Murat Güzel

Murat Güzel

Topallayan Mantık!

Topallayan Mantık!

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, geçtiğimiz hafta, Cumhurbaşkanlığı makamına yaptığı başvuruda, Başbakanlık makamının 15 Ağustos’ta boşaldığını, 62. Hükümet kuruluncaya kadar görev yapmak üzere 61. Hükümet bünyesinden vekaleten görev yapmak üzere başbakan görevlendirilmesinin yapılmasını istemişti.

Atilla Bey gibi bir hukukçu değilim.

Hukuktan anlamam.

Ne anayasa metnini yorumlamaya gücüm yeter ne de mevzuat hükümlerine yeterince hakimim.

Sahip olduğum hukuki bilgi yazdığım yazılara ve yaptığım haberlere ilişkin açılan birçok davada kendimi savunmaktan ibaret.

Ancak gündelik hayatımızı sürdürmek için kullandığımız akıl yürütme ve mantığa dayalı olarak merak ettiğim bazı hususlar da var.

Sözgelimi Atilla beyin iddiasına konu olduğu üzere resmi olarak cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın bulunduğu “Cumhurbaşkanlığı makamına” mı yapmış bu başvuruyu?

Yani Atilla Bey, YSK’nın seçim sonuçlarını açıklamasıyla birlikte resmi olarak Cumhurbaşkanı addedilmesi gerektiğini ilan ettiği Recep Tayyip Erdoğan’dan boşalan makama atama yapılması için resmi olarak Cumhurbaşkanı olmuş Recep Tayyip Erdoğan’a mı başvurmuş?

Yani Atilla beyin atanması gerektiğini savladığı “geçici” başbakanı, Recep Tayyip Erdoğan mı Abdullah Gül mü atayacak?

Bu durumda Cumhurbaşkanlığı makamını kim temsil ediyor?

Atilla beyin deyişiyle YSK’nın seçim sonuçlarını açıkladığı günden itibaren resmen Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan mı o makamı temsil ediyor, yoksa Abdullah Gül mü?

Eğer Recep Tayyip Erdoğan temsil ediyorsa, o makamda Abdullah Gül’ün işi ne?

Süre doldurmak mı?

Süresi dolmayan bir cumhurbaşkanı yerine mi resmi Cumhurbaşkanı seçtik yani?

Eğer öyleyse köşkte şu an oturan Abdullah Gül resmen cumhurbaşkanlığı makamını boşaltmış mı?

Hayır!

Yoksa Abdullah Gül o makamda “vekaleten” mi görev yapıyor?

Buna da hayır!

Çünkü asaleten seçildiği bir görevi 28 Ağustos’ta dolduracak anlatıldığına göre Abdullah bey.

Yani Atilla beye bakacak olursak ülkede şu anda iki adet “resmi” Cumhurbaşkanı var.

Hangisi daha “resmi” sizce?

Peki mazbata almadan, yemin etmeden Cumhurbaşkanı olunur mu?

İki tane asaleten seçilmiş Cumhurbaşkanı var, biri henüz görev süresini doldurmamış; diğeri de mazbata alıp, yemin etmemiş daha, yani görev süresi başlamamış.

Şu anda Atilla beyin deyimiyle “resmi” cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı yetkilerini kullanabilir mi sizce?

Kullanamaz!

Gördüğünüz gibi kafamız epey karıştı.

Sadece benim değil, milletin de kafası karıştı.

Madem Yüksek Seçim Kurulu’nun ilan etmesiyle oluyor bu işler, niye 16 Ağustos'ta Köşke çıkamadı Erdoğan?

Hukuka soru sorulmaz aslında, cıs yaparlar sizi sonra!

Gördüğümüz gibi soru sordukça tenakuzlar artıyor.

Bu durumda çözüm nedir sizce?

Sonuçta hukuki metinler de altı üstü “metin”lerdir.

Yani yorumlamaya açık metinler.

Halbuki ülkedeki teamüller ve önceki uygulamalar öyle içtihat yapmaya gerek kalmayacak şekilde durumu düzenlemiş.

Mazbata almadan, yemin etmeden, koltuğa oturmadan “resmen” herhangi bir şey olunmaz.

Eğer mazbata almadan, yemin etmeden resmen cumhurbaşkanı olunuyorsa, milletvekili seçilen MHP’li Engin Alan’ın, CHP’li vekillerin mazbata almadıkları, yemin etmedikleri için “resmen” vekil olamadıkları ve dokunulmazlıklardan yararlanamadıkları bir süreci bu ülke yaşamamış mıydı?

Doğrusu bir gariplik var.

Benim gündelik mantığıma sığmayan bir durum bu.

Gerçi böylesi durumlar için ABD’lilerin icat ettiği bir deyimmiş “topal ördek.”

Yeni bir başkan seçildikten sonra yeni başkan koltuğuna oturuncaya kadar eski başkan o koltukta “topal ördek” olarak kalırmış.

Bizim durumumuzda ise “topal” kalan mantık oldu, neyleyelim gayrı!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Murat Güzel Arşivi
SON YAZILAR