Para piyasalarında her türlü spekülasyonlar kullanıldı. Yaklaşık 15 gündür hükümetin şekli ile ilgili yapılan senaryoların hiç birinin tutmadığını gördük. Fakat bu süreçte Sayın Babacan’ın hükümette kalıp kalmayacağı ekonomi yönetiminin içinde olup olmayacağı ile ilgili çok senaryo yazıldı, çizildi. Yaşanan bu sürecin içinde de borsada kayıplar yaşandığını gördük. Dolar/TL’de 2,190, Euro/TL’de ise 2,910 seviyeleri test edildi. Sonuçta 62’nci hükümetin açıklanması ve kabinede Sayın Ali Babacan’ın ekonominin başında olması piyasaları rahatlatmış görünüyor. Bundan sonraki süreçte piyasalar yeni senaryolar üretmek zorunda, yeni senaryolar yaşanacak ki piyasalarda spekülasyon yaparak para kazanacaklar. Bu şimdiye kadar hep böyle olmuştur. Bundan sonra da böyle olacaktır.

     İçeride yeni hükümet kuruldu, bakanlarda çok büyük değişikliler yok. Piyasa bunu istikrardan yana değerlendirdi. Artık gözler yeni hükümetin yapacağı icraatlarda. Yine içeride bu gelişmeler yaşanırken dışarıda çok daha önemli gelişmeler yaşanıyor. Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığması Ukrayna’yı işgal edecek beklentisi iyiden iyiye Avrupa’yı ve ABD’yi rahatsız etmeye başladı. Bir tarafta NATO Ukrayna’ya her türlü desteği vereceğini açıklarken Almanya Başbakanı Angela Merkel Rusya’ya karşı daha sert tutumuyla dikkat çekmeye başladı. Rusya’ya uygulanan ambargonun ve yaptırımların genişletilmesi birçok alanda Rusya’nın sıkıştırılmasına çalışılıyor. Diğer yandan Rusya Ukrayna sınırında Ukrayna askerleri ile Rus ayrılıkçıları arasındaki çatışmaların arttığını görüyoruz.

     Bir başka olay ise hepimizin yakından takip ettiği Irak’taki IŞİD olayı, burada yaşanan olaylarda bir o kadar can sıkıcı, hala 49 vatandaşımız esirdir. Devletimizin kurtarılmaları için yoğun çaba sarf ettiğini biliyoruz. Fakat hala esir olmaları IŞİD’in Irak’ta Suriye’de yaptıklarına bakınca endişelerimizi bir kat daha artırıyor.

  Yaşanan bu gelişmeler içeride hem borsa hem döviz piyasaları üzerinde olumsuz etki yapmaya devam ediyor.  Jeopolitik gelişmeler üst seviyelerde devam ettiği müddetçe döviz, borsa ve altındaki dalgalanmalar devam edecektir.

     Euro bölgesinde ise üst üste kötü haberler artmaya başladı. Hafta içinde gelen PMİ verileri başta Avrupa’nın lokomotifi denilen Almanya olmak üzere Fransa, İspanya ve İtalya’dan beklentilerden çok düşük geldi ve beklentileri karşılayamadı. Euro bölgesinin acilen eylem planına geçmesi gerekiyor. Yaklaşık iki aydır ECB toplantısı sonrası ECB Başkanı Mario Draghi yaptığı açıklamalarda(ECB) Avrupa Merkez Bankasının çok daha genişlemeci para politikası izleyeceği açılamaları umut dağıtmaya devam ediyor. Piyasalar Draghi’nin açıklaması sonrası parasal genişlemenin bir an önce başlamasını bekliyor. Fakat şu ana kadar hiçbir adım atılmadı.

    ABD Merkez Bankası FED’in parasal genişlemenin sonuna gelmesi akabinde ECB’den Avrupa Merkez Bankasından parasal genişleme adımı gelirse piyasalar bundan çok faydalanacaktır. Ucuz para dönemi yeniden başlamış olacaktır. ECB böyle bir adım atmaması ise piyasalarda yeni dalgalanmalar yaratacağı gibi Euro üzerindeki baskı giderek artacak ve Avrupa ekonomisinde çöküş iyice hızlanacaktır.

     ECB Başkanı Drağhi’nin parasal genişleme olacak açıklamalarından sonra Euro/Dolar paritesinde Euro hızla değer kaybettiğini görüyoruz. Paritede şu sıralar 1,3120 seviyelerinde parasal genişleme ile birlikte Euro/Dolar paritesinin 1,25 1,23 seviyelerine kadar düşüş olacağını düşünüyorum.

Birde buna ABD merkez bankası Fed den gelebilecek erken faiz artırımları eklenecek olursa EUR/ dolar paritesinde 1.18 seviyeleri rahatlıkla test edilecektir   

            Altındaki düşüş devam ediyor çeşitli spekülasyonlar yapılmakta fakat altın bir türlü yükseliş sağlayamamaktadır. Ortadoğu bu kadar olumsuz iken altın’ın değer kaybetmesi biraz manidar diye düşünüyorum, Çin’de sanayi üretiminin azalması altın’ın değer kaybetmesinde bir başka etken olduğunu da unutmayalım.