"Uzlaşma"yı bilmiyoruz

"Uzlaşma"yı bilmiyoruz
Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2014'te Türkiye'de 2 milyon 928 bin 280 kamu davası açılırken, uygulanmasına 2005'te başlanan ve suçun işlenmesi sonrasında fail ile mağdur arasındaki çekişmenin mahkemeye gidilmeden çözülmesini amaçlayan "uzlaşma" uygula

ANKARA (AA) - BARIŞ KILIÇ - Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre, 2014'te Türkiye'de 2 milyon 928 bin 280 kamu davası açılırken, uygulanmasına 2005'te başlanan ve suçun işlenmesi sonrasında fail ve mağdur arasındaki çekişmenin mahkemeye gidilmeden çözülmesini amaçlayan "uzlaşma" uygulamasıyla sadece 8 bin 998 şikayet sonuçlandırıldı.

Türkiye'de, ceza hukuku alanında alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan "uzlaşma" müessesesinin uygulanmasına 2005'te başlandı. Uygulamayla suçun işlenmesinin ardından fail ve mağdur arasındaki çekişmenin mahkemeye gidilmeden çözülmesi, adaletin sağlanması, mağdurun tatmin edilmesi ve mahkemelerin dosya sayısının artmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

"Uzlaşma"da taraflar, mağdurun zararının giderilmesi hususunda anlaşmaya varmaya çalışıyor. Anlaşma, mağdurun zararının giderilmesi, miktar tazminat ödenmesi şeklinde olabileceği gibi, mağdur veya toplum için kamu hizmetinde bulunulması ya da hukuka uygun başka herhangi bir edim şeklinde de olabiliyor.

"Uzlaşma" sırasında eğitimli ve gönüllü uzlaştırmacılar, tarafların anlaşmaya varmalarına yardımcı oluyor.

- Veriler, "uzlaşma"ya başvurunun düşüklüğünü gösteriyor

"Uzlaşma"ya başvurulabilmesi için suçun soruşturulmasının şikayete bağlı olması gerekiyor. Basit yaralama, taksirle yaralama, hakaret suçunun belli halleri, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, kişilerin aleyhine hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlalin de arasında bulunduğu bazı suçlar, bunlar arasında yer alıyor.

Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de 2014'te 2 milyon 977 bin 413 suç için takipsizlik kararı verildi, 2 milyon 928 bin 280 kamu davası açıldı. Verilerde, şüpheliler hakkında verilen kararlarda, her bir eylem ayrı ayrı sayılıyor. Örneğin, bir kişinin, bir eylemi sırasında hem "hakaret" hem "basit yaralama" suçunu işlediğinden soruşturma yürütülüyor ve iki suç yönünden de takipsizlik kararı veriliyorsa, bunlar istatistikte iki suç olarak gösteriliyor.

Takipsizlikler, açılan kamu davasının görevsizlik, birleştirme, başka büroya gönderme gibi konularda verilen toplam karar sayısı ise 6 milyon 673 bin 582.

Verilerde, soruşturma ya da dava konusu edilen suçların kaçının şikayete bağlı olduğu belirtilmiyor. Bununla birlikte "uzlaşma" yoluna pek başvurulmadığı da sayılardan anlaşılıyor.

Zira 2014'te, toplam takipsizlik kararının yalnızca 8 bin 998'inin "uzlaşma" nedeniyle verildiği istatistiklerde yer alıyor.

Davaların bir kısmının basit yaralama, taksirle yaralama, hakaret suçunun belli halleri, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, kişilerin aleyhine hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlali gibi şikayete bağlı suçlardan açıldığı ve aslında dava açılmadan "uzlaşmayla" çözülebileceği düşünüldüğünde, "uzlaşma" yoluna başvuru oranının düşüklüğü ortaya çıkıyor.

- Bakanlık, sistemi etkinleştirmek istiyor

Adalet Bakanlığı da bu nedenlerle uygulamanın nasıl etkinleştirileceği üzerinde çalışıyor. Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde de "uzlaşma"nın aktif hale getirileceği yer alıyor.

Bu amaçla geçen yıl ekimden bu yana Manisa, Sapanca ve Adana'da bazı bakanlık bürokratları ve cumhuriyet başsavcıları, başsavcılıklar bünyesindeki uzlaştırma bürolarından sorumlu başsavcıvekilleri ve uzlaştırma bürolarında çalışan cumhuriyet savcılarının katılımıyla toplantılar yapılıyor.

Toplantılarda katılımcılara uygulamanın nasıl daha aktif hale getirilebileceğine yönelik görüşleri soruluyor.

Toplantılarda "bütün cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde uzlaştırma bürolarının kurulması", "şüpheli hakkında kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi", "uzlaşma kapsamındaki suç sayısının artırılması" ve "uzlaşmanın etkin şekilde uygulanması amacıyla hakim, savcı ve uzlaştırmacılara yönelik eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi" gibi görüşler dile getirildi.

- "Uzlaşma" kararlarından örnekler

Ankara'da sonuçlanan bazı "uzlaşma" kararları şöyle:

- A.D.M, trafik kazası sonucu kendisini yaralayan M.C'den "taksirle yaralama" suçu kapsamında şikayetçi oldu. A.D.M, kendisine 4 bin lira ödemesi karşılığında M.C. ile uzlaştı.

- S.A, kullandığı otomobille çarptığı Ş.İ.G. adlı kadının yaralanmasına neden oldu. Konunun uzlaştırmacıya iletilmesinin ardından şikayetçi kadın, "maddi ve manevi tazminat talebinin olmadığını ancak S.A'nın bundan sonra daha dikkatli ve özenli araç kullanması için uyarıcı nitelikte olması bakımından herhangi bir kuruma bağış yapmasını ve makbuzu getirmesini" istedi. S.A'nın Mehmetçik Vakfına 100 lira bağış yapmasının ardından taraflar uzlaştı.

- S.B'nin darbettiği A.D, "uzlaşma" aşamasında, "Tek koşulla uzlaşmayı kabul edebilirim. Benden özür dilesin. Yaptığının insan onurunu zedeleyen bir davranış olduğunu anlasın ve benden uzak dursun" dedi. S.B. ise olay nedeniyle üzüntüsünü dile getirdi ve şikayetçiden "gönülden" özür diledi.

- S.A. adlı kadının çocuğunun üzerine apartmanın garaj kapısı düştü. Apartman yöneticisi A.Y'den şikayetçi olan kadın, daha sonra, "Oğlum yaralandı ama biz ucuz atlattık. Yarın başkasının da başına gelebilir ve bizim kadar şanslı olmayabilir. Kapı sağlamlaştırılırsa uzlaşırım" talebinde bulunu. Apartman yöneticisinin kapıyı tamir ettirip, sağlamlaştırdıktan sonra şikayet uzlaşmayla sonuçlandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.