Ne zaman Gar bölgesinden bir sıkıntıyı dile getirsek Şeyh Sadrettin Konevi Mahallesi ile Mahmuriye Mahallesi sakinlerinin sanki yaralarına tuz basmış gibi oluruz.

İki gün önceki yazımız üzerine bu şehrin gerçek beyefendilerinden tam bir spor adamı Sadık Keleş abimiz bizi aradı.

Biz de ihmal ettiğimiz büyüklerimizle dostlarımızla ancak böyle yazı konuları ile sohbet etme imkanını bulmuş oluyoruz.

Sadık abimiz de Şeyh Sadrettin Konevi mahallesi sakinlerindendir. Sadık abi mahalle halkı olarak gerçek sıkıntılarının başı boş köpekler olmadığını(!), asıl sıkıntılarının kendisini bilmez, kural tanımaz ve neme lazımcı vatandaşlar olduğuna işaret ediyordu.

Şöyle ki Sadık abi buna bir de örnek verdi;

“Sabah namazı sonrası camimizin imamı ile camiyi kapattık iki adım atmıştık ki bir vatandaşın kamyonetini yolun tam da dönüş noktasına park etmeye çalıştığını fark ettik. Gayri ihtiyarı durduk ve ikimizde kendisinin ne yapacağını izledik. Vatandaş direksiyondan indi kapısını kilitleyecektik ki kendisini ikaz ederek aracı buraya park etmesi halinde diğer araçların bu köşeden dönemeyeceklerini söyledik.

Bize ters ters baksa da içinden kızarak bu kez kamyonetini sokağın biraz daha ilerisine park etti indi ve gitti.

Hoca ile bu araç dikkatimizi çekmişti ya.  Bu araç orada tam 8 gün pak etmiş halde durdu.  Maalesef vatandaşlarımız Ankara’ya gelip giderlerken araçlarını parka koymak yerine bu mahallelerin sokak aralarına park etmeyi tercih ediyorlar. Ve öyle sabah park edip akşam alana da nerede ise teşekkür edeceğiz!” diyordu.

Demek ki bu iki mahalle ile Ferit Paşa Caddesi sakinlerinin hali gerçekten üzücü.

Diyecek bir şey yok.

Allah hepimizi en başta da bizi ıslah etsin.

TATLI SU ÇEŞMELERİNDEKİ DAMLAYAN

SUYUN VEBALİNİ UNUTMAYALIM

Konya merkezde nerede ise her sokak başında bir tatlı su çeşmesi var. Bu ben kendimi bildim bileli böyle. Ama her gelen Başkan Allah rızası için bu çeşmelerin sayısını artırmak için bozulanı, kırılanı yenilemek için büyük gayret sarf etmiştir. Bu işin çilesini de KOSKİ çekmiştir. Çekmektedir de.

Bu yaz havaların da normallerin üzerinde seyretmesi ile şehrimizde bile zaman zaman bölgesel de olsa su sıkıntısı had safhaya ulaşmıştır.

Biraz Allah'tan korkun kuldan utananlar nasıl evlerinde su parası az gelsin diye bir damla suyun hesabını yapıyorlarsa bugünlerde artık susuz insanlarımızı da düşünerek tatlı su çeşmelerinde de israfa karşı aynı şekilde duyarlılığı göstermeliyiz diye düşünüyoruz.

Mesela vatandaşın duyarlılığı zabıtanın ve belediye ekiplerinin olayların üzerine hassasiyet ile gitmeleriyle artık tatlı su çeşmeleri önünde arabalarını sabunlu sularla yıkayan insanımızın sayısı azaldı.

Ammaaaaa.

Bu fotoğrafta da görüldüğü gibi tatlı su çeşmelerini ve millete içme suyu olarak ait olan suyu kullanmada neme lazımcılığımızı tam olarak beyinde çözememişiz.

Teyzem Binkonutlar'da sokağa çıkmış tatlı su çeşmesinin başına gelmiş son derece rahat bir şekilde elektrikli süpürgesini veya halı yıkama makinesini rahatça yıkayabilmektedir.

Bizimle bu fotoğrafı paylaşan vatandaşımız asaletinden olsa gerek teyzeme bir şey diyemeyince “Çüşşşşşş” diyerek bu fotoğrafı bizimle paylaşmış.

Evet millet ve toplum olarak elbette iyi yoldayız. Büyüyoruz gelişiyoruz. Daha da bilinçleniyoruz.

Bilinçleneceğiz de inşallah.

Ama korkarım ki artık lafta kalmaya başlayan “Allah'tan korkma kuldan utanma” duygusunda ne olur kayıp yaşamayalım.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Döner kavşaklara girme ve yol alma kuralına Organize Sanayi içindeki döner kavşaklarda da riayet ettiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.