Türkiye ile Fransa iş gücü anlaşmasının 51. yıl dönümü

Türkiye ile Fransa iş gücü anlaşmasının 51. yıl dönümü
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Yeneroğlu:- "Türklerin Fransa'da yerel yönetimlerde yer almaya başlamaları, onların gelecekte Fransa siyasetinde daha aktif olacaklarını göstermektedir"

TBMM (AA) - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, "Türklerin Fransa'da yerel yönetimlerde yer almaya başlamaları, onların gelecekte Fransa siyasetinde daha aktif olacaklarını göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Yeneroğlu, 8 Nisan 1965 tarihinde Türkiye ile Fransa arasında ve Ankara'da imzalanan iş gücü anlaşmasının 51. yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.

Türkiye'nin Fransa ile ilişkilerini belirleyen önemli tarihlerden birinin de 8 Nisan 1965 olduğunu belirten Yeneroğlu, bu tarihte, yüz binlerce Türk vatandaşının çalışmak için Fransa’ya gitmesine neden olan iş gücü anlaşmasının Ankara’da imzalandığını ifade etti.

Yeneroğlu, anlaşmadan 51 yıl sonra bugün, 620 bin civarında Türk vatandaşının Fransa’da hayatını sürdürdüğünü kaydetti.

- "Türkçe üçüncü yabancı dil olarak öğretilsin"

Yabancılar arasında en büyük dördüncü grubu oluşturan bu nüfusun, yaklaşık yarısının aynı zamanda çifte vatandaş olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Diğer Avrupa ülkelerinde görüldüğü gibi Fransa’da yaşayan vatandaşlarımız da eğitimden iş hayatına, siyasetten sivil topluma kadar farklı alanlarda toplumda yer almaktadırlar. On binlerce Türkiye kökenli öğrencimiz eğitim görmekte, insanımız inşaat, tekstil, madencilik ve ormancılık gibi sektörlerde çalışma hayatını sürdürmekte ve sivil toplum kuruluşlarıyla topluma değer katmaktadırlar. Öte yandan, Türkiye kökenli insanlarımızın belediye başkan yardımcısı veya belediye meclis üyeliği gibi konumlara seçilerek, yerel yönetimlerde yer almaya başlamaları, onların gelecekte Fransa siyasetinde daha aktif olacaklarını göstermektedir. Fakat, ülkede ayrıştırıcı bir dili benimseyen sağ güçlerin etkinliği ve aşırı sağın bir dahaki başkanlık seçimlerini kazanma ihtimali, bu katılımın daha da artırılması gerektiğini ortaya koymaktadır."

Yeneroğlu, şu görüşlerini paylaştı:

"Göçmenlere yönelik iş, eğitim ve toplumsal hayattaki ayrıştırıcı dil ve katı laisizm anlayışının neticesi olan başörtüsü yasaklarına bir de son aylardaki olağanüstü halin beraberinde getirdiği hak ihlalleri eklendiğinde, Fransa’da katılımın teşvik edilmekten ziyade engellendiği açık olsa da bütün bu sorunlar vatandaşlarımızın siyasi ve toplumsal katılımlarını artırmalarını zorunlu hale getirmektedir. Eşitlik ve adalet anlayışının çok kültürlü toplum ekseninde gelişmesini etkilemek ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bir ülkeyle olan bağın ve aidiyet duygusunun anahtarı dildir. Bu kapsamda Türkçe’nin, Fransız devlet ortaokul ve liselerinde ikinci ve üçüncü yabancı dil olarak öğretilmesi aileler tarafından değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsattır."

Fransa’da doğup büyüyen ve Fransızca'ya hakim olan Türk gençlerinin Türkçe'ye de gerekli önemi göstermelerinin, Türkiye ile olan ilişkilerin güçlendirilmesinin yanı sıra eğitim ve iş hayatında farklı imkanlar da sunacağını aktaran Yeneroğlu, iki ülke arasındaki eğitim ve kültür iş birliğinin artırılmasının, Fransa’daki Türklerin desteğini beraberinde getireceğini, köklü geçmişe sahip ilişkilerin böylelikle daha da güçlendirileceğini vurguladı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.