurguluyor. Ahlat özellikle Selçuklu'ya başkentlik yapmış bir bölge. Aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin kurucularının dedelerinin mezarlarının olduğu bir yer. O yönden de Ahlat özellikle tarihimiz açısından çok önemli. Bizler de bu önemi gün geçtikte sadece vurgulamakla kalmayıp, çalışmalar yaparak ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bunları bütün dünyaya açmak en büyük emelimiz."

- "6 bin 217 mezar tespit ettik"

Çalışmalarda 178 kümbet ve anıt mezar, 4 bin 541 mezar, 818 şaibeli mezar, 680 şaibesi kırık mezar taşı tespit ettiklerini anlatan Rektör Doğru, bunları 3 boyutlu olarak konumlandırıp planlarını çıkarttıklarını vurguladı.

Mezarlıkta 6 bin 217 mezar tespit ettiklerini kaydeden Mahmut Doğru, şunları söyledi:

"Bunu haritalandırıp, gerek arşivlerimizde gerekse isteyen kurumlara harita olarak verebilecek duruma getirdik. Bu mezar taşlarını başka tekniklerle tespit ederek, vaziyet planını çıkarttık. Haritalandırdıktan sonra İHA'larla aynı yerin fotoğraflarını çektik. Elde ettiğimiz 500 fotoğrafı birleştirerek, mezarlığın tamamının gerçek bir resmini çıkarttık. Fotoğrafın büyütülmesi ve küçültülmesi de elektronik ortamda yapılabilir. Fotoğrafı 3 metrekare üzerinde baskı yaptık. İHA'larla elde edilen görüntü, gerekse vaziyet planı mezarlığın girişinde bulunabilecek düzeyde. Ziyaretçiler tek tek hangi mezarın nerede olduğunu görebilecek. Gerekse görüntü olarak hepsini görüp, ondan sonra mezarlıkta dilediği yeri inceleyebilecek. Tabi oradaki diğer teknik bilgileri kazı ekibi tarafından veriliyor. Bu da bir bütünlüğü teşkil etmiş olacak. Bununla ecdadımızın yaptığı işleri, köklerimizin anlaşılması ve onların çalışmalarının ön plana çıkarılması açısından önemli bir adım olduğuna yürekten inanıyorum."