"AB ile anlaşma Türkiye'nin istikrarlı büyümesine katkı yapacak"

"AB ile anlaşma Türkiye'nin istikrarlı büyümesine katkı yapacak"
UÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Arı:- "Anlaşma, Türkiye'nin istikrarlı büyümesine katkı yapacak. Bu anlamda dünya ekonomisiyle entegre olmuş, AB projesi ufkuna sahip bir Türkiye hem kendi yatırımcısına hem de u

BURSA (AA) - BÜŞRA NUR ÖZCAN - Uludağ Üniversitesi (UÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında varılan anlaşmanın Türkiye'nin istikrarlı büyümesine katkı yapacağını ifade etti.

Arı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ile AB arasındaki anlaşmanın 18 Mart'ta AB Zirvesi'nde kabul edilen haliyle beş başlıktan bir başlığa indirildiğini söyledi.

Dengeli bir anlaşma imzalandığını dile getiren Arı, Suriye'den gelen sığınmacılar için kullanılması koşuluyla daha önce söz verilmiş 3 milyar avroluk fon olduğunu, şimdi de bu süreçte ihtiyaç duyulacak 3 milyar avroluk ekstra fonun gündeme getirildiğini anımsattı.

Ekstra fonun, Türkiye ile AB arasındaki Geri Kabul Anlaşması'nın yürürlüğe girdiği 2017 sonunda başlayarak 2018'de verileceğini belirten Arı, şöyle konuştu:

"İşin bir mali boyutu var ama bu, büyük ölçüde gayrimeşru yollarla Türkiye'den Ege Denizi üzerinden Yunanistan'a, Avrupa'ya göçü engellemeye dönük, Türkiye'nin bu konuda daha fazla çaba sarf etmesini sağlamak ve Ege'de insanların hayatlarını kaybetmesini engellemek amacıyla yapılmış bir düzenleme. Anlaşma, aynı zamanda Türkiye'den Avrupa'ya resmi yollardan bir göçmen intikali sağlanmasını da öngörüyor. Tabii bu tamamen Yunanistan'a giden göçmen sayısıyla sınırlı olacak."

- AB-Türkiye ilişkilerinin ivme kazanması

Arı, anlaşmanın taraflar arasında göçmen krizini çözme konusunda bir iş birliği iradesi yansıttığını vurguladı.

Anlaşmanın, AB-Türkiye ilişkilerinin ivme kazanması bakımından da önemli olduğuna değinen Arı, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Uzun zamandır ilerleme sağlanamadığı için kuşkuların artmış olduğu bu ilişkinin yeniden hız kazanması önemli çünkü Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci çok önemli. Türkiye, bu sayede belli reform ve değişimleri daha kolay yapacak. Bu, Türkiye'deki demokratikleşme, sivilleşme ve ekonomik reformları yapma konusunda önemli bir faktör ve itici güç. Bunun yanı sıra AB de Türkiye ile ilişkilerini en azından bu şekilde devam ettirme, Türkiye'nin demokratikleşmesine yönelik etkili bir unsur olarak orada durmak istiyor. Türkiye ile siyasal ilişkileri normal seviyede götürmek istiyor. Bu süreç bu anlamda önemli."

Arı, AB-Türkiye ilişkilerinin Avrupa için de önemli olduğuna işaret etti.

Son gelişmelerin, Türkiye'nin AB için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğuna dikkati çeken Arı, "Rusya'nın bölgede artan agresif, yayılmacı tutumu, diğer taraftan artan terör tehlikesi, taraflar arasındaki iş birliğinin ne kadar önemli olduğunu da ortaya koydu. İran hala bir tehdit olmaktan çıkmış değil." ifadelerini kullandı.

- "Her iki taraf da birbirine ihtiyacı olduğunu gördü"

Arı, Suriye'den kaynaklanan doğrudan ve asimetrik tehditlerin Türkiye-AB ilişkilerini her iki taraf için daha acil hale getirdiğini, anlaşmanın muhtemel getirilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arı, şunları kaydetti:

"Anlaşma, görünürde bir sığınmacı problemini çözme noktasında gözükse de bunun üzerinden hareketle iki taraf arasındaki ilişkilerin rayına koyulması, yeniden arzu edilen noktada ilerlenmesinin sağlanması açısından çok büyük önem taşıyor. Anlaşma, Türkiye'nin istikrarlı büyümesine katkı yapacak. Bu anlamda dünya ekonomisiyle entegre olmuş, AB projesi ufkuna sahip bir Türkiye hem kendi yatırımcısına hem de uluslararası yatırımcılara ve sermayeye güven verecek. Dolayısıyla tüm bunlar ekonomik ve siyasi istikrara büyük katkı sağlayacak unsurlar. Uygulamada ortaya çıkabilecek sorunlar olsa da bunların zaman içinde çözüleceğini düşünüyorum. Taraflar, sorunları baz alarak yeni bir yol haritası geliştirecektir. Zaten burada bir iyi niyet var. Her iki taraf da birbirine ihtiyacı olduğunu gördü. Avrupa, sığınmacı meselesinin tek başına Türkiye'nin sorunu olmadığını gördü. Türkiye de Avrupa'nın bu soruna yardımcı olması gerektiğini düşünüyor. Dolayısıyla bu, birlikte hareket etme iradesidir."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.