9. Büyükelçiler Konferansı

9. Büyükelçiler Konferansı
Başbakan Yardımcı Canikli: (1)- "Türkiye'nin güneyinde birisi etnik temele dayalı, diğeri ise mezhepsel odaklı iki devletçik oluşturulmaya çalışıldığını bugün en ufak bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde görüyoruz"- "Böyle bir şekillendirmeye, yeniden

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye'nin güneyinde birisi etnik temele dayalı, diğeri ise mezhepsel odaklı iki devletçik oluşturulmaya çalışıldığını bugün en ufak bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde gördüklerini belirterek, "Böyle bir şekillendirmeye, yeniden yapılandırmaya ya da bölgede böyle bir operasyona itirazımız var. Bu itirazımızı da her noktada, her araçla ortaya koymaya çalışıyoruz." dedi.

Canikli, 9. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi coğrafyanın sınırlarının yeniden şekillendirilmeye çalışıldığını söyledi.

Bu iradeyi yönetmek ve yönlendirmek isteyen güçlerin bunu saklama gereği duymadıklarını belirten Canikli, oluşturulmak istenilen yeni statükonun lehinde olmaması nedeniyle Türkiye'nin buna itiraz ettiğini anlattı. Canikli, böyle bir yapılanmanın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü çok açık şekilde tehdit ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin güneyinde birisi etnik temele dayalı, diğeri ise mezhepsel odaklı iki devletçik oluşturulmaya çalışıldığını bugün en ufak bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde görüyoruz. Böyle bir şekillendirmeye, yeniden yapılandırmaya ya da bölgede böyle bir operasyona itirazımız var. Bu itirazımızı da her noktada, her araçla ortaya koymaya çalışıyoruz. Türkiye'nin aleyhine olan bir durumun engellenmesi sadece sözlü politikalarla sağlanamaz. Daha aktif, belirleyici, rasyonel adımlar atılması gerekiyor. Bunun sonucu olarak Türkiye, Suriye'de mücadele veriyor, Irak'ta var."

- "Moody's'in değerlendirmelerinin geçerliliği yok"

Canikli, Türkiye'nin ekonomik alanda harikalar ortaya çıkardığını, istikrarlı bir şekilde zenginleşirken, bunu bütün alanlara güç olarak yansıttığını belirtti. Ekonomik güç ve gelişmişlik seviyesiyle uluslararası alanda politika üretme arasında doğrusal bir ilişki bulunduğuna dikkati çeken Canikli, önceden uluslararası alanda hiçbir politika üretemeyen Türkiye'nin, artık her yıl ihtiyacı olan ülkelere 3,5-4 milyar dolarlık yardım yapan bir ülke haline geldiğini, bununla paralel olarak da uluslararası alanda değişim ve etki kapasitesini artırdığını kaydetti.

Moody's'in "Türk bankacılık sisteminin aktif kalitesinin bozulacağı" yönündeki açıklamasına da değinen Canikli, rasyonel bağlamda bunun hiçbir geçerliliği olmadığını vurguladı. Canikli, "Hiçbir şekilde 2017 ya da daha sonrasında Türk bankacılık sisteminin varlık kalitesinin bozulması riski söz konusu değil, sıfır. Türk bankacılık sisteminin aktif yapısı sağlam çünkü hiçbir türev, sanal menkul kıymet yok." diye konuştu.

ABD'nin bankacılık sisteminden örnekler veren Canikli, söz konusu ülkedeki bankacılık sisteminde sanal, fiktif durum bulunduğunu söyledi. Canikli, "Türk bankacılık sisteminin aktifinde bu şekilde reel olmayan, fiktif olan bir kuruşlar, aktif varlık söz konusu değil." dedi.

- "Adeta bir saldırıdır"

Dövizdeki gelişmelerin Türkiye'deki aktif kalitesini bozacağı tespitinin de doğru olmadığına işaret eden Canikli, "Bankalara borcu olan, kredi kullanmış olan firmalar, bankacılık sisteminden 40 milyar liralık yapılandırma talebinde bulundu. Bütün rakam bu." değerlendirmesinde bulundu.

Kredi Garanti Fonu kefaletiyle reel sektöre 250 milyar liralık destek sağlanacağını açıkladıklarını anımsatan Canikli, bu tedbirle de bankaların aktiflerinde bir sorun yaşanmasının önüne geçtiklerini dile getirdi.

"Bu gerçeğe rağmen Moody's'in böyle bir değerlendirme yapması rasyonel hiçbir temele dayanmamaktadır, rasyonel değilse o zaman subjektiftir, adeta bir saldırıdır." diyen Canikli, öte yandan kısa süre önce Avrupa Komisyonu'nun Türk bankacılık sisteminin AB ile uyumlu olduğunu açıkladığını ve daha önceden şirket olarak gördüğü Türk bankalarını artık banka olarak kabul ettiğini hatırlattı.

- "Terör ve ekonomik saldırıların yoğunlaşması tesadüf değil"

Moody's'in açıklamasının, Türkiye'ye yönelik oluşturulmaya çalışılan algının bir parçası olduğunu, ancak başarılı olunamayacağını ifade eden Canikli, "Hatta, en uç nokta şu... Her şey açık konuşuluyor zaten, her şey açık yapılıyor. İşte müttefiklerimiz de terör örgütü PYD'yi açıkça destekliyor." diye konuştu.

Son dönemlerde Türkiye'ye yönelik terör saldırılarıyla ekonomik alandaki saldırıların yoğunlaşmasının tesadüf olmadığını, ayrıca güçlü iktidarı bertaraf etmeye yönelik bu tür saldırıların da yeni olmadığını vurgulayan Canikli, şunları kaydetti:

"Şimdi basit gibi gördüğümüz 27 Nisan e-muhtırası... Türk siyasi tarihinde, bu tarihten önce asker tarafından taçlandırılan, ödüllendirilen hiçbir siyasi iktidar görevde kalmamış, kalamamıştır. Yani şu anda hiç önemsemediğimiz bu yöntem, geçmişte yönetenlerin şekillendirilmesinde çok başarılı bir araç olarak kullanılmıştır. Hepsinde muhtırayla karşı karşıya kalan bütün hükümetler alaşağı edilmiştir. 2007 hariç. 2007 bu anlamda bir ilktir. Sürekli vites yükseltiyorlar. En son 15 Temmuz, esasında en hızlı vitese taktıkları andır. Uzun yıllardır, bu günler için yetiştirilmiş olan en güçlü araçlarından bir tanesini piyasaya sürdüler, Fetullahçı Terör Örgütü. Hiçbiri başarılı olamadı Allah'ın izniyle."

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.