SEVDAMIZ KONYASPOR

SEVDAMIZ KONYASPOR
Nalçacılılar Taraftar Grubu Başkanı İbrahim Apalı, ikinci başkan Yusuf Dündar ve basın sözcüsü aynı zamanda gazetemiz yazarlarından İlker Kırnaz, taraftar gruplarını PUSULA'YA anlattı

Yeşil-beyazlı renklere gönül veren, tribünlerin sesi ve kalbi Nalçacılılar Taraftar Grubu, örnek profiliyle  son yıllarda adından sıkça söz ettiriyor. Nalçacılılar lideri İbrahim Apalı grup olarak sadece Türkiye'de değil dünyada ses getirecek bir taraftar grubu olmanın hayaliyle uğraş verdiklerini söyledi. Yeni stadyumun açılmasıyla birlikte son yıllarda bambaşka bir profil oluşturan yeşil-beyazlı taraftarlar, futbolun sevilesi halini yansıtıyor. Passolig sisteminin gelmesiyle birlikte boşalan tribünlerin aksine Konya Arena’da her iç saha maçını inadına dolduran binlerce taraftar, takımın bu süreçte en büyük güç kaynağı oldu.

Nalçacılılar taraftar grubu, yeni projeleriyle de taraftarlık kelimesine farklı bir anlam katmayı hedefliyor. Atiker Konyaspor taraftar gruplarından Nalçacılılar’ın bir araya geliş hikâyesi ve yeni oluşumun detaylarını konuştuk. Nalçacılılar Taraftar Grubu Başkanı İbrahim Apalı, ikinci başkan Yusuf Dündar ve basın sözcüsü aynı zamanda gazetemiz yazarlarından İlker Kırnaz, parmakla gösterilecek taraftarlarından söz etti ve biz de dinledik. Söz konusu tribüne başbakan getirmiş bir Nalçacılılar Grubu’nun bundan sonra neler yapabileceği tartışılmaz. Şimdi gözler Türkiye’de bir ilk olacak ‘sertifikalı taraftar’ projesinde.

Nalçacılılar’ı izlemeye devam edin… Daha yeni başlıyorlar…

img_0524.jpg

RÖPORTAJ: Seda Erciş-Ulaş İnbaşı

Tribün sevdası nereden geliyor ve nasıl başladı?

Ailem yedi göbek Konyalı. Ben de Nalçacı’da doğdum büyüdüm... Çocukluğumdan itibaren yeşil-beyazlı renklere aşığım... Yani çekirdekten yetişme, büyüklerinden yeşil-beyaz sevdayı öğrenmiş biriyim.

Peki, taraftarlıktan tribün liderliğine yürüyen yol nasıl gelişti? Sonuçta bu bir süreç ve sizden önce de bu işi yapanlar vardı.

Grubumuzun içerisinde de belli bir siyaset var. Ama organik olmam yani birebir tribünden yetişmiş biriyim. Reis olmadan 20 yıl tribünlerde kalmış birisiyim. 11. yılım bu sene reislikte. Genç yaşta tribünün sorumluluğunu aldım ve taraftar reisi oldum. Kombassan dönemi geçirdik. O dönem taraftarın küstüğü, stadyumlara gelmediği bir dönem oldu. O dönemde de biz vardık. Böyle bir dönemlerden de geçtik. Benim karşı komşum Türkiye’de ilk borazan çalanlardan birisi İlyas abimdir. Cihangir abim var. Sabri Erten var. Mahallede abilerimdi ve reislerimiz aynı zamanda büyüklerimizdir. Bu isimler Konyaspor tribünlerinin unutulmaz isimleri. Onlardan sonra bu görevi yürütmek benim için büyük onur.

Nalçacı Konya’nın lüks semtlerinden. Belki şuan değil ancak bundan 30 yıl önce Nalçacı lüks bir semtti. Taraftar böyle çocuklardan oluşmazdı. O zamanlar nasıl oluştu Nalçalılılar taraftar grubu?

Geçmişe doğru dönerseniz biz Genç Fenerbahçeliler, Ultraslan ve Çarşı gruplarından eski bir grubuz. Türkiye’de stadyumlarda ilk defa barut yakan grup bizim gruptur. Nalçacılılar Grubu köklü bir gruptur. 1983’te kurulmuş ve taraftar gruplarının öncülerindendir. O zamanlar 30 bin seyirci ile oynanıyordu. Tabi Passolig, 6222, e bilet yok. 35 bin kişinin maçları izlediğimiz dönemdi. İsmimiz ise o dönemki belediye başkanı Ahmet Nalçacı’dan geliyor. O zaman kentleşmenin yoğun olduğu bir dönemde Nalçacı gözde semtlerden biriydi. Belediye başkanının da adını vermişler. O dönemdeki reislerimiz onore etmek amacıyla yapmış olmalı. Halen de en elit semtlerinden birisidir. İsim bilinirliği açısından en belirgin yer orasıydı ve bu şekilde oluşmuş.

img_0526.jpg

UYUYAN DEVİ UYANDIRDIK

Konyaspor son 3 yıla kadar 2 sene ligde kalan bir sene bir alt ligde kalan, inen-çıkan bir takımdı. Genel anlamda Anadolu kenti takımlarının kaderini yaşayan bir takımdı. Son 3 yılda takım biraz hareketlenince taraftar profilinde de bir hareketlenme söz konusu. Bir anda Türkiye gündemine oturdunuz. Bu nasıl oldu? Takım mı sizi bekliyordu, siz mi takımı bekliyordunuz?

Yeni stadyumun açılmasından önce de demiştim ben bunu. Uyuyan devi uyandırmak diyoruz biz buna. Gerçekten Kombassan döneminden sonra taraftar olarak biraz düşüşe geçtik ama geçmişimizde 80-83’lerde 35 bin kişi ile stadyumun kapılarının kapandığını biliyoruz. Yeni stadyumla beraber cumhurbaşkanımızın da bir söylemi var bunda; Türk örf ve adetine, kültürüne yakışmayan holiganizm ya da futbol terörü diyelim bunları güncellememiz gerekiyordu. Biz bunu yeni stadyumla birlikte yakaladık. Tabi bu konuda Aykut Kocaman’a minnettarız. Sportif başarı bunları besleyen en büyük etken. Stadyumumuz her şeyimiz oldu. Şehri tetikledi. Bu stadyum açılırken şehrin yapısı belliydi. Efendi, mazlum bir şehir. Biz bu parolayla çıktık. Niye buradan devam etmeyelim dedik. Artık bitmesi gerekiyordu bu şiddet, küfür gibi olayların. Güncellememiz gerekiyordu kendimizi. Bunu da başardık.

Peki, milli takımın tercih ettiği bir taraftar profiline nasıl döndünüz?

Bizler başarı endeksli bir taraftar değiliz. Bizler her zaman buradaydık. Biz sadece şapkamızı önümüze koyduk ve düşündük böyle kocaman bir şehirde niye stadyumlara kimse gelmiyor. Önce öz eleştiride bulunduk. Çekirdekten yetiştiğimiz için, tribün kültürüne sahip olduğumuz için de doğruyu yanlışı oturup konuşarak düzeltebileceğimize karar verdik. Tayfalarımızla konuştuk konuyu anlattık, onlar da sağ olsunlar genç olmalarına rağmen, kanlarının kaynamasına rağmen bizleri anladılar. Yeni stadyumla beraber kendimizi güncellememiz gerekiyordu. Stadyumlara herkesin ailesiyle gelebilmesi için stadyumda küfrü kaldırdık. Milli takım olayları da olmuştu o dönem. Milli takımın İstanbul’dan kaçma sebeplerinden sonra biz bunlara özel önlem aldık. Gerek yerel basınımızdan gerekse taraftarlarımızla. O gün Konyaspor’u bir kenara bırakıp, milli duygularla geldik. Kırmızı beyaz giymemiz ya da Konyaspor’dan dolayı anti sempati beslediğimiz bir futbolcuya, hocaya veya herhangi bir şahsın kesinlikle ikinci planda olduğunu herkese söyledik. Yeni stadyumla birlikte yakaladığımız ivmeyi, milli maçların da Konya’ya verilmesiyle taçlandırdık. Şunu belirtmek istiyorum ki Konyaspor bizim için hiçbir zaman araç olmadı hep amaç oldu. Bizler kötü işlerde yokuz dedik. Centilmen, delikanlı bir grup olduk. En büyük parolamız bu oldu zaten. Tayfa diye tabir ettiğimiz altımızda 13 tane grup var. Bizler herkese dedik. Konyaspor taraftarı delikanlıdır diye. Bu şekilde devam ediyoruz.  

img_0517-002.jpg

SERTİFİKALI TARAFTAR GELİYOR

3 senedir sinirleriniz alındı diyebilir miyiz?

Mantıklı. Bizler yeni bir parolayla yeni bir yola çıktık. Örnek olacağız dedik. Bu meşaleyi Konya’dan Türkiye’ye, sonra da dünyaya örnek olacağız diyoruz. Bunların verdiği bir yük ve sorumluluk var. Bunu da bilmek gerekiyor. Konya halkını öyle veya böyle sen temsil ediyorsun. Onun sorumluluğu var. Bununla beraber mevcut başarı var. Böyle davrandığın için büyüyen bir Nalçacılılar var. Herkesin takdirini toplayan bir grup.

Birçok Anadolu takımının marşı yoktur. Konyaspor’un marşı da var. Bu farklılıklar Konyaspor’u bir adım öne çıkarıyor.

İlker Kırnaz: Aslında her şey birbirini tetikliyor. Tribünlerde yakalanan uyum. İyi bir taraftar profili oluşturmak, tribün kültürünün öğrenilmesi... Bunların hepsi birbirini tetikleyen unsurlar.

Nalçacılılar bundan sonra ne yapacak?

Daha yolun çok başındayız. Allah nasip ederse 4 senedir uğraştığımız bir proje vardı. Buradaki yeni yerimizde konferans salonu hazırladık. İtalya’da bir ay uygulanmış ancak devamını getirilmemiş bir olayı biz burada yapmayı amaçlıyoruz. Bu proje de eğitim sertifikası. Üniversite ile beraber bir çalışma yaptık. Tahir Akyürek başkanımız, başkanımız Ahmet Şan, yönetim kurulu üyelerimiz ve üniversitemizin desteğiyle sertifikalı taraftarımız olacak. Bu sene 500, önümüzdeki sene ise 15 bin kişiye eğitim vermenin peşindeyiz. İnsan psikolojisi, topluluk içinde davranış, empati, toplum içinde ahlaklı davranma gibi derslerden oluşacak bir eğitim ağı oluşturacağız. Bu taraftarımızı tribünde, dışarıda çok farklı kılacak. Eğitim sonrası sertifikalandırma da olacak. Elbette eğitimi alan taraftara promosyonlar da yer alacak. Eğitimi başarıyla tamamlayan taraftar kombinesinde indirim kazanabilecek. Storeden indirim, kendi lokalimizden indirim, petroller, alışveriş merkezlerinden indirim kazanabilecek. Projemiz, Konya yönetiminden de destekli. Bu sertifikayı alanın bir ayrıcalığı olsun diye düşündük. Skor taraftarı değil gerçek taraftar olma projesi bu. Gerçek taraftarın takıma zarar vermeyeceğini anlatan seminerler düzenlenecek bunları anlatacağız her fırsatta. Allah nasip ederse böyle bir projeyle devam edeceğiz.

img_9723.jpg

YAPTIKLARIMIZ YILLAR SONRA DA BİLİNSİN

Söylediğiniz iş bir sivil toplum örgütü işidir. Bunun size artı bir sorumluluk yüklediğini düşünüyor musunuz?

Evet, en başta buna inancımız var. Bizler tribün kültürüne de sahibiz. Konya’nın yapısı buna çok müsait. Bu işin bir de vebali var. Biz bir sürü gencin idolüyüz. Bu nedenle örnek olmaya çalışıyoruz. Bizim davamız, namusumuzdur Konyaspor Nalçacılılar. Bizler işin burasındayız. Sevdamız Konyaspor. Bizim örnek olmamız gerekiyor. Çünkü bu bir sistem ve bizden sonra da devam edecek. Arkamızda güzel bir sevda, güzel işler bırakalım istiyoruz. Yaptıklarımız bilinsin, örnek olarak anlatılsın istiyoruz. Başka amaçlar olmadan sadece sevda uğruna iyi bir profil bırakmak en büyük amacımız. Genç kardeşlerimizden de Allah razı olsun. Kanlarının kaynamasına rağmen bu konuda çok duyarlılar. Onlar da her şeyin farkında. Malum futbolda şiddet 6222 cezalar ağır. Biz de almadık mı, aldık. Ben de aldım ve 14 ay stada giremedim. Hatalarımızdan ders çıkarttık. Yeni taraftar profili oluşması gerekiyordu. Bizler bunu başardık. İnşallah bunu hep sürdürürüz.

Sizin söylediğinizden biraz da şöyle bir şey anlaşılıyor. Biraz daha İtalyanvari taraftar grubundan kurtularak, Alman ve Premier Lig’deki İngiliz taraftar gruplarına yakın bir profil oluşuyor. Stadyumları dolduran, 90. dakikaya kadar destekleyen bir oluşum bu.

İlker Kırnaz: Feyiz aldığımız nokta bu diyelim aslında. Tribünde oluşan taraftarın farklılığını ortaya çıkaracağız. Ama kıyafetle, tezahüratla, maçla, duruşla veya ahlakla ilgili olur hepsini ortaya çıkarmak amacımız. Bunun farklılığını ilk önce Türkiye’ye daha sonra dünyaya göstereceğimize inanıyorum. Başarı da bunda çok büyük etken. İstikrar ve başarı da devam ederse, UEFA’da, şampiyonlar liginde her sene sen görülmeye başlarsan o kültür zaten kendi kendine oturacaktır. Böyle devam edecektir.

cvppnztwiaa-v29.jpg

EMİR ERİ DEĞİLİZ

Yönetimden harçlık alıp, gençleri bağırtan, üç beş kuruşla onları avutan bir taraftar grubu havanız yok. Daha çok bağımsız bir havanız var.

Aynen öyle. Harçlık alan taraftar grubu değiliz biz. Bizler bu sezon başı 1 trilyon para teslim ettik kulübe. Hepsi makbuzlu, belgeli ve nakit. Malum büyütülmüş takım taraftarlarının yaptığını düşünmüyorum açıkçası. Her şey menfaat rant. Ama bizler yönetim kurulu ve dernek üyelerindeki kişiler işinde gücünde olan insanlardır. Tayfanın bir ihtiyacı olduğunda kendi aramızda hallediyoruz. Para alan emir alır diyoruz ve biraz daha dikkat ediyoruz bu konulara. O fırsatı vermiyoruz. O seviyeyi koruyoruz. Yönetimden destek de alıyoruz. Almıyoruz demiyorum. Elbette deplasman maçlarında yönetimin desteği gerekiyor. Ama bu işlerde herkesin eli taşın altında olacak.

Taraftar taklacı topçuyu sever. Konyaspor son yıllarda bir sistem oturtmaya ve oynamaya çalışıyor. Buna hiçbir şekilde tepki vermiyorsunuz. Neden?

Bizler transfer yasaklarını gördük, oralardan geldik. Transfer rekoru kırılan ve ligden düşülen zamanlardan geldik. Deplasmana giderken otobüse haciz geldi. Düştük, çıktık. Bunları biz unutmadık. Taraftarlarımıza da hep bunları anlatıyoruz. Bu zorlu dönemi görmeyen veya unutan insanlar şuanda istiyor ki uçalım kaçalım. Öyle bir dünya yok artık futbolda. Olmasın yıldız futbolcu.

Son olarak buradan taraftarlara söylemek istedikleriniz nelerdir?

Hamdım, piştim, yandım. Bu söz bizim üstadımızın, dedemizin Mevlana’nın sözüdür. Biz artık Konyaspor taraftarı olarak hamdık, piştik, yandık. Dediğim gibi zamana yayılacak bu süreç. İnşallah önümüzdeki sene başlayacak projemizle ses getirmeyi düşünüyoruz. Türkiye’de bir ilk olacak. Başta Türkiye’ye ve sonra Dünya’ya örnek olmak istiyoruz. Artık bu stadyumlarda eşiyle ailesiyle çocuğuyla gelebileceği şov havasında geçmesi istediğimiz maçlar istiyoruz. Konya’mız için en büyük hedefimiz, Konya’yı futbol şehri yapmak istiyoruz. Bunu başarıncaya kadar da Nalçacılılar bu duruşu ve inancını kaybetmeyecektir.

Nalçacılılar Derneği İkinci Başkanı Yusuf Dündar: Biz bu işi seviyoruz. Tribüne çıkınca zevk alıyoruz. Sadece zevk için yapıyoruz ve bunu iş olarak görmüyoruz... 

“İnsanoğlu ilk önce doğar sonra emekler ondan sonra yürür en son koşar. Biz daha emekleme dönemindeyiz. Bizim taraftar bir yıl Avrupa’yı görünce hemen bu sene şampiyonluğa oynamanın hesabını yapıyor. Bu mümkün değil.”

13653377_10154488676033678_5212158998664295193_o.jpg

 

 

detay1461180563.jpgc7aeb520723f075d0ff02905f7785cc9_20160420_2_15603896_7864326_webjpg.jpeg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum