TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na yönelik sözleri

TBMM (AA) - CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözleriyle ilgili, "TOBB Başkanı'nı anamuhalefet partisinden ve onun liderinden özür dilemeye çağırıyoruz. Çünkü sermaye ve iş dünyasının güvencesi de hukuk devleti ve laikliktir. Bunları unutarak iktidara yaranmak açısından bu sözlerle yanıt vermesi etik dışı olmuştur, nezaketsizdir." dedi.

Tanrıkulu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Hisarcıklıoğlu'nun TOBB Genel Kurulunda Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerini eleştirdi.

TOBB'un bir meslek örgütü statüsünde bulunduğunu, öncelikli görevinin de üyelerinin haklarını iktidara karşı korumak olduğunu belirten Tanrıkulu, ancak başkanının iktidarın emrine girdiğini, onların bir mensubu gibi davranmayı kendine görev bildiğini ileri sürdü.

"Kapalı kapılar arkasında kendisinin, yönetimin nasıl hizaya çekildiğini biliyoruz." diyen Tanrıkulu, Hisarcıklıoğlu'nun Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine verdiği karşılığı ise tahammülsüz, etik ve nezaket dışı olarak nitelendirdi.

Tanrıkulu, bu yaklaşımın kabul edilemez olduğunu, birçok TOBB üyesinin de CHP milletvekillerini arayarak Hisarcıklıoğlu'na yönelik tepkilerini dile getirdiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:

"TOBB Başkanı'nı anamuhalefet partisinden ve onun liderinden özür dilemeye çağırıyoruz. Çünkü hukuk devleti, laiklik onlar için de gereklidir. Sermaye ve iş dünyasının güvencesi de hukuk devleti ve laikliktir. Bunları unutarak iktidara yaranmak açısından bu sözlerle yanıt vermesi etik dışı olmuştur, nezaketsizdir. TOBB Başkanı haddini aşmıştır. Kendisi orada ev sahibidir. Ağır eleştirilere tahammül göstermek zorundadır. Genel Başkanımızın hiçbir sözünde hakaret yoktur, eleştiri vardır."

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tanrıkulu, Kılıçdaroğlu'nun başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine, "Çok barışçı bir dönemden geçiyoruz, Türkiye güllük gülistanlık, çok normal dönemlerden geçiyoruz, hiç kan akmıyor sanki." dedi.

Tanrıkulu, 7 Haziran seçimlerinden 1 Kasım seçimlerine kadar geçen sürede yaşananları herkesin iyi değerlendirmesi gerektiğini belirterek, bu süreçte Türkiye'nin bir ateş çemberine dönüştürüldüğünü iddia etti.

Türkiye'nin bir taziye evine dönüştürüldüğünü, 1 Kasım seçimlerine gidilen süreçte ülkenin kanla, ölümle terbiye edilmeye çalışıldığını savunan Tanrıkulu, "Şimdi de 1 Kasım'dan sonra başkanlık rejimine ölümle, kanla gidilmek istenmektedir. Daha fazla ölümle, kanla başkanlık rejiminin yolları döşenmek istenmektedir. Ölümle, kanla başkanlık rejimi Türkiye'ye dayatılmak istenmektedir. Genel Başkanımızın dikkati çektiği nokta budur. Hiç kimse Türkiye'yi ölümle, kanla terbiye etmeye, başkanlık rejimine mecbur etmeye kalkmasın." görüşüne yer verdi.

Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin AK Parti tarafından başka bir yöne çekilmeye çalışıldığına dikkati çekerek, son dönemde ülkenin çok sayıda şehit verdiğini, iç göç yaşandığını, kentlerin yok edildiğini, vatandaşların çatışma ortamında kaldığını ifade etti. Tanrıkulu, "Bunların hepsinin nedeni sadece terör müdür, yoksa Türkiye'yi ölümle, kanla başkanlığa mecbur etmek midir?" diye sordu.

Tanrıkulu, "Siz de aynı ifadeleri kullandınız. Aynı eleştiriler size de gelecektir" denilmesi üzerine de "Ben bunu Genel Kurulda kürsüde söyledim. Bütün bunların nedeni başkanlık rejimidir. Kendi içlerindeki tartışmaların nedeni de başkanlık rejimidir. Bunu ölümle inşa etmeye çalışıyorlar, biz de barışı savunuyoruz onlara karşı." ifadesini kullandı.