Yee Danışma Kurulu Toplantısı

ANKARA (AA) - Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, "Yunus Emre Vakfı, bu yönetim tarzı ile Türkiye’de hatta dünyada kurgulanabilecek en demokratik mekanizmaya sahip. Şartlar istediğimiz gibi gittiğinde İsviçre modeli olabiliyor, mükemmel işler yapabiliyor." dedi.

Yunus Emre Enstitüsü (YEE), 2017 yılı "Danışma Kurulu Toplantısı" akademisyenler, gazeteciler ve çeşitli sivil toplum kurulu üyelerinin katılımıyla Ankara Sheraton Oteli'nde düzenledi.

Ateş, danışma kurulu toplantısı açılışında yaptığı konuşmada, toplantının önemine binaen “Ne kadar bilirseniz bilin, herkes kadar bilemezsiniz” özdeyişini kullanarak karar almadan etraflıca tartışarak eldeki tüm verileri kullanmanın gerekliliğine dikkat çekti.

YEE'nin bir mütevelli heyeti, onun altında icracı bir yönetim kurulu ve bir danışma kuruluna sahip olduğunun altını çizen Ateş, "Yunus Emre Vakfı bu yönetim tarzı ile Türkiye’de hatta dünyada kurgulanabilecek en demokratik mekanizmaya sahip. Şartlar istediğimiz gibi gittiğinde İsviçre modeli olabiliyor, mükemmel işler yapabiliyor fakat şartlar istediğimiz gibi gitmediğinde bu dişliler hangi sebepten olursa olsun tıkandığında Bosna Hersek modeli bir yapıya dönüşebiliyoruz." ifadesini kullandı.

- "FETÖ, Amerika ve Avrupa'da işimizi zorlaştırdı"

Ateş, geçen sene mayıs ayında danışma kurulunu yaptıklarını ve imkanlar dahilinde kuruldan çıkan görüşleri hayata geçirmeye çalıştıklarını belirterek, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin tüm ülkeyi olduğu kadar kendilerini de etkilediğini vurguladı.

Darbeci hainlerin yurt dışında legal bir şekilde çalışmaları, özellikle Amerika ve Avrupa’da işlerini zorlaştırdığını ama aynı zamanda yeni alanlara da eğilmelerini sağladığını ifade eden Ateş, "Bugün danışma kurulu toplantımızda öncelikli konularımızdan ilki Batı'da artan Türk düşmanlığı ve İslamofobi ve bunun FETÖ ile ilişkisi. İkinci olarak da insan kaynağımızı yetiştirmemize yarayacak olan kültürel diplomasi akademisinin yürütmesi gereken faaliyetler konusunda sizlerin değerli görüşlerine başvuracağız." dedi.

Yunus Emre Enstitüsünün 7 yılda beş kıtaya ulaşabilmesinin ortak gurur ve sevinç kaynağı olduğuna dikkati çeken YEE Başkanı Ateş, sadece merkez açmanın yeterli olmadığını, bu merkezlerin aktif çalışmasının da gerekli olduğunu ve bu anlamda etkinlik sayılarını geçen yıllara oranla artırdıklarını kaydetti. Ateş, "Geçen bir yılda bin 200 faaliyet gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra yüz yüze Türkçe öğretimi sayılarımızı ikiye katladık." diye konuştu.

- Afrika açılımı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Türk devletinin son dönemde Afrika açılımına çok önem verdiğini ve diplomatik, siyasi ve ekonomik alanda Afrika ülkeleriyle iş birliğine gittiğini vurguladı.

YEE'nin Sudan ve Somali'de faaliyet gösterdiğini, Senegal, Etiyopya, Tanzanya ve Mozambik'teki çalışmalarda ise kayda değer ilerlemelerde bulunduğuna değinen Arısoy, Amerika kıtasındaki faaliyetler hakkında "Kuzey Amerika'da dört yeni merkez açılmasına ilişkin önemli aşamalar kaydedilmiş. Orta ve Güney Amerika'nın önemli başkentlerinde ise merkez açma çalışmaları devam etmektedir." dedi.

Yunus Emre Enstitüsü, Balkanlar'dan Amerika’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Asya’dan Uzakdoğu'ya kadar 40 ülkede 50 merkeziyle hizmet veriyor. Merkezlerde aralarında Türk el sanatları, tiyatro, sinema, fotoğraf, edebiyat ve Türk mutfağının da olduğu alanlarda konser, sergi, atölye çalışması, sahne gösterisi, film gösterimi, bilimsel toplantı, aydın buluşması, sanat kursu gibi pek çok faaliyet düzenleniyor. Enstitünün yurt dışındaki merkezlerinde şimdiye kadar 47 bin 885 kişiye Türkçe öğretildi. Enstitünün düzenlediği kültür sanat faaliyetlerinde sadece geçen yıl 600 bin kişiye ulaşıldı.