Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

“SİYASÎ AFORİZMALAR…”

“SİYASÎ AFORİZMALAR…”

Prof. Dr. Ahmet Sevgi hocam, sevdiğim bir edebiyatçı.

  1. Dergisinde “Aczimin Giryesi” başlıklı dörtlükleriyle tanıştığımdan beri dostluğumuz devam ediyor. Soyadı gibi insana ‘sevgi’yle bakan, incitmemeye çalışan ve edebî bir kalemi, çaktırmadan iğneleyici bir üslûba sahip olan Ahmet hocamı, bugünkü köşeme misafir etmek istedim.

Hocamızın “Siyasî Aforizmalar”ıyla sizi baş başa bırakıyorum:

1-Siyasî sahada en tehlikeli tâviz, dînî tâvizdir.

2- Partizanlık mezhep kavgaları kadar tehlikelidir.

3- Siyasî makamların şişirdiği adam, kendi görüşlerinin mahz-ı hakikat olduğunu kabul ettirmek ister.

4- Siyasette en büyük hatâ, kuvvetsizi kuvvetli görmek ve ondan bir şeyler ümit etmektir.

5- Balık ağzı gibi devamlı açılıp kapanan ağızlardan neler duymazsınız ki... Duyduklarınızın hepsini hulasâ edelim mi: Ben her şeyim!..

6- İnsan, her şeyde nefsini merkez yapmaya çalışırsa, kendini kendinde unutur.

7- Topyekûn ben diyen, topyekûn hiçtir.

8- Politikanın girdiği yere ikiyüzlülük de girer.

9- Dili yaldızlı olanın içi parlak değildir.

10- Politikada acıma ve vefa diye bir şey yoktur.

11- Siyasette dostluklar takas usûlü yürür.

12- Siyaset karakteri bozar.

13- Üst yönetimdeki bilgisiz insan, bir dağın tepesindeki insana benzer. Her şey ona küçük görünür.

14- Politikada yanlış yola sapanlar daima hızlı yürürler.

15- Emretmeye alışanlar, itiraza kolay kolay tahammül edemezler.

16- Bir saman çöpü gibi zevâitten olan insana mevkî ve salahiyyet vermeye gelmez. Sonra o, ısırgan otu olur.

17- Uşak ruhlular, irtikâyı (yükselme) el etek öpmekte ararlar.

18- İkiyüzlülerin büyüğü, siyaset adamlarının küçüğüdür.

19- Siyasî alanda tutkular ve inanışlar çarpışır, pek az da düşünceler...

20- Siyasette, doğru her zaman biraz geç söylenir.

21- Ciddîlik, lüzumsuz alkışa tahammül edemez.

22- Alkışta israf, alkışlananı tembelliğe sevk eder.

23- Sadâkatte ifrata ne ad vermeli?

24- Kolay şöhrette asâlet aramayınız.

25- Sâhib-i devlet olana öfke yakışmaz.

26- Muvaffakiyet (başarı) sarhoşluğu, günün birinde o muvaffakiyeti gölgeleyebilir.

27- Her siyasî parti kendi yalanını yutarken ölür.

28- Mağdurun hâmîsi, iktidarda da mağdurun hâmîsi olabilmelidir.

29- Âdilin hiddetinden değil, zâlimin tebessümünden kork.

30- Makamın tapusu yoktur. Bugün ona, yarın başkasına.

31- Hep evet dersek, hayır demeyi unuturuz.

32- Bir cemiyette kuvvet, fikirden önce gelirse, ortada adalet nâmına bir şey kalmaz.

33- Güneş batmadan akşam olmaz. Basının özgürlüğü elinden alınmadan diktatörlük olmaz.

34- Siyaset, ileride olabileceği olmadan evvel görüp zamanında tedbir almaktır.

35- Diplomasinin değeri, kılıç kınındaki pastan anlaşılır.

36- İnanmadığı bir mevzûyu hararetle mudafaa eden adam, hatâlar komedyasının baş rolündedir.

37- Bir siyaset adamının bazen iktidar mevkiinden uzaklaşmasının sayılamayacak kadar çok faydası vardır.

38- En büyük pâye, ilim pâyesidir. İlmi siyasete feda edenlere bunu nasıl anlatmalı?

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

Son söz:

"Siyasî taassup bir çukurdur, düşen çıkamaz//Çıksa da içindeki parti putunu yıkamaz." (Li-müellifihî)”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR