Türkiye’de 16 IŞİD üyesi tutuklu

Türkiye’de 16 IŞİD üyesi tutuklu
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye’de 16 IŞİD terör örgütü üyesinin, örgüt adına faaliyette bulundukları gerekçesiyle tutuklu bulunduğunu bildirdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı’nın 2015 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. 

Bozdağ, HSYK’nın yapısı ve seçim usulü konusunun fazla fazla tartışıldığını belirterek, kendisinin de HSYK’nın seçim usulünün yargıyı ayrıştırdığına, kutuplaştırdığına, böldüğüne inandığını daha öncelikle de dile getirdiğini hatırlattı. 

HSYK’nın yapısı ve yargıyla ilgili konularda mühim bir anayasa değişikliği gerektiğini vurgulayan Bozdağ, ’Eleştirileri bir tarafa koyarak bakmamız lazım. Realite budur, ne kadar geciktirirsek o kadar aleyhimize olur. Yeni anayasa meselesi için gruplarımız uzlaşma bulamazsa hiç olmazsa yargıyla ilgili konularda müşterek adım atma olanağı bulalım. 2018’deki HSYK seçiminin yeni usulle yapılmasının yargıya da hepimize de fazla fazla kocaman yararı olacaktır’ diye konuştu. 

Hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yapılan eleştirilere katıldığını dile getiren Bozdağ, bu konu için hukuki düzenleme yaptıklarını, bu hukuki düzenlemede çıkan aksaklıkları da gidermeye çalıştıklarını anlattı. Bozdağ, hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni bir meslek yürüttüklerini bildirdi. 

Ceza infaz kurumlarındaki personelin zor koşullarda vazife yaptığını, durumlarının iyileştirilmesi gerektiğini kaydeden Bozdağ, personele yıpranma payı getireceklerini, özlük haklarında da var hali biraz daha ileri götüren iyileştirme yapacaklarını söyledi. Bozdağ, ceza infaz kurumlarının dış güvenliği Adalet Bakanlığı’na geçtikten sonra, kademeli şekilde 15 bin sularında infaz koruma memuru alınacağını anlatım etti. 

Cumhurbaşkanlığı Sarayı tartışmaları

Bakan Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile alakalı konu için da yargı tartışmaları yapıldığını ancak bu konu için noksan bilgi olduğunu söyledi. Ankara 11. yönetim Mahkemesi’nin, yürütmeyi durdurma kararı verdiğini, Danıştay 14. Dairesi’nin ise ’işleme konu sahasını tarihsel SİT özellikleri taşımadığı’ gerekçesiyle idare mahkemesi kararının yürütmesini durdurduğunu hatırlattı. Bozdağ, ’Sanki mahkeme kararı burayı iptal etmiş, burada kaçak bir vaziyet varmış benzeri bir şey var. İlk derece mahkemesinin verdiği karara Danıştay tasdik vermemiştir. Dolayısıyla burada bir mahkeme kararını uygulamama, mahkeme kararına marjinal davranma benzeri bir vaziyet söz konusu değildir’ diye konuştu. 

Cumhurbaşkanlığı hizmet binasıyla ilgili Antalya’da değerlendirme yaptığını hatırlatan Bozdağ, ’Neden değerlendirdim sebebiyse sanki hususi bir mülk, şahsa bir saray yapılmış benzeri bir değerlendirme yapılıyor. Oysa Cumhurbaşkanlığı makamı hizmet binasıdır, o amaçla kullanılacaktır, hususi mülk değildir. Sanki Cumhurbaşkanımız lükse fazla fazla düşkün, şatafatla ilgili bir problemi var, böyle bir arzusu var, onun için oluşturulmuş benzeri bir algı da meydana getirildi’ dedi. 

Milletvekili bulunduğu 2002 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, milletvekillerinin halkın içerisinde olması için lojmanlarının boşaltılması talimatı verdiğini anımsatan Bozdağ, Erdoğan’ın 12 yıla yakın Başbakanlığı devrinde Keçiören’de hepimizin oturduğu türden bir evde oturduğunu belirtti.

Bozdağ, şöyle devam etti:

’Bugün ’saray, saray’ diyenler, oradan itibarsızlaştırma operasyonu yapanlar, 12 yıldır Başbakanlık Resmi Konutunu kullanmayan, daha iyi bir yer kullanma olanağı varken yapmayan, haklın arasında, hepimizin evi benzeri bir evde oturan sayın Cumhurbaşkanımızın bu oturmasını hiç dile getiren olmadı. 12 yıldır ramazanda iftarlar olur, bir iftarı lüks bir yerde yapmamıştır, katılmamıştır. ’Halkın arasına, çadırlara gidin’ dedi bize de. Bir adet örneği yoktur. Çocuklarının düğünleri olmuştur, hepimizin yaptığı yerde düğün yapmıştır. Şu son vakalar sebebi ile bir iftira kampanyası içerisinde gündeme gelmesi... Çocuklarının isimlerini dahi birisi dış kimse bilmezdi. 17 Aralık sürecinden sonra itibarsızlaştırma katliamı çerçevesinde insafsızca, haksızca eleştiriler oldu. Bu ülkemizin itibarı için de önemlidir.

Cumhurbaşkanlığı hizmet binasının bu ülkenin ve milletin onuruyla, büyüklüğüyle mütenasip olmasını dilek etmek fena bir şey değil ki. Geçmişte Çankaya, Pembe Köşk yapıldığı süre Türkiye’nin ekonomisi daha kötüydü. Oraları biliyorum, içerisinde neler olduğunu da biliyorum. Pembe Köşk’te bilardo var. O günün şartlarıyla bugünün şartları bir değil. Niye bu ulus eleştirmiyor? Çünkü herkes Çankaya gibi milletin sebebi ile alakalı olduğunu bilir ve harcamalara kimse bir şey demez. Eleştirmeyi fevkalade hata buluyorum. ’Daha iyi şöyle yapılabilirdi’ denebilir fakat burada haksızlık var.’

Cezaevlerindeki IŞİD üyeleri

Niğde Ulukışla’daki saldırıyla ilgili 3 IŞİD terör örgütü üyesinin Ankara 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde bulunduğunu söz eden Bozdağ, bu insanların yargılamalarının devam ettiğini kaydetti. Bozdağ, Türkiye’de bugün sebebi ile 16 IŞİD terör örgütü üyesinin, örgüt hesabına faaliyette bulundukları gerekçesiyle tutuklu bulunduğunu bildirerek, kendisine bu notun yeni verildiğini ve hangi devletlerin vatandaşları olduğuna dair bilgisinin olmadığını anlatım etti. 

Adli Tıp Kurumu’nun 17 Aralık soruşturmasındaki ses kayıtları raporuyla ilgili soruları da yanıt veren Bozdağ, şunları söyledi: 

’Rapor, sesin konuşanlara ilişkin olup olmadığıyla ilgili. Bir de tapelerle ses arasında uyum olup olmadığına dair araştırma yapıyor. Burada montaj yada kurgu olup olmadığına dair araştırma yapmıyor. Sadece ’ses konuşana aittir, tape ile ses içerisinde konsept vardır’ halinde rapor veriyor. İlave, çıkarma, montaj, kurgu meselesi için bir araştırma yapılmadığını anlatım etmek isterim.’

AİHM’nin Öcalan kararı

Bozdağ, cezaevlerinde 2 bin 760 yabancı uyruklu tutuklu ve hükümlü bulunduğunu, bunlardan 700’ünün Suriyeli mülteci olduğunu anlatım etti.

AİHM’nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile alakalı hak ihlali kararı konusunda, Türk Ceza Kanunu’nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olduğunu, bu konu için değişiklik düşünceleri bulunmadığını belirtti.

Dağıtım şirketleri dışındaki süreli yayınların cezaevlerine alınmamasına ilişkin genelge çıkarıldığı iddiaları üzerine Bozdağ, böyle bir yasaklama olmadığını, sipariş verilen yayınların ceza infaz kurumlarına alındığını kaydetti. 

Daha sonra Adalet Bakanlığı’nın 2015 bütçesiyle 2013 kati hesabı ve Sayıştay raporlarının yanı sıra Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK, Türkiye Adalet Akademisi, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu’nun bütçeleri, kati hesapları ve Sayıştay raporları oylanarak, kabul edildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.