Uğur Özteke

Uğur Özteke

Tarihi İstasyon Evleri Hayat Bulacak

Tarihi İstasyon Evleri Hayat Bulacak

Son 50 yıllık Konya tarihinde dahası Konya’ya kara tren çalışırken Gar Bölgesi’nde büyüklerimizin bize anlattığı Alman Evleri hayallerimi süslerdi. 80’li yıllarda üniversite kursu için Konya’dan İstanbul’a giderken o Alman Evleri’nde oturan Demiryolları çalışanlarına saatlerce nasıl hayran hayran baktığımı unutamam. Konya’ya Yüksek Hızlı Tren’in gelmesiyle Gar bölgesinin şekli değişiyordu. Bir gün Tahir Başkan’ın bu Alman Evleri’ni demiryollarından Büyükşehir’e alacağını öğrenince, kızmış dahası çıldırmıştım. Çünkü bu çok farklı bir mimariye sahip olan evleri Büyükşehir alıp da ne yapacaktı? Üçünü beşini kendine yakın ismi şirin görünmek için verecek ya da siyasi yönden yakın oda veya derneğe verecekti.

Ve yine bir gün öğreniyorduk ki büyükşehir, sessiz sedasız bu evleri Demiryolları Genel Müdürlüğü ile yapılan takas sonucu almıştı. Yine aradan epey bir zaman geçti, özellikle son günlerde bu evlerin içinde ve dışındaki restorasyon çalışmalarını dahası bahçe düzenlemelerini sabah akşam kontrol etmeye başladım. Çünkü takmıştım bir kere…

Bu evler kimlere peşkeş çekilecekti? Daha sonra bu evler billboardlara çıktı. Hâlâ kuşkuluydum. Bu bizim 50 yıl diye bildiğimiz ancak 100 yılı aşkın bir tarihe sahip olan İstasyon’daki Alman Evleri’nde kimler keyif yapacaktı? Başladım “perde arkasında neler oluyor?” diye kurcalamaya… Dün ikindi saatlerinde Büyükşehir Belediyesi’ndeki bir dostumun şu iki cümlesi yüreğime su serpti.

“Bu evler kesinlikle Konya’nın sosyal ve kültürel yapısına uygun bir amaç doğrultusunda kullanılacak.”

Çok sevindim ama arkasından daha başka şeyler öğrenmek istiyordum. Net olmamakla birlikte bu Alman Evleri’nde Konya’nın dününü geleceğe yansıtacak olan sosyal ve kültürel amaçlı işletilmek üzere işletmecilere verileceğini bir kaçının da kafe olarak devreye gireceğini öğrendim. Çocukluk hayallerimden bugünkü gerçeğe geldiğimiz zaman istasyon, yine buram buram tarih olan bir cadde dönüşüyordu.

Gar’ın karşısındaki Augustus Otel yine Gar’a arkamızı döndüğümüz zaman sağ yanımızda kalan eski Hastaş Koleji restore edilmiş haliyle bölgede tarihin canlanmasına vesile oluyordu.

Bu evlerin günümüze kazandırılması sağlandığı dahası şahıslara ya da partililere peşkeş çektirilmediği için mutluyum. Bu noktada da en başta Tahir Başkan olmak üzere emeği geçenleri kutlamak gerekir.

Tahir Akyürek bu dönemde Konya’nın baş ustası olduğunun işaret fişeklerini veriyor. Allah’a çok şükür bizleri de yanıltmıyor. Büyükşehir Belediyesi hep “ilkler” ve  “en büyükler” ile yoluna devam ederken, şehrin tarihi açısından Bedesten Projesi’nden sonra belki de ikinci büyük adımını bu evlerle atıyor. Şu anda kullandığımız ifadeler partili partisizi bazılarını da rahatsız edebilir. Hatta dudak büküp gülüp geçenler de olabilir. Ancak sözler tutulursa İstasyon’un geleceğini biz şimdiden görebiliyoruz. Bu evler ile Gar bölgesi otantik bir yapıya kavuşacak. Dahası Hızlı Tren’in teknolojisi ile bölgede tarih güzel bir atmosfer oluşturacak.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

“Ne kadar zengin olursan ol yiyebileceğin kadar yersin. Testiyi denize daldırsan alabileceği kadar alır, gerisi kalır.” (Mevlânâ)

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağışlı havalarda araç şoförleri su birikintilerinden geçerken kasıtlı olarak yayaları ıslatmadığı zaman ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR