Yetgin Civata üretime hazırlanıyor ÖZEL

Şerafettin ve Adnan Yetgin kardeşlerin çocuklarına güzel bir gelecek sağlamak için Çumra’dan gelip Konya’da başlattıkları ticaret serüveni devam ediyor. Cıvata satışıyla başlayan ticarette bugün gelinen nokta tam da iki kardeşin istediği düzeyde. Çocukları işin başında ve üretime geçmek için gün sayıyor. Sektörde özellikle çalışanların refahı için adımlar atıyor, örnek oluyor.  En önemlisi de yağlı cıvataların ellerinde bıraktığı izden keyif alıyor, sanayinin kokusunu içine çekiyor… Ve tüm bunları Kemal Yetgin anlatıyor…

Yetgin Cıvata’nın kuruluşundan bahseder misiniz?

Çumra’da çiftçilik yapan babam Şerafettin ve Amcam Adnan Yetgin bizleri düşünerek Konya’da bir işyeri açmayı kafalarına koymuşlar. Galiba çocuklarının kendileri gibi sıkıntı çekmesini istememişler. Günümüz şartlarında yalnızca çiftçilikle yaşam sürdürmek kolay değil. Bu düşünceyle 1992 yılında Karatay Sanayi Perşembe Pazarı civarında bir dükkan tutarak cıvata satmaya başlamışlar. Bu arada Çumra’daki işleri de bırakmamışlar. Babam dükkanla ilgilenirken amcam tarlaya koşmuş, amcam dükkandayken de babam. Bu şekilde yıllarca çalışmaya devam ettiler. İşi biraz daha büyütüp ikinci dükkanı açtılar.

Siz bu işe ne zaman başladınız?

Ben, kardeşim Çağrı ve kuzenim Niyazi de çocukluğumuzdan beri dükkana gelir giderdik. Ben okuldan kalan tüm zamanımı dükkanda geçirirdim. Sanayiye özel bir merakım vardı. Bu yüzden yükseköğrenime devam etmedim. Bundan şu ana kadar hiç pişmanlık duymadım. İşi dükkanımızda çıraklıktan öğrendim. Ve çok iddialı olduğumu da söyleyebilirim. Çocukluğumda olduğu gibi halen o cıvataya, yağa dokunmaktan,  ellerimin yağ içinde kalmasından büyük keyif alırım. Dükkandaki o yağ, metal kokusu beni mutlu eder. İşi sevmek çok önemli.

Babanız ve amcanız amaçlarını gerçekleştirmiş ve size güzel bir iş olanağı sağlamış. Siz buraya ne kattınız?

Babam ve amcam, bize dükkanı tamamen teslim ettiler ve Çumra’daki hayatlarına döndüler. Hala çiftçilikle uğraşıyorlar. Biz elbette çok şey katma çabasındayız. Mesela 2013 yılında işyerimizi BÜSAN’a taşıdık. Daha geniş ve daha modern bir tesis sağladık. Barkod sisteminden iş güvenliği sistemine kadar her şeyi Avrupa normlarına eşit hale getirdik. Burada işçi haklarının korunmasından tutun da müşteri memnuniyetine kadar her düzen titizlikle kuruldu.

İşçi hakları konusunda neler yaptınız?

Biz de çocukluğumuzdan beri sanayinin içindeyiz. Herkes biliyor ki sanayide çalışma koşulları oldukça ağırdı. Mesela bizim ilk dükkanlarımızın bulunduğu yer olan Karatay Sanayii’nde akşam ezanı okunmadan dükkandan çıkılmazdı. Çalışanın dükkandan çıkıp iki araçla evine gitmesi,  yemeğini yiyip istirahate geçmesi yaz günlerinde gece saat 10’u bulurdu. Ertesi gün yine saat 7’de yola koyulur dükkana gelirdi. Bu tempoda çalışanın kendine, ailesine zaman ayırması, motive olması mümkün mü. Verdiğim örnek, yaşananların en basiti. Artık iş ve yaşam koşulları değişti. Sanayi de değişti. Bizde mesai akşamüstü saat 6.00’da biter. Çalışanımızın haftalık izni, yıllık izni bellidir. Maaşı, avansı bellidir. Bunun gibi aslında işçinin temel hakları olan konulara büyük önem verdik. Bu da bizim başarımızı artırdı. Civatada Konya’da lider konumda olduğumuzu söyleyebilirim.  Konya dışında da pazarlama ağımız var. Bu ağı da her geçen gün genişleterek daha da büyümeye çalışıyoruz.

Bundan sonraki hedefleriniz neler?

Artık üretime geçme zamanımız geldi. Cıvata imalatına başlamak için gün sayıyoruz. İlk etapta aylık 100 ton cıvata üretimi ile başlayıp,  6. ayda ekipman desteği ile bu rakamı aylık 400 tona çıkarmayı hedefliyoruz.  Plan ve programlı hareket ediyoruz. Şu anda 15 yıl sonrasının programı bile hazır. Bu programa göre 15 yıl sonrasında 400 kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca önümüzdeki günlerde faaliyete geçecek olan tesislerimizi de bir süre sonra Çumra’ya taşıyacağız. Üretimimizi burada başlatıp,  devamını Çumra’da gerçekleştireceğiz. Yatırımımızı da doğup büyüdüğümüz topraklarda gerçekleştirmek istiyoruz. Oraya da yararımız olsun istiyoruz.

Röportaj: Çiğdem Kurut-Zeliha Bozdemir