Ali Dutal

Ali Dutal

Türk Halkının İdeolojik Eğilimleri

Türk Halkının İdeolojik Eğilimleri

İdeolojinin kelime karşılığı fikir, düşünce olmakla birlikte toplumda kelime anlamının ötesinde daha bütüncül bir karşılık görmektedir. Bu nedenle değerlendirmelerimi ideolojik sözcüğü çerçevesinde yapacağım. İdeoloji, toplulukların kendilerini konumlandırdığı değerler bütünüdür.

-Bugün, Türk Halkı kendisini nerede, nasıl konumlandırmakta yani Türk Halkının ideolojisi nedir?

Bu konu ile ilgili arkadaşlarla konuşurken bir soru üzerine; Türk Halkının yüzde 70’nin ideolojisinin “İDEOLOJİSİZLİK” olduğunu söyledim. Belki biraz abartmış gibi görülebilirim; ancak, yaşadığımız kültürel yozlaşma süreci tespitimin temelsiz olmadığının en somut göstergesidir.

Her ideolojinin dayandığı temel değerleri olduğu gibi Türk Halkının ideolojik temellerini oluşturan milli ve manevi değerleri vardır. Geçmişte ülkemiz ve dünyada bir çok insanın ideolojik yönelimlerini etkileyen; aslında emperyalist güçlerin insanları etkilemek için kullandıkları “emek, hak, eşitlik ve özgürlük” gibi değerler vardır. Bu değerleri propaganda aracı olarak kullanan ideolojiler aldatmacalarına rağmen insanlar tarafından karşılık bulmuş, dönem dönem dünyanın birçok bölgesinde çatışmalara, milyonlarca insanın can kaybına neden olmuşlardır.

Ülkemizde ideolojik çatışmalardan nasibini almış, yaşanan çatışmalarda binlerce insanımız ölmüş, on binlercesi yaralanmıştır. Emperyalist güçler çeşitli isimler altında bu milletin evlatlarını kırdırmış, kırdırmaya da devam etmekteler. Her ne kadar son otuz yılda ideolojik temelli terör durmuş olsa da etnik temelli terör devam ederek ülkemizde can ve mal kayıpları yaşatmaya devam etmektedir.

Bugün milletimiz gerek geçmişte yaşanan ideolojik temelli gerekse etnik temelli çatışmaların arkasında kimlerin olduğunu öğrenmiş olsa da acı ama gerçek, nedendir bilinmez bazıları bu durumdan hâlâ ders alamamışlar hâlâ emperyalist güçlerin dümenine su taşımaya devam etmektedirler.

Toplumun kahir ekseriyeti “15 Temmuz” hariç hâlâ yaşananlara karşı vurdumduymaz durumunu devam ettirmektedir. Özellikle yaşanan toplumsal yozlaşmaya ve milli manevi değerlerin dejenerasyonuna karşı üzerine düşeni yapmadığı gibi kaygıda duymamaktadır. İşte bu “İDEOLOJİSİZLİĞİN” en önemli yansımasıdır.

Hiç oraya buraya çekmeden yaşanan bu “ideolojisizlik” durumunu kabul etmek zorundayız. Bu durumu kabul etmeden gerçek çözüm yollarını bulamayacağımız gibi bu durumun acı sonuçlarını hem birey hem de toplum olarak misliyle yaşayabileceğimizi, hesaba katmalıyız.

Toplumun siyasi tercihleri ile ideolojik tercihlerini karıştırmayalım. Siyasi partilerin ideolojik temelleri olsa da büyük oranda siyasi tercihler konjonktürel olmaktadır. Kitle iletişim araçları ile siyasi propaganda araçlarının güçlenmesi toplumun tercihlerinin yönlendirmesinde çok büyük rol oynamış, oynamaya devam etmektedir. Benim esas amacım; siyasi tercihler değil, ideolojik tercihlerdir. Ülkemiz insanının yüzde 70 sağ, yüzde 30 sol partiler tercihi bana göre ideolojik anlamda aldatıcı bir orandır.

Bir toplumun ideolojik yapısını net olarak anlamak için toplumun siyesi tercihlerine değil, yaşam biçimi tercihlerine bakmak gerekir. İdeolojilerin en çok etkilediği alan yaşam alanıdır. İnsanın içinde bulunduğu fikri ve düşünce dünyası mutlaka ve mutlaka insanın yaşamını etkiler. Kişilerin esip gürlediğine bakmayınız; yaşadığı hayata bakınız; “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” özdeyişimizde vecih bir şekilde ifade edildiği gibi…

Bu konu ile bağlantılı yazılarıma ileride yer vermeye çalışacağım.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Dutal Arşivi
SON YAZILAR