Türkiye ve Avrupa'daki terör saldırıları

Türkiye ve Avrupa'daki terör saldırıları
UÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arı:"Her başkent ve önemli merkez, aynı şekilde potansiyel terör tehdidi altında. Güvenlik unsurları, alarm seviyesine çıkarılmış durumda. Artık tüm dünya, terörle ve t

BURSA (AA) - Uludağ Üniversitesi (UÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, her başkent ve önemli merkezin aynı şekilde potansiyel terör tehdidi altında olduğuna dikkati çekerek, "Güvenlik unsurları, alarm seviyesine çıkarılmış durumda. Artık tüm dünya, terörle ve terörü ortaya çıkaran koşullarla birlikte mücadele etmek zorunda." dedi.

Arı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son saldırıların terörün hiçbir şekilde tek başına herhangi bir ülkenin özel bir sorunu olmadığını, küresel bir sorun haline geldiğini gösterdiğini söyledi.

Avrupa başkentlerinin neredeyse hepsinde güvenliğin en üst noktaya çıkarıldığını ve güvenlik zirveleri yapıldığını belirten Arı, "Her başkent ve önemli merkez, aynı şekilde potansiyel terör tehdidi altında. Güvenlik unsurları, alarm seviyesine çıkarılmış durumda. O nedenle bu, ortak hareket etmeyi gerektiren bir şey. Artık tüm dünya, terörle ve terörü ortaya çıkaran koşullarla birlikte mücadele etmek zorunda." diye konuştu.

Irak'taki ve Suriye'deki yapıların mevcut haliyle devam ettiği sürece terör üretmeyi sürdüreceğini dile getiren Arı, şunları kaydetti:

"Hiçbir ülke 'Ben hedef değilim' diyerek, kenara çekilemez. Her Batı başkentinde benzer bir saldırı mümkün. Daha önce Paris, birkaç gün önce Türkiye, bugün de Belçika'da. Belçika hem NATO hem de Avrupa Birliği (AB) merkezi; Avrupa'nın merkezini vuruyor aslında. Terör, ses getirecek, propaganda açısından kendisini en iyi şekilde duyuracak ve toplumlarda kalıcı etki bırakacak şekilde saldırılar düzenliyor. Bu saldırıların temel amacı, şiddeti kullanarak toplumlara kalıcı korku salmak. Bunu yaparken de medyanın en iyi şekilde vereceği, toplumlarda daha fazla etki bırakacağı noktalar seçiyor. Seçilen merkez Brüksel, Avrupa'nın hem askeri, hem de siyasi merkezi. Avrupa Konseyi, AB merkezi, NATO merkezi burada. Hem askeri hem siyasi bir mesaj veriliyor dünyaya."

- "IŞİD, PKK veya benzeri illegal yapılar, taşeron örgüt"

Arı, saldırıların bazı istihbarat birimleri tarafından teşvik edilmiş, kullanılmış ve yönlendirilmiş olabileceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Günümüzde bunlar da mümkün. Çünkü bu tür yapıların istihbaratlardan tamamen bağımsız çalıştıklarını düşünmek, hayalcilik olur. Bu tür illegal yapılar, bir süre sonra kolayca istihbarat unsurları tarafından yönlendirilebiliyor. Batı başkentlerine ve önemli merkezlerine yapılmış bu saldırının arkasında şüphesiz mesaj vermek isteyen, Batı ile mücadele içinde olan devletlerin olabilme ihtimali güçlü. Yani belki kimse bunu açıkça zikretmeyecek ama ben, Paris, Türkiye ve Belçika'daki saldırıların da arkasında Rus istihbaratının çok önemli rol oynadığını düşünüyorum. Bu, mutlaka düşünülmesi gereken bir şey. Burada, 'Ben nasıl Suriye'de askeri olarak varsam diğer taraftan başka bir saldırıyı başka bir şekilde yapabilirim' mesajı veriliyor."

DAEŞ, PKK veya benzeri illegal yapıların taşeron örgütler olduğuna vurgu yapan Arı, terör örgütlerinin büyük istihbarat unsurlarının araçları şekline dönüştüğünü, günümüzde uluslararası siyasi mücadelenin artık medya, kirli propaganda, manipülasyon, istihbarat unsurları ve illegal yapıların kullanıldığı saldırılarla gerçekleştirildiğini aktardı.

Arı, Brüksel'deki saldırının, Paris saldırısını andırdığını belirterek, "Orada da aynı anda 4-5 yerde patlama meydana gelmişti. Bu, 'Çok kolay istediğim yeri vurabilirim' demektir. Artık bu yapılar, çok enteresan bir şekilde, hiçbir engel yokmuş gibi istediği yeri vurabiliyor. 'Kontrol bende' der gibi bir meydan okuma var. Onun için neyle karşı karşıya olduğumuzun farkında olmamız lazım." dedi.

Birçok unsur dikkate alınarak analiz yapılması gerektiğini dile getiren Arı, terörü üreten koşullar ve zihniyetle mücadele edilmesinin önemine değindi.

Arı, bu insanların ne yaşadığı, neden gidip örgütlere katıldıkları ve neden eylemler yaptıklarıyla meşgul olunmasının faydalı olacağını bildirerek, şunları kaydetti:

"Birçok açıdan düşünmemiz gereken bir durum var. Bütün bunlara ek olarak, bu kişilerin bu zaaflarını kullanarak, onları kendi amaçları çerçevesinde bazı istihbarat kuruluşlarının kullanabilme ihtimalini de düşünmek lazım. Devletlerin buna müdahil olduğu endişesi, çok ciddi bir endişedir. Bu, farklı mücadele araçlarını devreye sokmaya ve tırmanmaya yol açacaktır. Tırmanmaya yol açmadan bunları kontrol altında tutmak lazım. Küresel bir işbirliğine gerek var. Dünyanın sorunlarını daha fazla konuşarak bir masa etrafında yanlış anlamaları ortadan kaldıracak şekilde çözmesi gerekiyor. Bu gemide birlikte yaşıyoruz. Gemi batarsa hep birlikte mahvolacağız. Bu bir süre sonra herkese zarara verecek bir tehlike haline gelecek. Bu tehlikeyi görmek ve çözmek gerekiyor. Aksi taktirde alt etme, yenme, galip olma kavramları, bir süre sonra hiçbir şey ifade etmeyecek."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.