Terör suçlarında açık cezaevine ayrılma koşulu

ANKARA (AA) - AYLİN SIRIKLI - Yargıtay 16. Ceza Dairesi, "terör suçlarından hükümlü olanların, ilgili kanunlardaki pişmanlık hükümlerinin uygulanması veya mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idari ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi" halinde koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartıyla açık cezaevine ayrılabileceklerine hükmetti.

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği tespit edilen bir kişi, terör örgütü propagandası yapmak suçundan 5 yıl 11 ay 25 gün hapis cezası aldı.

Sanık, hapis cezasının infazı sırasında, 2012'de çıkarılan ve kamuoyunda 3. yargı paketi olarak bilinen 6352 sayılı Kanun'un denetimli serbestlikle ilgili hükümlerinin kendisi için de uygulanmasını talep etti.

Talebi kabul eden Şırnak İnfaz Hakimliği, cezasının bir kısmını çeken sanığın kalan süresinin denetimli serbestlik hükmü uygulanarak infazına karar verdi ve sanığın açık cezaevine ayrılmasına hükmetti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak İnfaz Hakimliğinin kararını temyiz etti.

Temyiz istemini görüşen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

- "Hükümlünün örgütle bağlantısının kesildiğine dair delil yok"

Dairenin kararında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, "infaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı" yönündeki kararları gözetilerek inceleme yapıldığı belirtildi.

Kararda, denetimli serbestlik uygulanarak cezanın infazının, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'a, 6291 sayılı Kanun ile eklenen madde esas alınarak yapıldığı ifade edildi.

Bu düzenlemeyle hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmeleri ve güçlendirmelerinin amaçlandığı aktarılan kararda, denetimli serbestlik tedbirleri uygulanarak cezanın infazı için açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkına nasıl sahip olunacağının yasal düzenlemelerle hüküm altına alındığı kaydedildi.

Kararda, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nde de açık cezaevine doğrudan alınacak hükümlülerin sayıldığı, "terör ve örgüt faaliyeti" kapsamında işlenen suçların hariç tutulduğu vurgulandı.

Terör suçlulularının bu haktan yararlanabilmeleri için haklarında 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu, 4422 sayılı Kanun'un "pişmanlık" maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun "etkin pişmanlık" maddesinin uygulanması veya örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararı ile tespit edilmesi gerektiğine işaret edilen kararda, bu istisnalar dışında açık cezaevine ayrılma imkanı bulunmadığı kaydedildi.

Kararda, hükümlü hakkında Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığınca hazırlanan iyi hal ve değerlendirme raporunda, hükümlünün mensubu olduğu örgütten ayrıldığına dair bir tespit yapılmadığı, hükümlü hakkında ilgili kanunlardaki pişmanlık hükümlerinin de uygulanmadığı belirtildi.

Dairenin kararında, "(Açık kuruma ayrılabilmek için terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idari ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır) şeklindeki düzenleme karşısında, örgütle bağlantısının kesildiğine ilişkin delil bulunmayan ve bu nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımadığı anlaşılan hükümlü hakkında bu şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Hükümlünün açık cezaevi kurumuna ayrılma imkanı bulunmadığına göre, denetimli serbestlik tedbirinden istifada edemeyeceği gözetilmeksizin Şırnak İnfaz Hakimliği tarafından farklı gerekçelerle karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır" denildi.