Zirvelerin İsmi Mehmet Özdil

Kürşat Petekçi'nin Röportajı

Futbol hayatı boyunca sadece bir kez sarı kart gören ve defalarca en centilmen sporcu seçilen, atletizm branşında Konya’yı ve ülkemizi gururla temsil eden Mehmet Özdil, spor yaşamını Pusula’ya anlattı…

Atletizm ve futbol dallarında bir çok şampiyonluklar yaşamış, mütevazi ve sabırlı bir insan Mehmet Özdil konuğumuz oldu. Mehmet Özdil sadece Konya’yı değil ülkemizi de birçok yarışmalarda değer yapan, aldığı akademik eğitim ile bilimsel çalışan, Galatasaray Kulübünde atletizmde başarılı olan, spor yaptığı yılların kolektif bek uygulamasının en güzel örneğidir.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Mehmet Özdil: 1956 yılı Akören doğumluyum. Spora atletizm ile başlayıp futbol ile devam ettim. Şu anda emekliyim ve sosyal kuruluşlarda gönüllülük yapıyorum.

Spora nasıl başladınız?

Mehmet Özdil: Ortaokul öğrenim hayatına Merkez İmam Hatip Ortaokulunda 1969 yılında başladım. Bu okulda atletizme ilgi duyarak kros çalışmalarına başladım. Çeşitli defalar il birinciliği aldım. Ardından Endüstri Meslek Lisesinde atletizm hayatına devam ettim.

Atletizm alanındaki başarılarınız nelerdir?

Mehmet Özdil: İldeki başarılarımın ardından 17 yaşında iken Milli Takıma davet edildim ve 1972 yılında Bulgaristan’da yapılan Balkan Şampiyonası’nda 400 metre yarışında ülkemizi temsil ettim. Bu yarış öncesi 18 yaşından küçük olduğum için ailemden muvafakat alarak yurtdışındaki yarışmalara katıldım. Atletizm de 10’dan fazla milli formayı taşıdım. Onun onurunu her zaman içimde yaşadım. Ardından 1973-1974 yıllarında İzmir’de yapılan Türkiye Okullararası Kapalı Salon Yarışmaları’nda birinci oldum. 12 Temmuz 1974’te yapılan Türkiye Atletizm Şampiyonası’nda 50.1 derece ile 400 metre yarışında Türkiye birincisi oldum. 1974-1975 yılları arasında Galatasaray Kulübü adına 400, 800 ve 4x400 yarışmalarında koştum. Galatasaray Kulübü ile Türkiye Kulüplerarası Atletizm yarışmalarına katıldım.

Futbol ile nasıl tanıştınız? Nerelerde spor yaptınız?

Mehmet Özdil: Endüstri Meslek Lisesi’nde futbolu sevdim ve okul takımında oynamaya başladım. Beden Eğitimi Öğretmenimiz Tezcan Uzcan’dı. Benim okul takımımdaki oyunumdan sonra Demirspor Futbol Takımı antrenmanlarına çıkardı. Tezcan Hocam aynı zamanda Demirspor’da antrenörlük yapmaktaydı. O zamanlarda modern sistem ile bilimsel çalışan, araştıran bir öğretici olduğu için kolektif futbola inanmıştı. Beni de atletizmden tanıdığı için kolektif sağ bek düşüncesini uygulamaya başladı ve ben de bu alanda çalıştım. Demirspor’da 8 yıl futbol oynadım. 1977 yılında Türkiye Amatör Futbol Şampiyonu olan Demirspor Futbol Takımında yer aldım. Bu arada amatör milli takıma davet edildim ama gitmek nasip olmadı.

Demirspor takımından sonra Yolspor ile devam ettiniz galiba?

Mehmet Özdil: Ankara Gençlik Spor Akademisini kazandım, hem okul hem spor yine bir arada gitti. Okul takımında şu anda milli takımlarda proje uzmanı olan Cezmi Turhan ile oynadım. Menajerimiz bugünkü ünlü teknik direktör Yılmaz Vural idi. 1982-1987 yılları arasında Yolspor da futbol oynadım. Orduspor takımı ile profesyonellik için görüşmelerim oldu ama kısmet olmadı.

Antrenörlük hayatınız da başarı ile dolu. Çalışmalarınız nelerdir ?

Mehmet Özdil: Yolspor ile futbola devam ettim. Oyunculuk sonrası  Yolspor’da antrenörlüğe başladım. 1990 yılında çalıştırdığım Yolspor takımını 3.lige çıkardık. 1993-1994 sezonunda Etbalıkspor’u çalıştırdım, 1994-1995 sezonunda Demirspor ile şampiyonluk, ardından Selçuklu Belediyespor ile şampiyonluk yaşadım. 1969 yılında atletizm ile başladığım aktif spor hayatıma 1999 yılında son noktayı koydum. Futbol hayatım boyunca sadece bir kez sarı kart gördüm ve defalarca en centilmen sporcu seçildim.

Gençlere önerileriniz nelerdir?

Mehmet Özdil: Gençlere hangi alanda çalışırsa çalışsınlar en iyisi olmalarını, iyi çalışmalarını, manevi değerlere sahip olmalarını, düzenli yaşamalarını öneririm. Ayrıca başarıyı yakalamak için sporcuların hocalarına inanmaları ve takım inancını paylaşmaları gerekir.

Geçmişteki spor çalışmaları ile günümüzü karşılaştırır mısınız?

Mehmet Özdil: Geçmişte imkansızlıklar olmasına rağmen sporcular inançlıydı, amatörce düşünüp profesyonelce oynuyorlardı. Günümüzde imkanlar çok güzel, isteyen herkese fırsat var. Günümüzün gençleri internet dünyasında çok zaman harcıyorlar. Bu yüzden kapasite  ve beden olarak internete ayrılmış, hareketsiz bir gençlik ortaya çıktı. Fırsatları değerlendirecek akıllı ve dinamik gençler çok başarılı olur inancındayım.

Konyaspor ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Mehmet Özdil: Konyaspor bir an önce Gençlerbirliği gibi kurumsallaşmalı, kurumsallaşma olmadan, alt yapıya önem vermeden iyi bir gelecek olacağına inanmıyorum. Bu şehir için her takımda

köklü çalışmalara ve kalıcı antrenörlere imkan verilmeli, memleketin gençlerine değer verilmeli ve ısrarla sabır gösterilmelidir.

Röportaj teklifimizi kabul eden, sorularımıza içtenlikle yanıt veren şehrimizin en centilmen, mütevazı, başarılı spor adamına teşekkür ederim.

Kürşat Petekçi