Sıladaki 1 ay için gurbette geçen 11 ay

Sıladaki 1 ay için gurbette geçen 11 ay
Yılın on bir ayını yurt dışında geçiren gurbetçi vatandaşlar, yaz tatilinde Türkiye’ye dönerek akraba ve memleket özlemini gideriyor. Gurbette oldukları süre boyunca memleketlerini özleyen Şerife Köse, Türkiye’ye kesin dönüş yapmak istediğini belirtti.


Yılın on bir ayını yurt dışında geçiren gurbetçi vatandaşlar, yaz tatilinde Türkiye’ye dönerek hem akraba hem de memleket özlemini gideriyor. Türkiye’yi özlediğini ve kesin dönüş yapmak istediğini söyleyen Şerife Köse, “Gurbette geçirdiğimiz on bir ay boyunca ülkemi özlüyorum. Türkiye’yi çok seviyorum. Çocuklarımla ülkeme kesin dönüş yapmayı düşünüyorum” dedi.

Yaz tatiliyle birlikte Türkiye’ye dönen gurbetçi vatandaşlar bir ay boyunca özlem duygularını gideriyorlar. Babasının ‘Birkaç yıl çalışıp döneriz’ diye gittikleri Belçika’da tam 47 yıldır yaşayan gurbetçi Şerife Köse, çocuklarıyla birlikte Türkiye’ye ve memleketi Konya’ya kesin dönüş yapmanın planlarını yapıyor. Uzun yıllardır Belçika’da yaşayan Köse, “1974 yılında Konya’da doğdum. Benim doğduğum yıllarda babam birkaç yıl çalışıp birikim yapmak amacıyla Belçika’ya gitmişti. Babam ilk gittiği yıllarda kömür ocaklarında çalışmıştı. Daha sonra babam kendi mesleği olan terziliğe devam ederken, iki yıl sonra annemi, abimi ve beni yanına aldı. Babam geri dönme niyetiyle gittiği Belçika’dan 2016 yılında kesin dönüş yapabildi. Tüm eğitim ve öğretim hayatımız Belçika’da geçti. Daha önce Belçika’da bir süre hipnoz alanında danışmanlık yaptım. Şu an çalışmıyorum. Gurbette geçirdiğimiz on bir ay boyunca ülkemi özlüyorum. Türkiye’yi çok seviyorum. Çocuklarımla ülkeme kesin dönüş yapmayı düşünüyorum. Türkiye 20 yıl önceki gibi değil gelişmiş ve gelişmeye devam eden yönleri bulunuyor” diye konuştu.

whatsapp-image-2023-07-21-at-18-00-32-1.jpeg
DİLİMİZİ UNUTMAMAK İÇİN AİLE İÇİNDE TÜRKÇE KONUŞUYORUZ
Ana dili unutmamak için aile içerisinde sürekli Türkçe konuştuklarını vurgulayan Köse, “Kendi dilimizi unutmamak için aile içerisinde sürekli olarak Türkçe konuştuk. Bazı Türk aileler ev ortamında bile Felemenkçe konuşuyor. Bu ailelerin çocuklarının Türkçesi çok da iyi olmuyor. Belçika’da çocuklar 3 yaşından 6 yaşına kadar anaokuluna mecburi gönderiliyor. Orada ister istemez Felemenkçeyi öğrenmiş oluyorlar. Evde Türkçe konuştuğumuz için iki dili de birden öğrenmiş oluyorlar. Dini bayramlarımıza çok saygı duyuyorlar. Bayramlarda Müslüman çocukları okullarda resmi izinli sayılıyor” şeklinde konuştu.
TÜRK KÜLTÜRÜ YAŞATILIYOR
Belçika’da birçok etnik kökenli vatandaşın yaşadığını söyleyen Köse, “Belçika’da farklı milletlerden çok fazla vatandaşlar yaşıyor. Ama Türklerin sayısı oldukça fazla, uyum sağlama konusunda yabancılık çekmedik. Kendi Türk kültürümüzün yaşatıldığı vakıflar, dernekler ve camiler bulunuyor. Eskiden Belçika’da yaşayan vatandaşlar arasında etnik kökenden kaynaklı bir ayrımcılık oluyordu. Ama şu an o kadar bir ayrımcılık söz konusu olmuyor. Örneğin, İspanyol ile İtalyanlar bir tutulurken, Faslı ve Türk kendi içlerinde bir tutuluyordu. Bir suç işlendiğinde bu suçu işleyen kişi Türk ya da Faslı ise doğrudan etnik kimliği ile belirtiliyor. Ama bir başarı söz konusu olduğunda Belçika vatandaşı diye bahsediliyor” ifadelerine yer verdi.
DAMAK LEZZETİNDE TÜRK YEMEKLERİ TERCİH EDİLİYOR
Yabancı yemek kültürlerinin damak zevkine hitap etmediğinin altını çizen Köse, “Yemek tercihlerimizi Türk mutfağından yana kullanıyorum. Yabancı ülkelerin yemek kültürleri damak zevkime çok fazla hitap etmiyor. Türkiye’de bulunan tüm yiyecek ve içecek çeşitlerini orada bulunan marketler aracılığıyla da giderebiliyoruz. İçerisinde helal kesim ürünler bulunuyor. Ayrıca, et ve tavuk gibi ihtiyaçlarımızı vakıflar aracılığıyla da giderebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

whatsapp-image-2023-07-21-at-18-00-32-2.jpeg
GENÇLERİN TERCİHİ DEĞİŞTİ
Yurt dışında yaşayan gençlerin evlilik tercihlerinin değiştiğini anlatan Köse, şu şekilde konuştu: “Özellikle son 10-15 yılda yurt dışında yaşayan gençlerimiz evlenme tercihlerini değiştirdi. Eskiden gençlerin evlenmesi için Türkiye’ye gelinirdi gelin ve damat adayları kendi vatandaşlarımızdan seçilirdi. Ama artık gençler yurt dışında yaşayan kişiler arasında tercih yaparak evleniyor. Çünkü gelin ya da damat kültür ve dilden kaynaklı algıma zorlukları yaşayabiliyor. Yeni nesil Faslıların ve Türkler arasında evlilik yapıyor. Faslıları bizden biriymiş gibi hissediyorum. Faslılar Türk kültürüne ve dizilerine rağbet gösteriyorlar. Zamanla değişen yaşam standartlarından dolayı yeni nesil evlilik, iş ve barınma ihtiyacını tamamen yurt dışından karşılıyor.”
İNANÇLARA SAYGI DUYULUYOR
Dini görevlerini yerine getirirken herhangi bir zorlukla karşılaşmadığını ifade eden Köse, “Dinimizin gereği olan örtünme emrini orada rahatlıkla yerine getirdim. Bu konuda herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadım. Orada herkes kendi inancı gereği nasıl yaşamak isterse o şekilde yaşayabiliyor. Hatta bir dönem Türkiye’de türbanlı olduğum için vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılaşıyordum. Belçika’da kimse kimsenin dış görünüşü ya da giyim tarzıyla ilgilenmez” dedi.

whatsapp-image-2023-07-21-at-18-00-32-3.jpeg
HAVASI SUYU BİR BAŞKA MEMLEKET
Türkiye’nin coğrafi konumu gereği daha yaşanabilir bir ülke olduğuna değinen Köse, “Belçika, Türkiye’nin yerini tutmuyor. Türkiye’ye döndüğümde tanıdıklarım bana ‘Neden döndün?’ diye soruyorlardı. Bana böyle bir soruyu neden sorduklarına şaşırıyordum. Oranın havası sürekli kapalı ve yağışlı oluyor. Türkiye bulunduğu coğrafya itibariyle dört mevsimi yaşayabilen bir ülke. Belçika’da kapalı havadan ötürü ruhum daralmaya başlıyor. Sırf Türkiye’nin bu güzel havasını görüp yaşamak istiyorum. Belçika’da işim olmazsa dışarıya çıkmıyorum. Ama Türkiye’ye geldiğimde her yeri gezmek istiyorum. Kısacası ülkemi çok seviyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
TÜRKİYE’DE SAMİMİYETİ BULDU
Yaz tatilinde akrabalarını ziyaret etmek için Türkiye’ye geldiğinde yurt dışına dönmek istemediğini dile getiren gurbetçi Şerife Köse’nin kızı Ayşegül Köse “Türkiye’ye geldiğimizde sürekli Karaman’a babaannem ve amcalarımın yanına gidiyorduk. Karaman’da kaldığımız iki aylık tatil sürecimizde çok samimi bir ortamda yaşıyorduk. O dönemler babama ‘Neden Karaman’da yaşamıyoruz, Belçika’ya gidiyoruz’ diye ağlıyordum. Annem bizlerle Türkiye’ye yerleşmek için karar verdiğinde benimde kendisiyle kesin dönüş yapacağımı düşünüyordu. Ama artık ben Türkiye’ye dönmek istemiyorum. Çünkü Belçika’da devam eden bir lisans eğitimim ve arkadaşlarım var” diye konuştu.
TÜRK YEMEKLERİNİ ÇOK SEVİYORLAR
Belçika’da Türk kültürüne merak ve ilginin olduğunu aktaran Ayşegül Köse, şu görüşlere yer verdi: “Belçika’da Türklerin yemek kültürün ve dizilerine çok ilgi duyuyorlar. Mesela, annem okulda beslenme çantamıza poğaça, börek ve sarma gibi yiyecekler yapıp koyardı. Öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımız bu yiyeceklerden tattığında çok beğenirlerdi. Nasıl yapıldığını öğrenmek istiyorlardı. Annem arkadaşlarıma ve öğretmenlerime sarma sarardı. Türk dizleri ve kültürünün vermiş olduğu merakla az da olsa Türkçe konuşabiliyorlar.”
DİLDEN KAYNAKLI İFADE EKSİKLİĞİ
Belçika’daki yaşamını anlatan gurbetçi Şerife Köse’nin oğlu Ahmet Köse, şu şekilde konuştu: “On üç yaşındayım. Belçika’da doğdum ve orada yaşıyorum. Her yıl sınıfımızda en az iki Türk arkadaşım oluyor. Türk arkadaşlarımla kendi aramızda Türkçe, diğer arkadaşlarımla ise Felemenkçe konuşuyoruz. Birkaç sene önce Türkiye’de eğitim almıştım. O sırada Felemenkçeyi unuttum. Tekrar Belçika’ya döndüğümde dil konusunda biraz zorluklar yaşadım. Örneğin, Belçika’da sınıf ortamında bir suç işlendiğinde suçu çok kolay bir şekilde benim üzerine atabiliyorlardı. Dilden kaynaklı kendimi çok ifade edemiyorum. Belçika’da ki arkadaşlarımla oyunlar oynayabiliyoruz. Sınıfta Türk olmayan arkadaşımda bulunuyor. Ama onlarda Türk kültürünü merak ediyor ve seviyor.”

whatsapp-image-2023-07-21-at-18-00-32.jpeg
KERMESLERLE ÖZLEM GİDERİLİYOR
Türk lezzetlerinden olan etli ekmeği özellikle çok sevdiğini vurgulayan Ahmet Köse, şunları kaydetti: “Etki ekmeği çok seviyorum. Vakıflar aracılığıyla kermesler düzenleniyor. Kermeslerde Türk lezzetlerinden olan etli ekmek, lahmacun ve pide gibi yiyeceklerin satışı da yapılıyor. Bu satışlarla Türk yemek özlemimizi gidermeye çalışıyoruz.”
TÜRKİYE’YE HİZMET ETMEK İSTİYOR
Belçika’daki eğitim sisteminin kaliteli olduğunu belirten Ahmet Köse, “Belçika’da eğitim sistemi çok iyi işliyor. Din kültürü derslerinde kişinin inancı doğrultusunda üç büyük dinin eğitimi veriliyor. Örneğin, Müslümanlara İslamiyet, Yahudilere Musevilik eğitimi veriliyor. Eğitim ve öğrenimimi tamamladıktan sonra kendi ülkeme dönüp burada hizmetlerimi gerçekleştirmek istiyorum. İlerleyen dönemlerde din kültürü, tarih ya da coğrafya öğretmeni olmak istiyorum” diyerek sözlerine son verdi •Pakize Şengül

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.