Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

SİZİ SEVMEYEN ÖLSÜN (!)

SİZİ SEVMEYEN ÖLSÜN (!)

Prensip sahibi az konuşan bir valimiz vardı. Samsunlu valimiz Ahmet Kayhan, geçenlerde emekli oldu. Hayırlı olsun. Vali Kayhan’ın en büyük özellikleri arasında sessiz, gösterişsiz olmasının yanı sıra ağırbaşlı davranışlarıyla dikkat çekmişti.

Medyatik değildi ve her valinin olduğu gibi Ahmet Bey’in de kendine göre bir tarzı ve yoğurt yiyişi vardı. Eski Konya Valisi Ahmet Kayhan, valilerin seçimle iş başına gelmesinden yanaydı. Bir meslektaşımız tarafından kendisiyle yapılan bir röportajda Vali Kayhan, “Vali, Devlet Babadır” demişti. 2000’li yılların valisi, bakın Konya’yı ve Konyalı’yı nasıl değerlendiriyor:

“Konyalı kapalı bir toplum. Bunu ben de tesbit ettim. Bunu Konya’daki şirketleşme mantığından anlamanız mümkün. Mantık şu: Az olsun, öz olsun, benim olsun. İş yapanlar bir araya gelerek profesyonelce hareket edemiyorlar.”

balkan--konya-valileri.jpg

***

Konya’nın ekmeğini yiyen, suyunu içen havasını koklayan bir gazeteci olarak çok vali tanıdım. Tescilli “İmparator Vali” unvanına sahip rahmetli Kemal Katıtaş’ı bir kenara koyarsak Konyalı tarafından sevilen nâdir valiler arasında olan Muammer Erol’la yaptığım bir sohbette, “Sayın Vali’m! Siz çok sessiz ve sâkin bir insansınız. Neden hiç konuşmuyorsunuz?” demiştim. İlk tepkisi, “Geldiğim vilâyette gazeteciler çok konuştuğum için beni eleştirmişlerdi” şeklinde olmuştu. Protokolde en ön safta duran, fikir ve ideoloji ayrımı yapmaksızın davet edildiği her programı yoğun işi olmadığı zaman sonuna kadar dinleyen nâdir bir Vali olarak Muammer Bey’i, sorduğum sorularla epey konuşturmuştum.

Dediğim gibi her valinin kendine göre bir yoğurt yiyişi var. Muammer Bey de hâlis muhlis koyun yoğurdunu böyle yiyordu.  Hükümet Binası’na yakın bir mescidde sabah namazını kıldıktan sonra makamına geçerek ziyaretleri kabul eden ender bir kişilik olarak karşımızda duran Vali Erol’u, bazı hususiyetlerinden dolayı ben çok sevmiştim. Onu Konya halkı da sevmişti. Neden sevmişti? Çünkü o halkın içinde bir devlet adamı idi. Sorumlu bir idareci olarak kapısı her zaman halka açık bir Vali olarak Erol Bey, adetâ STK âşığı bir insandı. 

Konyalı’nın ve ümmetin derdi sanki onun derdiydi. Karşısındaki insanı önce güzelce dinler ve aziz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin imkânları ölçüsünde o devletin müşfik elini hemen hissettirirdi. Meram’da yalnız başına (yalnızlık Allah’a mahsus) günlerce sobası yanmayan bir Fadimana vardı. Onunla belediye otobüsünde tanışmıştım. Ne bileyim yanına oturmuşum (oturtana bak hele). Haberi dokuz sütuna manşetten çıktı. Önce Meram Kaymakamı seferber oldu. Hemen kömür sevkiyatı başladı. Fadimana böylece üşümekten ve donarak ölmekten kurtarıldı. Bu aziz şehirde donarak ölen kaç yaşlı çıktı dersiniz? Çok haber yaptık; “Bir garip öldü diyeler, kaç gün sonra duyalar…” diye.

Sayın Vali’m! Söyler misiniz bu haberler karşısında ne kadar gözyaşı döktüğünüzü…

Vali Ahmet Kayhan, nasıl kısa zamanda Konyalı’yı yakından tanıdıysa Vali Muammer Erol da çok geçmeden Konyalı’yı yakından tanıdı. Yoğurdunu da ona göre yemeye başladı. İşte bu yüzden o kalplerde taht kuran valiler arasına katıldı.

Seven, sevdiğini karşı tarafa mutlaka söyler. Yâ değilse o sevgi, kuru bir sevgiden ileriye gidemez.

Sayın Vali’m! Konyalı, sizi Allah için sevdi. Şimdi ise gözyaşlarıyla sizi uğurlamaya hazırlanıyor. Bakmayın onun “kapalı bir toplum” olduğuna, çoktan açıldı bile! Bunun farkına sizde varmışsınızdır. “Az olsun, öz olsun, benim olsun” felsefesi halen devam ettiği ve koskoca Başbakan’ına sahip çıkmadığı için Yerli Otomobil fırsatını da çoktan kaçırdığına da siz hiç bakmayın!

Elbette; “Bir Başkent her zaman Başkenttir.”

“Bir yasaklı şehir, elbette ve ilelebet Yasaklı Şehir” olarak kalacak hali yok ya.

Ayasofya ne zaman zincirlerini kırarak hür olacaksa; Konya da o vakit zincirlerini kırarak gerçek hürriyetine kavuşacak.

AZİZİM DİYOR Kİ…

Sayın Vali’m! Her ne kadar İl İdaresi Yasası ile valiler güçsüz hale getirildilerse de, “Güçlü Başbakanlık” devri de nasıl olsa sona erdi/erdirildi.

Hani siz, Elaziz’de “Millet ‘One minute' diyen başbakan istiyor!” demiştiniz ya. İşte o başbakan şimdi Türkiye’ye “başkan” olacak.

Ey Konyalılar! Hakkari’den Konya’ya öyle bir “Devlet Baba” geliyor ki…

Güllü’nün şarkısında olduğu gibi…

“Sizi sevmeyen ölsün (!)”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR