15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün Şehit Edilmesine İlişkin Dava

15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün Şehit Edilmesine İlişkin Dava
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı ile kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesin

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı ile kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesine ve A Haber televizyon kanalını işgale teşebbüsüne ilişkin, 132 sanığın yargılandığı davada, müştekiler dinlendi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında bulunan binadaki salonda İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmada, müşteki Bayram Dirlik, Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olduğunu, 15 Temmuz’da şehit Serdar Gökbayrak ile Topkale Kışlası’na gittiğini, kendilerine ’10-15 kansız var onları alın’’ denildiğini, kışlada Sait Albay’ın kendilerini karşıladığını, kendisinin, Sait Albay’ın ve Gökbayrak’ın da aralarında olduğu 5 kişiyle kışlada yürüdüklerini söyledi.

Müşteki Dirlik, "Sait Albay, en öndeydi, birkaç şahıs gördük. Sait Albay kendini tanıttı, 'teslim olun' dedi. Karşıdan biri kendini tanıtarak, küfretti, 'sen kime teslim ol' diyorsun dedi. Başladılar, ateş etmeye. Rahmetli Sait Albay ve Serdar Gökbayrak arabaların arkasına kendisini attı. Bana 'teslim ol, 3. olma' dediler. Kendimi arabaların arkasına attım. Şehit olanlar duyulunca zırhlı araçla geldiler. Gözaltı yapıldı. Niyetleri bizi de öldürmekti. Öldürmeyen Allah öldürmüyor." dedi.

Bir diğer müşteki Mesut Karaman da ifadesinde, komiser yardımcısı olarak görev yaptığını, Topkale Kışlası’na askerlerin alınması emri verildiğini, kışlaya hareket ettiklerini, Davut ve Sait Albayların kendilerini karşıladığını, kendisinin Davut Albay’ın grubunda olduğunu, çatışma seslerini duyduklarını, Davut Albay’ın vurulduğunu ve yaralıları hastaneye götürdüklerini anlattı.

Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan müşteki Nuri Özyıldız da ifadesinde, sabaha karşı Topkule Kışlası’nda arkadaşlarının yaralandığının haberini aldığını, 10-12 kişilik grup olarak kışlaya gittiklerini, Akın komiser ’Serdar şehit oldu, alın’ dediğini, kendilerine bir ZPT’nin tahsis edildiğini ifade ederek, "Davut Ala’yı gördük, elini havaya kaldırdı, buradayım dedi, sonra eli düştü. Davut Ala’yı kucağıma aldım, zırhlı araca koydum. ikinci kez gitmek istedik, zırh delici silah kullandıkları söylendiği için tankla gittik. Tankla yaralıları çıkarttık. Yaralıları sağlık ekiplerine teslim ettim." diye konuştu.

- "Öldüğüm güne kadar şikayetçiyim"

Müştekilerden Halil İbrahim Güder, şehit Mehmet Güder’in oğlu olduğunu, babasının her sabah işine gitmeden önce Edirne Şehitliği’nde dua ettiğini, ‘’vatana, millete şimdi sahip çıkmayacağız da ne zaman çıkacağız’’ diyerek yola çıktığını söyledi.

Şehit Mehmet Güder’in eşi Ayten Güder de "19 aydır bugünü bekliyorum. 1 gün uyumadım. Nasıl eşime kıydınız? Ne yaptı size? Gururlu, şerefliyiz. Hain değiliz. Eşimin adı Mehmet, eşimi katleden de Mehmet. Günlerce onları dinledik. O kadar yalan söylüyorlar ki. Öldüğüm güne kadar şikayetçiyim." dedi.

- "Görev yaptığı yerde şehit oldu"

Müşteki Soner Açıkgöz de şehit Serdar Gökbayrak’ın öz kardeşi olduğunu ifade ederek, "Allah rahmetliden razı olsun. 25 yıl önce sefer görevini Topkuale Kışlası’nda yapmıştı, görev aldığı yerde şehit oldu. Şikayetçiyim." diye konuştu.

Şehit Sait Ertürk’ün kardeşi müşteki İsmail Ertürk de ağabeyinin bu vatanın en şerefli subaylarından ve çok iyi bir asker olduğunu belirterek, "13 yaşında giydiği üniforma için canını verdi. Allah mekanını cennet eylesin. Bu salonda ağabeyimin askerlik yeteneğini sorgulayacak biri yok. Suçlular hem bu dünyada, hem de ahirette cezasını çeksin. Şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.

- "Ekmeğini yediğiniz vatana ihanet ettiniz"

Şehit Sait Ertürk’ün eşi Ceylan Ertürk de eşinin öngörüsü yüksek bir subay olduğunu, olayı öğrenir öğrenmez kolorduya gitmek istediğini, 66. Mekanize Tugay’da bir şeyler yapabileceğine inandığı için gittiğini aktardı.

Müşteki Ertürk, şöyle konuştu:

"Eşimin gitme sebebi oradaki erlerdi. Erlerin anne babalarından kendilerine emanet olduğunu bilir, o düşünceyle hareket ederdi. Sait son derece inisiyatifli, cesaretli biriydi. 19 yıl evli kaldım, 2-3 sene beraberdik. Yıllardır bu camianın içindeyiz, komşumuz, arkadaşımız dediğimiz insanların bu alçaklığa bulaşmaları canımı çok yakıyor. Eşimin ve askerlerin bir düğmesine bile zarar vermekten korktukları o üniformaya nasıl kıydılar. Bu olaydan kısa süre önce Afganistan’daydı. Orada bir şey olsa bu kadar yaralanmazdım. Mahkemeye güveniyorum. Ne hikmetse birileri bir yerlerde uyumuş. Bu kadar vatan, millet aşığı olsalardı, en azından şehit olurlardı. Ekmeğini yediğiniz vatana ihanet ettiniz. Adaletinize güveniyorum. Şikayetçiyim.’’

Müşteki Zeynep Ceren Şentürk, "15 Temmuz’un darbe girişimi olarak kalmasını sağlayan şehit Sait Ertürk’ün kızıyım. Hiçbir şey olmasa şehit oldu babam. En fazla zararı Türk ordusunun itibarına zarar verdiler." dedi.

Duruşma, yarına ertelendi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.