Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

Soyun Da Gel Güzelim, Soyun Da Gel…

Soyun Da Gel Güzelim, Soyun Da Gel…

Ülkemizde hemen her meslek mensubunun bağlı bulunduğu bir odası vardır. Bu odalar ilgili meslek mensuplarının hak ve sorumluluklarını belirler, bir anlamda Osmanlılardaki Lonca’lar gibi görev yaparlar.

Bu odaların en önemli görevlerinden birincisi: Kendisine bağlı bulunan meslek mensuplarının haklarını, menfaatlerini gözetmektir. Öyle olması gerekir. Mesela Mimarlar Odası Yönetmeliğinin 6. Maddesi Odanın amaçlarını şu şekilde ifade ediyor:

Odanın başlıca amaçları;

a) Mesleki alanda ülke ve kamu çıkarları ile uluslararası gelişmeler çerçevesinde çalışmalar yapmak, mesleğin ve üyelerin değişen toplumsal ve ekonomik yapı içindeki değişen konumlarını izlemek, tespit etmek, değerlendirmek, mesleğin ve üyelerin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemek, ulusal ve uluslararası ölçekte mesleğin gelişmesini izlemek ve sağlamak,

b) Meslek onurunu ve üye haklarını korumak,

c) Ülke içinde ve dışında tüm resmi ve özel kuruluşlarla işbirliği yaparak, mesleğin uygulama ve kuram alanında gelişmesini sağlamak üzere her türlü etkinliklerde bulunmak; bilimsel ve teknik evrakı inceleyerek gereken mesleki denetimleri yapmak,

d) Mimarlık uygulamasıyla ilgili standart ve normları, yönetmelik ve teknik şartnameleri araştırmak ve incelemek, gerekli düzenlemeleri yapmak,

e) Eğitim kurumlarıyla işbirliği yaparak mesleki eğitimin gelişmesine katkıda bulunmak,

f) Üyeler arasındaki dayanışmayı sağlamak ve haksız rekabeti önlemek,

Şimdi yukarıdaki maddelere baktığımız zaman Odanın siyasi bir organ gibi çalışmasından hiç bahsedilmiyor. Ama günümüzde  odalar o kadar siyasallaştılar ki, mesleğin dışında her türlü siyasi faaliyetin bizatihi içinde bulunuyorlar.

Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanlığı bir açıklama yapıyor Gezi Parkı olayları ile ilgili olarak ve diyor ki: “Bu daha başlangıç mücadeleye devam" Allah aşkına bu söylemin neresinde mesleki bir kaygı var?

Samsun Mimarlar Odası da yaptığı bir etkinliği paylaşıyor kamu oyu ile. “Mimarlar Odası AKP’li üç Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulundu.”

Şimdi Mimarlar Odası görevi ve ilgi alanı gereği  her hangi bir Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunamaz mı? Elbette bulunur. Bulunmalıdır da. Bir şehrin mimarlıkla ilgili her konusunda Mimarlar Odası olmalıdır. Ama vurguya dikkat ettiniz mi? “AKP’li üç Belediye Başkanı” na özellikle vurgu yapılarak görevinin dışına çıkıyor. Yani resmen siyaset yapıyor. “Mimarlar Odası üç Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulundu” denmiş olsa bu Mimarlar Odasının görev ve sorumluluk alanı içinde yer alırdı. Burada dikkatinizi çekmek istediğim belediyelerin AKP’li olması değil. CHP’li belediye de olsa, partisine vurgu yapmak yanlıştır.

Odaların hiç birinin görevi siyaset yapmak değildir. Siyaset yapmak isteyenler o görevlerinden ayrılarak gönüllerince siyaset yapabilirler. Buna yasal hiçbir engel de bulunmamaktadır. Odanın gücünü arkasına alarak siyaset yapmak beleşçiliktir. Ayıptır. Üstelik kendilerini o makama getiren irade, sadece kendi görüşlerinin paralelindekiler de değildir. Dönüp baktığınız zaman üyelerin hayat standardının iyileştirilmesi için yaptığı hiç de bir şey yoktur. Asli görevleri dururken, hariçten gazel okumak  nedense kolaylarına gelmektedir.

Tam da burada Barolar Birliği Başkanının hariçten okuduğu gazel örneğimize “Cuk” diye oturdu. Bir saati geçen konuşmasının hiçbir yerinde yargının sorunlarına değinilmemiş, konuşmanın tamamı siyasete ayrılmıştır. Siyaseti bırakalım siyasetçiler yapsın. Hele-hele cübbeli siyaset de neyin nesidir? Çok mu meraklısın? Soyun da gel güzelim, soyun da gel.

Burada sevindiren bir gelişme de yaşandı. Metin Feyzioğlu’nun  bu sıra dışı eylemine muhalefetten de tepki geldi. Yapılanın yanlış olduğu muhalefet tarafından da vurgulandı.

İlk defa olsa da ben sevindim. Her şey bir ilkle başlar. İnşallah sonunu da getirirler. Muhalefetin “Düşmanımın düşmanı dostumdur” anlayışından uzaklaşması, aksine aklı selim hareket etmesi siyasetimiz açısından mutluluk verici bir gelişmedir.

İnşallah devamı gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Muzaffer Kırmacı Arşivi
SON YAZILAR