Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

TATAR NACİ AMCAYLA HOŞ SOHBET

TATAR NACİ AMCAYLA HOŞ SOHBET

Böğrüdelik'in nâmıdeğer 75'lik delikanlısı Tatar Naci İdil'in, geçtiğimiz günlerde “gönül dünyası”na misafir olduk.
Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Güçlü, başkan yardımcısı ve iş adamı Mustafa Sinan Ümit ile bendeniz, Naci amcanın hatıralarını dinledik.

Sevgili başkanımla birlikte her hafta, yanımıza aldığımız birkaç arkadaşla birlikte şehrimizin hoş sohbet büyüklerini ziyaret ediyor, onların Konya’ya dair hatıraları varsa onları dinliyor ve ellerini öperek hayır dualarını alıyoruz.

Böyle bir gelenek başlattığı için kıymetli başkanıma ve sevgili doktoruma teşekkürü bir borç biliyorum. Ben bütün bu konuşmaları kaydedip, arşivime koyuyorum. Tarihe iz bırakmak adına zaman zaman da yazıyorum. Benim yazılarımı takip eden kıymetli okurlarımız elbette bunlardan haberdar olup, fayda elde ediyorlardır diye düşünüyorum.

 

***

Gazeteci ve yazarlar, tarihe not düşen insanlardır.

Diğer insanlardan bizi ayıran farkımız budur.

Bilenlerle bilmeyenler hiçbir olur mu?..

Yazan ve düşünen insanlar olarak sizin bilmediğiniz şeyleri araştırıp, her çiçeğe konarak bal yapan arılar gibi oradan oraya koşuşturup duruyoruz. Bu araştırma ve koşturmacada o kadar çok şeye/şeylere şahit oluyoruz ki, bu duyduklarımızın (doğruluk derecesini araştırdıktan sonra), bildiklerimizin, not ettiklerimizin ancak yüzde onunu ancak tepsinin üstüne koyabiliyoruz.

Sizlere altın tepsi üzerinde sunamadığım ve bir o kadar da merak ettiğiniz o kadar bilgiyi ise, karşı tarafın “yazmamak kaydıyla” demesinden dolayı bizim bankanın kasasında saklamak zorunda kalıyoruz. Bazen “Konya’yı kimler yönetiyor?” diye kendi kendime soru sorduğum zamanlar da olmuyor değil.

Sahi, Konya’yı yönetenler kimler?..

 

***

Tonton Naci Amca’yla Kazan bölgesinde kurulan İdil-Ural Devleti'ne kadar uzanan bir sohbetimiz oldu. Özbek Tatarlarının 1908'de Türkiye'ye geldikleri ve 1910'lu yıllarda Osmanlı döneminde Akşehir'e bağlı olan Reşadiye Köyü'ne yerleştiklerini kendisinden öğreniyoruz. Köyün adı sonradan "Böğrüdelik" olduğunu ve Rusya-Sibirya Türklerinin liderlerinden seyyah, yazar ve bilgin bir şahsiyet olan Abdürreşid İbrahim Efendi'nin de bu köyde kaldığını Naci Amca, bize hafızasında kaldığı kadarıyla dile getirdi. Bu arada Böğrüdelik Köyü'nden Çanakkale'ye 50 delikanlının gittiği ve 38 yiğidin şehit olduğunu da yeni bir bilgi olarak not defterime kaydettim..
Söz sözü açtı ve sonunda mevzu Tatar yemeklerine kadar uzandı. Naci Amca bizi son derece güzel ağırladı. Halil İbrahim Sofrasına önce toprak çanakta pişen etli kuru fasulye ve yanında Buhara pilavı geldi, sonra süt ve tereyağı ile yoğrularak yapılan ve ortasına kıymanın yerleştirildiği ana yemeklerden Belemiç ve ardından Şırbörek (Çibörek) gelmez mi...
Naci akay ile börekler ve birbirinden leziz yemeklerde emeği geçen apakaylara teşekkür etmemek nankörlük olurdu. Onlara da “elleriniz dert görmesin” diyerek dua ettik. Son sofra duasını da M. Sinan Ümit kardeşimiz yaptı. Ahi Evren Veli'nin Yemek Duası şöyle:
"Rabbim yedirsin içirsin
Yahşilerle tanıştırsın,
Yamanlardan uzaklaştırsın,
Yiyenlerin, yedirenlerin üzerinden belâları aştırsın,
Cennet nimetiyle tanıştırsın,
Cehennemden uzaklaştırsın,
Kâbe'yi dolaştırsın,
Zemzeme kavuştursun,
Artsın eksiltmesin,
Taşsın dökülmesin,
Lillahi Teâlel Fâtiha..."

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

Naci İdil amcanın, biricik eşiyle birlikte senelerden beri devam eden mutlu bir hayatı var. Naci amca bir ara dedi ki; “Şu yaşıma geldim. Bir gün bana sen diye hitap etmedi” dedi.

Ömür dediğin işte bu…

Saygı dediğin işte bu…

Sevgi dediğin işte bu…

 


belemic-ve-sirborek.jpgnaci-idil-1.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR