Ülkemizin etrafında yaşanan olayların ekonomimize etkilerini yavaş yavaş hissediyoruz.

---Bayram öncesi yaşanan dövizdeki düşüşün bayram sonrası 0,050-0,060 lira yükselmesi

---Temmuz ayı enflasyon rakamlarının beklenilenden yüksek çıkması

---Irak’a yaptığımız ihracatın %46 seviyesinde düşmesi

   Bunlar sıralayabildiklerimizin bir kaçı

   Bayram öncesi yazdığım son yazımda dolardaki 2,100 seviyelerine düşüş alım için fırsattır demiştim. Dolar/TL kuru bayram öncesi hafta 2,090 seviyelerini gördü.  Aynı şekilde Euro/TL’deki düşüş de 2,800 seviyelerine geriledi. Fakat bayram sonrası geldiğimizde Dolar/TL’nin 2,145, Euro/TL’nin 2,870 seviyelerine kadar yükseldiğini gördük. Birincisi Dolar/TL’deki düşüşün kalıcı olmayacağını daha önceki yazılarımda belirtmiştim, hatta alım için fırsat demiştim. İkincisi Arjantin’deki yaşanan iflas, piyasaların ateşini yükseltti. Tüm gelişmekte olan ülkelerin para birimleri değer kaybetti. Brezilya Real’i, Arjantin Peso’su, Güney Afrika Rant’ı ve Hindistan Rupi’si ve Türk Lirası, bu ülkeler gelişmekte olan ülkeler ve Arjantin’in durumundan en çabuk ve en çok etkilenen ülkelerin başında gelmektedirler. Yazımın başında da belirtmiş olduğum gibi etrafımızdaki ateş maalesef ekonomimizi etkiliyor.

     Piyasalarda Fed’in faiz artırımının en erken 2014 Eylülünde en geç 2015 Martında olacağı spekülasyonları artınca borsalarda satışlarda hızlandı. Arjantin’in iflası ile birlikte piyasalar Fed’in faiz artırımını da fiyatlamaya başladılar. Borsa İstanbul(Bist) 84,000 puan seviyelerinden 81,893 seviyelerine kadar düştü. Önümüzdeki günlerde bu olumsuz gelişmeleri daha fazla göreceğiz. Çünkü etrafımızdaki ateş çemberi giderek daralıyor. İhracatımız Suriye’ye durmuş durumda Irak’a %46 gerilemiş durumda Mısır ile gözle görülür bir düşüş  yaşanıyor. Bunların hepsi olumsuz gelişmelerdir.

     ABD tarafında ekonomi tam anlamıyla bir yön göstermiyor. Çok iyi gelen verilerden sonra bir olumsuz veri her şeyi değiştirebiliyor. Cuma günü gelen tarım dışı istihdam da beklentilerden çok kötü gelince piyasalarda kararsız bir seyir izliyor. Hükümetin ve Bakan Zeybekçi’nin TCMB üzerindeki faiz indir baskısı devam ediyor. Enflasyonunun yüksek çıkmasına rağmen Merkez’in faiz indirimine devam etmeli açıklamaları geldi. TCMB bu ayki toplantıda faizlerde indirime gidebilir ama bunun oranı önceki ler kadar yüksek olmayacaktır. 0,25 baz puanlık bir faiz indirimi şimdiden fiyatlanmaya başlandı.

    Dolar/TL ve Euro/TL’de aşağı yönlü sarkmalar olursa bunun yine alım fırsatı olarak değerlendirmek gerekir. Sonbaharda FED’den gelecek bir faiz artırımı tüm gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine satış getirecektir. Ülkelerden sıcak para çıkışı beraberinde borsalara da satış getirecektir. Onun için dikkatli olmakta fayda var. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim piyasalar yatay hareket ediyor ama riskleri unutmayalım demiştim. Riskler devam ediyor. Temkinli duruşa devam edelim.

    Piyasalarda durgunluk devam ediyor. Piyasaları canlandırmak için hükümetin bir dizi adım atacağını daha önce bakanlarımız açıklamıştı. Sanayici, esnaf şimdi bu adımları bekliyor. Hükümet enflasyon ve faizler konusunda çok kararlı görünüyor. Bakan Zeybekçi “Temmuz ayı enflasyon rakamları bizi biraz endişelendiriyor, önümüzdeki aylarda faiz oranlarında cesur bir şekilde aşağı inersek enflasyonda kalıcı sonuç görebiliriz”  Bakan Zeybekçi faiz oranları düşerse enflasyonda nihai hedefe ulaşırız diyor. Hükümet kararlı duruşa devam ederse hem faizde hem enflasyonda düşüş görebiliriz.  Fakat bunun o kadar da kolay olacağını düşünmüyorum.