"Umarız şiddet azalır, sığınmacı akını yavaşlar"

"Umarız şiddet azalır, sığınmacı akını yavaşlar"
BM Genel Sekreter Yardımcısı Eliasson:- “(Rusya'nın hava saldırıları nedeniyle) Şu anda bölgede 51 bin olan sığınmacı sayısı, geçen iki hafta boyunca, her gün artarak oluştu. Elbette gerginliğin sona ermesini, bunun Halep’in etrafında açlığa yol açacak bi

ANKARA (AA) - NAZLI YÜZBAŞIOĞLU - Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson, Rusya’nın Halep'teki bombardımanlarından sonra Türkiye'ye doğru başlayan yeni göç dalgasına ilişkin, "Şu anda bölgede 51 bin olan sığınmacı sayısı, geçen iki hafta boyunca, her gün artarak oluştu. Elbette gerginliğin sona ermesini, bunun Halep’in etrafında açlığa yol açacak bir kuşatmaya dönüşmemesini diliyoruz. Umarız şiddet azalır, sığınmacı akını yavaşlar. Gelişmeleri günbegün takip etmek zorundayız" dedi.

İstanbul’da yapılacak Somali Yüksek Düzeyli Ortaklık Forumu’na katılmak üzere Türkiye’de bulunan Eliasson, Gaziantep’in Nizip ilçesindeki sığınmacı kamplarını ziyaretinin ardından AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

- Halep'ten başlayan yeni göç dalgası

Türkiye’nin şimdiye kadar 2,5 milyon Suriyeliyi kabul ettiğini hatırlatan Eliasson, "Ne yazık ki bu akının durup durmayacağını bilmiyoruz. Elbette sorunun barışçıl yollarla çözümünü ve krizin daha da tırmanmamasını diliyoruz. Ama biliyoruz ki sığınmacı akını devam ediyor, Halep’ten kuzeye doğru bir akın var" dedi.

Rusya’nın Halep'teki bombardımanlarından sonra tetiklenen ve Türkiye’ye yönelen sığınmacı akınını değerlendiren Eliasson, şunları kaydetti:

"Şu anda bölgede 51 bin olan sığınmacı sayısı, geçen iki hafta boyunca, her gün artarak oluştu. Elbette gerginliğin sona ermesini, bunun Halep’in etrafında açlığa yol açacak bir kuşatmaya dönüşmemesini umuyoruz. Umarız, şiddet azalır, sığınmacı akını yavaşlar. Gelişmeleri günbegün takip etmek zorundayız."

- "Eğer savaşı bitirmek istiyorsanız hemen bitirin"

Suriye krizinde geride kalan 4,5 yıla bakıldığında acıların giderek derinleştiğini söyleyen Eliasson, şöyle devam etti:

"Bütün savaşlar bir gün biter. Üzücü olan şu ki birçoğu uzun sürer. Şimdiye dek ihtilaflı altı durumda arabuluculuk yaptım. Benim basit kuralım şudur: 'Eğer savaşı bitirmek istiyorsanız hemen bitirin.' Dilerim herkes 'askeri zafer' diye bir şey olmadığını anlar. Askeri kazançlar ve kayıplar olabilir, ama askeri zaferler yoktur."

Aralık ayında kabul edilen, Suriye’de siyasi çözüm çağrısı yapan 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına işaret eden Eliasson, "Bu, BMGK’ye üye bütün ülkeler için bağlayıcı bir karar. Umarım hepsi tarafından uygulanır. Bu savaş, ancak Suriye’deki taraflar, BMGK ve bölgedeki kilit aktörler karar verirse sona erer" diye konuştu.

- BMGK'nin Suriye kriziyle sınavı

BMGK'nin Suriye’deki insani krizin sona ermesi için gerekli adımları atmadığı yönündeki eleştirileri de değerlendiren Eliasson, BM’nin Kofi Annan, Lakdar İbrahimi ve Staffan de Mistura’yı özel temsilci olarak görevlendirdiğini hatırlatarak, "BMGK’nin, arabulucularımızın çalışmalarına temel oluşturacak güçlü bir çözüm sunmamış olmasından dolayı yaşanan hayal kırıklığını anlıyorum" ifadelerini kullandı.

Suriye krizine ilişkin iki güzel gelişmeden birinin Viyana süreci olduğunu vurgulayan Eliasson, sürecin BMGK ülkeleriyle Türkiye, Suudi Arabistan ve İran gibi Suriye’ye yakın bölge ülkelerini bir araya getirdiğini kaydetti.

Eliasson, 18 Aralık’ta BMGK’de Suriye’de siyasi geçişin nasıl olacağına ilişkin karar tasarılarının onaylandığını hatırlatarak, "Bu, yürüyeceğimiz siyasi yolu ortaya koyuyor. İnsani yardım konusunda da biraz ilerleme kaydettik. Geçen hafta 82 bin insana ulaşması için Suriye’ye 117 yardım kamyonu gönderdik" dedi.

- "Türkiye kritik bir rol oynuyor"

Sığınmacı krizinin çözümünde Türkiye’nin attığı adımları değerlendiren Eliasson, “Türkiye kritik bir rol oynuyor. Sığınmacıların kabulünde ortaya koyduğunuz standartlar ve sosyal yaşamları için yaptığınız yasal düzenlemeler çok önemli. Hatta onlar için iş imkanları da yaratıyorsunuz” diye konuştu.

Daha önce Ürdün’deki kamplara gittiğini ancak Türkiye’deki kampları ilk kez ziyaret ettiğini belirten Eliasson, Nizip’te sığınmacı kadınlar ve çocuklarla bir araya geldiğinde hissettiklerini şöyle aktardı:

"Dünyada sığınmacı sayısının devasa boyutlara ulaştığı, karşı karşıya kaldığımız mücadele alanının ve üstesinden gelmemiz gereken görevin ne kadar büyük olduğu izlenimini edindim. Sığınmacıların çoğunluğunu kabul eden ülke ise Türkiye. Sorunun büyüklüğü ve ağırlığı gözlerimin önüne serildi."

- "New York’taki konuşmalarımda bu hikayelere yer vereceğim"

Sığınmacıların durumunu kavrayabilmek için insani koşulların anlaşılması gerektiğini vurgulayan Eliasson, "Düşleri olan ama onları gerçekleştiremeyen çocuklarla konuştum. Kimi okula gidebilmiş, kimi gidememiş. Bazıları, özellikle Humus ve İdlib’te yaşananlardan dolayı travma yaşamış. Eşleri öldürülen kadınlar var, trajik hikayelerle karşılaştım" ifadelerini kullandı.

Eliasson, izlenimlerinin Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı büyük ve zorlu görevleri anlaması açısından çok değerli olduğunu belirterek, "New York’taki konuşmalarımda bu hikayelere yer vereceğim" dedi.

- "Sığınmacı akını küresel bir krizdir"

Eliasson, sığınmacılar için atılması gereken en acil adımın ne olduğu sorusuna, "Sorumluluğu uluslararası boyutta paylaşmalıyız. Çünkü sığınmacı akını küresel bir krizdir" yanıtını verdi.

Eliasson, insan kaçakçıları nedeniyle sığınmacıların denizlerde boğulmasının önüne geçecek güvenlik önlemlerinin alınması ve sığınmacıları kabul eden Türkiye, Lübnan ve Ürdün’ün alt yapı ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini de kaydetti.

- 2016 Dünya İnsani Yardım Zirvesi

Bu yıl Mayıs ayında gerçekleştirilecek Dünya İnsani Yardım Zirvesi’ne Türkiye’nin ev sahipliği yapacak olmasının önemine işaret eden Eliasson, cebinden çıkardığı BM Antlaşması'nı göstererek, “Zirveden çıkacak en güçlü mesaj, bu anlaşmanın ilk sözcükleri, yani ‘biz insanlar’ olacak. Biz, insanlara hizmet için buradayız” dedi.

Açıklamasının sonunda Gaziantep’te kendisine hediye edilen, ipek ve keten karışımı yöresel “kutnu” kumaşından yapılmış kravatı gösteren Eliasson, “Bu kumaşın aynı zamanda Halep’te de dokunduğunu öğrendim. Genelde her gün kravat değiştiririm ama bunu özellikle sevdim, hep takıyorum. New York’ta da takacağım” diye konuştu.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.