Tavuk taşlığından etliekmek olur mu?

Konya Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ali Osman Karamercan, PUSULA TV’de yayınlanan UĞURLU GÜNDEM’e konuk oldu. Deneyimli gazeteci Uğur Özteke’nin sorularını yanıtlayan Karamercan, ahilik kültürü, esnafın sıkıntıları, markalaşma ve Konya’nın meşhur damak tatlarına kadar keyifli bir sohbete imza attı.

“Bizler esnafız, işvereniz, vergisini vereniz, devletin temel direğiyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Bakanlarımız da bu zamana kadar ne istediysek verdiler, almaya da devam ediyoruz. Esnafın ayakta kalması lazım” diyen Karamercan, esnafların yaşatılması gerektiğini söyledi.

İŞİN MUTFAĞINDAN GELEN İSİM

İşin mutfağından gelen Başkan Karamercan, “Rahmetli babam faytoncuydu. 1974 yılında beni paytona bindirdi, yer altı çarşısının olduğu yerde Konya’nın meşhur Merkez Lokantası vardı. Sahibi Mehmet Yakışır abimizdi. Babam, “Mehmet Usta bu benim oğlan, eti senin kemiği benim” dedi ve bıraktı gitti. Sabah saat 5’te işe giderdim, gece de 23.00’da dükkanı kapatırdım. Lokantadan Parsana Mahallesi’ne yürüyerek gider gelirdim. Ne sabah giderken ne de akşam dönerken araç var. Muammer Usta diye tanınmış bir ustamız vardı. Sabahleyin O’ndan önce gideceksin ve kapının dışında gelmesini bekleyeceksin. Eğer ustadan sonra gelirsen dayak yersin. Ustanın yamaklığını yapardık, bulaşığı yıkardık. Eskiden bulaşıkçı yoktu, herkes yıkardı. Çok bulaşık yıkadım. O yaştan beri çalışıyorum” dedi.

SOKAK ARALARINDA ET ÇEKİLMESİN

Her kurban bayramında Konya için bir gelenek halini alan sokak aralarında et çekme hadisesine de dikkat çeken ve tedbir alınmasını isteyen Karamercan, “Bayram geliyor, burada en çok dikkat edeceğimiz konu, et çekimi olayıdır. Zabıta Daire Başkanımızla da görüştük bir daha görüşeceğiz. Şu an her sokak arasında et çekimi yapılıyor. Bu sağlığa zararlı ve yasal değil. Eti kasap çeker, bakkal, bisikletçi, çay ocağı, terzi ve lokanta gibi yerlerde et çekimi yapılmaz. Her şeyden önce bu makineler bir yıl çalışmıyor, senede bir piyasaya çıkıyor. Bu yüzden bıçaklar paslanıyor ve makineler hijyen değil. Ayrıca ev elektriğinde et çekilmez, kıyma makinesinin elektriği sanayi elektriği olmalı. Güçlü olmalı ki kıyma çamur gibi çıkmasın. Ev elektriği olan makineler eti yavaş çektiği için eti suyunu çıkararak çekiyor. Bu da etin değerini azaltıp, lezzetini kaçırıyor.  Bu işe acil çözüm üretilmeli. Sokak aralarında et çekilmesinin yasaklanmasını istiyoruz” diye konuştu.

TAVUK DAŞLIĞI KULLANIRSAN

7-8 LİRAYA ETLİEKMEK SATARSIN

Geçtiğimiz günlerde coğrafi işaret belgesi alınan etliekmek ile ilgili de açıklama yapan Karamercan, “Etliekmeğin tarihçesi yok. 200 yılın üzerinde bir tarihi olduğu söyleniyor ama tarihçeye ulaşamadık. Etliekmek ve fırın kebabı Konya ile özdeşleşmiş lezzetler ama Konya’nın çok daha farklı yemekleri, lezzetleri de var. Etliekmeğin coğrafi tescilini yaptık. Bunu yaparken Necmettin Erbakan Üniversitesi hocaları ve eski etliekmek ustalarıyla ayrıntılı görüşmeler yapıp içerik hazırladık. Patenti aldık ama esas görev bundan sonra başlıyor. Geçmişte 30-40 lokanta vardı bugün küçüklü büyüklü 2 bin lokantamız var. Sadece Konya’da değil, Konya dışında da herkes etliekmek yapıyor. Buna standart getireceğiz. Öncelikle etliekmek etten yapılmalı. Tavuk taşlığı ve sakatat katılabiliyor. Bunlar haram değil ama kul hakkı vardır. Etin kilosu kasapta 40 lira (lokantalar ıskonto ile 38 liradan almakta), tavuk taşlığı 6 lira. 38-40 liraya aldığın etle yaptığın etliekmeği 7-8 liraya satamazsın. Buralara denetim şart. Biz de oda olarak bu noktada gerekli çalışmalara imza atacağız. Konya’da ne kadar etliekmekçi varsa biz bir harita çıkaracağız. Önce dost ziyareti ile bilgilendirmeler yapıp ardından, cezai işlem uygulamasına gideceğiz. Etliekmeğin yapısı, malzemeleri bellidir. Undan, etten, sebzeden çalınamaz. Kimse halkın sağlığıyla da oynamasın kul hakkına da girmesin” dedi.

SIRA FIRIN KEBABI VE BAMYA’DA

Marka tescilinde sırada fırın kebabı ve bamyanın olduğunu söyleyen Başkan Karamercan, “Fırın kebabı Konya’nın olmazsa olmazıdır. Fırın kebabının ortalama pişmesi 7 saattir. Kuzunun boyun, kol ve döş kısmından yapılır. Her yarım saatte bir alt üst yapılarak kendi yağında pişirilir. Bu Konya dışında da yapılıyor; ama kimi tokludan kimi danadan yapılıyor. Büyük düdüklü tencereye koyup pişirip, biraz da kızartıyorlar. Farklı illerde farklı kebaplar yapılıyor ama Konya fırın kebabının yerini hiç biri tutamaz. Tandır kebabı ise Konya’da yok. Kimse vatandaşı kandırmasın. Bizim kebabımız fırın kebabıdır. Biz fırın kebabı ve bamya çorbasının patentini alacağız. Bamya da sabah pişirilip öğlen servis yapılmaz. Bamya akşamdan pişer ve dinlendirilir. Dinlenirse daha özlü olur ve lezzetli olur” şeklinde konuştu.

KENDİ MARKALARIMIZI ÜRETMELİYİZ

Markalaşmanın önemine de dikkat çeken Karamercan, “Konya’da 5 ürünün coğrafi işareti var. Ülke geleninde ise 209 ürünün tescili yapıldı. Konya olarak bu alanda öne çıkmak istiyoruz. Konya olarak marka üretmeliyiz. Örneğin ayakkabıyı biz üretiyoruz ama marka takıp satışının yapılmasına izin veriyoruz. Bunların patentini almalıyız. Biz ayakkabıda ilk 2-3’e gireriz. Tekstilde de öyle. Bunun için reklam da çok önemli. Bugün Torku’nun marka olması reklamının iyi yapılmasından kaynaklanıyor. Markamızı üretip, duyurmak, reklamını yapmak zorundayız. Kendi değerlerimizi oluşturursak bu şehir daha çok kazanır. Konya’ya gelen etliekmek kebap yiyip dönmesin. Burada alışveriş yapsın, valizler dolu gitsin. Biz esnaf olarak bunu istiyoruz. Bugün Konya hızlı trenin avantajıyla önemli kazanımlar elde etti. Misafir sayımız arttı. Bunu iyi kullanmalıyız” dedi.

AHİLİK GELENEĞİ SÜRECEK

Konya esnafı olarak önem verdikleri bir diğer konunun da ahilik geleneği olduğunu söyleyen Karamercan, “Ahiler üreticidir, çalışkandır. Gariplere yardımı esirgemeyen, zulme uğrayanları kurtarmaya gayret eden, iş ahlakı ve sosyal sorumluluk ilkelerinden ayrılmayanlardır. Esnaf ve sanatkar camiamızın özü olan Ahi’lik, Akıl-Bilim-Çalışma ve Ahlak birlikteliğidir. Ahi’ler ve Ahi teşkilatı, zengin ile fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, devlet ile millet arasındaki dayanışmanın kurulmasında köprü olmuştur. Ahi’lik öyle bir felsefedir ki, ilkeleri bugün bile hala geçerliliğini korumaktadır. Konya esnaf ve sanatkarları ve teşkilatı olarak amacımız Ahilik kültürünü, Ahilik ruhunu ve terbiyesini daima yaşatmak, çağdaş yorumlarla geleceğe taşımaktır. Esnaf teşkilatı olarak, yüzyıllar boyunca esnaf ve sanatkarlarımız tarafından yaşatılan ve milli kültürümüzün çok önemli bir mirası olan bu değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını çok önemsiyoruz. Gençlere Ahiliği tanıtmak, öğretmek, bir yaşam biçimi olarak benimsenmesini sağlamak istiyoruz. Bunun için de daha fazla gayret göstermemiz gerektiğinin farkındayız” şeklinde konuştu.