2018 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda

2018 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda
Kalkınma Bakanı Elvan:- "Son dönemde döviz kurlarında gözlenen yukarı yönlü hareketin temel kaynağı ülkemiz ekonomisine yönelik spekülatif ataklardır. Kurda son dönemdeki dalgalanma mutlaka dengeye oturacaktır"- "Yıl sonunda OVP hedefimizin üzerine çıkmay

TBMM (AA) - Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, son dönemde döviz kurlarında gözlenen yukarı yönlü hareketin temel kaynağının, Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ataklar olduğunu belirterek, "Bu sebeple kur üzerinde etkili olan bir dışsal baskı söz konusudur. Dolayısıyla kurda son dönemdeki dalgalanma mutlaka dengeye oturacaktır." dedi.

Elvan, TBMM Genel Kurulunda bakanlığının 2018 yılı bütçe görüşmelerinde, küresel ekonominin artık yeni bir evreye girdiğini, bu evrenin hem riskleri hem de fırsatları beraberinde getirdiğini söyledi.

Özellikle gelişmiş ülkelerin, kriz sonrası para ve maliye politikalarında alışılmışın dışında tedbirleri devreye soktuğunu anımsatan Elvan, tüm bu tedbirlere rağmen dünya ekonomisinin 2017'ye kadar belirli bir toparlanma gösteremediğini belirtti.

Elvan, 2017'den itibaren görünümün ve bekleyişlerin değiştiğine şahit olduklarını, gelişmekte olan ülkelerin yanında gelişmiş ülkelerde de hissedilebilir şekilde bir toparlanma gerçekleşmeye başladığını kaydetti.

Ekonomik iyileşmenin süreklilik kazanma eğilimine girmesinin, uygulanan mevcut politikaların da gözden geçirilmesine yol açtığını dile getiren Bakan Elvan, başta FED olmak üzere bugüne kadar genişlemeci para politikaları izleyen merkez bankalarının da mevcut politikalarını gözden geçirdiğini kaydetti.

Elvan, ekonomik ve finansal gelişmeler açısından girilen bu evrenin, teknolojik değişim ve dönüşüm hızını önceki dönemden farklılaştırdığını vurgulayarak, "Bilgi ve iletişim teknolojileri, üretimin her alanına çok daha yoğun bir şekilde nüfuz etmektedir. Geleneksel üretim modelleri yerini dijital tabanlı yeni bir yaklaşıma bırakmaya başladı ve endüstriyel değer zincirleri daha fazla önem kazandı." ifadesini kullandı.

-"Ödevimizi başarıyla yapıyoruz"

Değişim ve dönüşüm süreçlerinden Türkiye'nin ayrı düşünülemeyeceğini belirten Elvan, hükümetin bu bilinçle hareket ettiğini, Türkiye'nin küresel dönüşüm sürecinden en etkin şekilde yararlanması için planladıkları adımların kararlılıkla atıldığını söyledi.

Kalkınma Bakanı Elvan, küresel kriz sonrası dünya durgunluğa girerken birçok iç ve dış olumsuz gelişmeye rağmen Türkiye'nin bunun tam aksi olumlu bir performans gösterdiğini bildirdi.

Türkiye'nin 2010-2015 yıllarında ortalama yüzde 7,4 oranında büyüdüğünü, gelişmekte olan ülkelerin ortalama büyüme hızının bu süreçte yüzde 5,5 olduğunu anımsatan Elvan, "Tek başına bu performans bile ülke, hükümet olarak ödevimizi başarıyla yaptığımızı göstermektedir. Keşke 2016 yılı 7,4'lük ortalamayı daha da yukarıya taşıdığımız bir yıl olsaydı ancak hain darbe girişiminin etkisiyle 27 çeyreklik büyümemiz sekteye uğradı ve yılı yüzde 3,2'lik bir büyümeyle kapattık. Bu oran düşük gelmesin. Emin olunuz, bizim yaşadıklarımız başka bir ülkede yaşanmış olsaydı, değil büyümek çok büyük oranlı bir küçülme söz konusu olurdu." değerlendirmesinde bulundu.

Elvan, bu yılki büyüme performansının göz kamaştırıcı olduğunu, 2017 yılı üçüncü çeyrek büyüme hızının yüzde 11,1'le gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en yükseği olarak gerçekleştiğini belirtti.

Niceliğin yanı sıra bu büyümenin niteliğinin de oldukça sağlıklı bir resmi ortaya koyduğuna işaret eden Elvan, şöyle devam etti:

"Yıl sonunda OVP hedefimizin üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Sanayi üretimi, özellikle sermaye malı imalatı, yüzde 80'leri bulan kapasite kullanım oranı ve yüzde 10'u aşan ihracat gibi göstergeler de bunu teyit ediyor. 2017 yılı tamamı için en az yüzde 7'lik bir büyüme beklentimiz bulunmakta. 2018 yılı için ise yüzde 5,5'lik bir büyümeyi programladık. Dünyadaki ekonomik canlanma devam ettiği sürece orta vadeli program hedefinin üzerine de çıkabileceğimizi ifade etmek istiyorum.

Son dönemde artan döviz kuru, gıda ve petrol fiyatlarının etkisiyle enflasyon bir miktar yüksek seyretmektedir. Özellikle gıdada tarladaki üretim aşamasından ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar geçen tüm süreçlerin iyileştirilmesi ve maliyetlerin düşürülmesine yönelik önemli kararlar aldık, ilave çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Son dönemde döviz kurlarında gözlenen yukarı yönlü hareketin temel kaynağı ülkemiz ekonomisine yönelik spekülatif ataklardır. Bu sebeple kur üzerinde etkili olan bir dışsal baskı söz konusudur. Dolayısıyla kurda son dönemdeki dalgalanma mutlaka dengeye oturacaktır. Orta vadeli program döneminde enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz ve hedeflediğimiz seviyeye indireceğiz. "

-"Dış borcun finansmanında bir problem görmüyorum"

Kalkınma Bakanı Elvan, Türkiye ekonomisinin, güçlü bir istihdam oluşturma kapasitesine sahip olduğunu, son dört dönemdir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyonun üzerinde net istihdam oluşturulduğunu, bugün açıklanan eylül dönemi rakamlarının da bu trendin güçlü bir şekilde devam ettiğini gösterdiğini bildirdi.

Elvan, "Katma değeri ve niteliği yüksek ürün ve hizmetlerle daha fazla pazara ulaşılması, ithalata bağımlı olduğumuz pek çok üründe yerlileşme sağlanması, küresel tedarik zincirlerinde özel sektörün daha fazla yer almasının teşvik edilmesi, yerli ve yenilenebilir enerji kaynak ve teknolojilerinin kullanımıyla enerjide ithalata olan bağımlılığın azaltılması, gümrük ve lojistik işlemlerini kolaylaştırarak zaman ve maliyetten tasarruf sağlanması önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Turizm stratejimiz ise ülke ve tür çeşitliliğini artıracak şekilde yenilenecektir." diye konuştu.

"Türkiye'nin yıllık, cari açık dahil, kısa vadeli dış borcu yaklaşık 210 milyar dolar, bu rakam milli gelirin yüzde 25'ine karşılık geldiği için kırılganlık yaratıyor." şeklindeki yaklaşımının doğru olmadığını belirten Elvan, şunları kaydetti:

"Her ne kadar Türkiye'nin kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku toplamı ekim ayı itibarıyla yaklaşık 173 milyar dolar olsa da bu tutarın yaklaşık 96 milyar doları mevduat, gelir karşılığı olan hesaplar ve çok az da olsa kamunun yükümlülüklerinden oluşuyor. 173 milyar doların 77 milyar doları kredi borcudur. Bu miktar 2014'te 80,6 milyar dolar, 2015'te 79,2 milyar dolardı, geçen yıl 73 milyar dolar olarak gerçekleşti, bu yıl bir miktar daha üzerinde. İddia edildiği gibi dış borcun finansmanında bir problem görmüyorum. Zaten Türkiye, iktidarımız döneminde hiçbir zaman böyle bir durumla karşılaşmadı.

Türkiye ekonomisinin en önemli çıpalarından olan mali disiplinden asla taviz vermeyeceğiz. 2016 yılında yaşadığımız hain darbe girişimi ve büyüme potansiyelimizi düşüren diğer iç ve dış gelişmeler maliye politikasında aktif bir tutum alınmasını gerektirdi. Bu kapsamda, 2017 yılında bütçe harcamalarının istihdam ve gelir oluşturacak alanlara yönlendirilmesi, orta vadede büyümeye katkı sağlaması ve ekonomik istikrarı desteklemesi amaçlandı. Bir başka ifadeyle mali alanımızı ihtiyaç duyulduğu anda, ihtiyaç duyulduğu şekilde kullandık ve olumlu sonuçlarını hep birlikte gördük."

Elvan, Türkiye'nin gerek bütçe dengesi gerekse kamunun borç stoku oranları açısından pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeden daha iyi bir konumda olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin kırılgan beşli içerisinde yer aldığı yorumlarının tamamıyla ön yargılı bir yaklaşımın sonucu olduğunu aktaran Bakan Elvan, sadece 1 göstergede Arjantin ve Brezilya'dan kötü olmalarına rağmen bu ülkelerin kırılgan beşliye dahil edilmeyip, Türkiye'nin dahil edildiğini vurguladı.

Elvan, son 15 yılda yatırımların 4 kat arttığına dikkati çekerek, güçlü ve sürdürülebilir büyümenin, yapısal reformlarla desteklenmediği sürece ulaşılabilir olmadığını söyledi. Elvan, "Yapısal politikalarımız makro politikalarımızın çok önemli bir tamamlayıcısı ve sürükleyicisi olma özelliğini taşımaktadır." ifadesini kullandı.

Elvan, ihracat ve üretimi daha fazla artırmak, daha fazla katma değer elde etmek istiyorlarsa mutlaka teknoloji yoğun alanlara yoğunlaşmaları gerektiğini kaydetti.

Kalkınma için öncelikli ve gerekli şartın makroekonomik istikrar olduğuna işaret eden Elvan, "Kalkınma için önemli bir kaldıraç olmakta birlikte yüksek büyümeyi, kalkınmanın tek belirleyicisi olarak görmüyoruz. Kalkınmayı çok daha kapsamlı ve geniş bir perspektifle ele alıyor ve sürdürülebilir kalkınmanın gereklerini yerine getirmek için azami gayret sarf ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Elvan, GAP bölgesine son 15 yılda tam 65 milyar liralık kaynak tahsis ettiklerini, her yıl geçmişle kıyaslandığında 2 kat ödenek tahsisi olduğunu, 500 bin hektar alanın sulamaya açıldığını bildirdi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.