Ak Parti Kütahya 6. Olağan İl Kongresi

Ak Parti Kütahya 6. Olağan İl Kongresi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (2)- "Afrin operasyonu sahada fiilen başlamıştır. Bunu Münbiç takip edecek"- "Madem ki Münbiç'te bize verilen sözler şu ana kadar yerine getirilmedi, öyleyse bunun gereğini yapmamıza kimsenin söyleyecek bir

KÜTAHYA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Afrin operasyonu sahada fiilen başlamıştır. Bunu Münbiç takip edecek." dedi.

Erdoğan, Yeni Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Kütahya 6. Olağan İl Kongresi'ndeki konuşmasında, Cerablus-El Bab hattında yapılan operasyonla terör koridoruna bir hançer saplandığını belirtti.

Şimdi de batıdan başlayarak kademe kademe bu koridoru yerle yeksan edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Afrin operasyonu sahada fiilen başlamıştır. Bunu Münbiç takip edecek. Madem ki Münbiç'te bize verilen sözler şu ana kadar yerine getirilmedi, öyleyse bunun gereğini yapmamıza kimsenin söyleyecek bir sözü olamaz." ifadesini kullandı.

Erdoğan, ardından da kademe kademe Irak sınırına kadar ülkeyi kuşatmaya çalışan bu "terör pisliğini" temizleyeceklerini belirterek, "Burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Bizim, Suriye'nin toprak bütünlüğüyle, bağımsız ve müreffeh geleceğiyle, Suriye halkının demokratik talepleriyle ilgili en küçük menfi bir düşüncemiz yoktur. Tam tersine kendi milli güvenliğimizle beraber ülkemizdeki 3,5 milyon sığınmacı başta olmak üzere evlerinden ve vatanlarından olmuş, Suriye nüfusunun yarısından fazlasını teşkil eden 13 milyona yakın kardeşimizin güvenliği, huzuru, geleceği için de bu adımları atıyoruz." diye konuştu.

Batı'nın tüm ülkelerine seslendiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Allah aşkına ya sizin bu 3,5 milyon sığınmacıyla ilgili bir derdiniz yok mu? Bu 3,5 milyon insan ne yer, ne içer, ne giyer, bunlar hastalandığı zaman nereye gider, bununla ilgili bir derdiniz yok mu? Tüm Batı'ya sesleniyorum. Siz bunlara karşı bugüne kadar ne yaptınız? Türkiye'ye verdiğiniz sözler vardı. İşte 'Biz size şu kadar para vereceğiz.' Bu parayı zaten bize vermiyorsunuz, uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla Kızılayımıza ulaştıracaktınız. Ne verdiniz?

Verdikleri, 900 milyon avro. Birleşmiş Milletlerin verdiği 600-700 milyon dolar. Bizim harcadığımız ise şu anda 30 milyar doları geçti. Verseler de vermeseler de biz bu desteğe devam edeceğiz. Çünkü biz, 'İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olanıdır' diyerek bu yola koyulduk. 'Veren el alan elden hayırlıdır' diyerek bu yola koyulduk. Bunların ise böyle bir dertleri yok."

- "Suriye halkını çoluk çocuk demeden katleden herkes işgalcidir"

Suriye güvende olmadan Türkiye'nin de güvende olmayacağını bildiklerinin altını çizen Erdoğan, Suriye halkı geleceğine güvenle bakmadan Türkiye'nin de huzur içinde bulunamayacağının farkında olduklarını, Batı'nın da bunu öğrenmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 2 bin kilometrekarenin Türkiye'nin güvencesinde ve korumasında olduğunu belirtti. Şu ana kadar 100 bine yakın Suriyeli muhacirin evlerine döndüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunu biz sağladık ama bunların hiçbirinin böyle bir derdi yok. Ülkemizin sağladığı imkanlarla bu insanlar normal hayatlarını yaşamaya başladılar. Aynı güzel gelişme niçin İdlib'de, Afrin'de, Münbiç'te, diğer bölgelerde yaşanmasın? Şimdi onu yapmaya çalışıyoruz. Biz kendimizle birlikte Suriyeli dostlarımız için de mücadele ediyoruz. Ülkemizin için nasıl 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışıyla hareket ediyorsak Suriye'de de ayak bastığımız her yerde aynı ilkeyi hayata geçiriyoruz.

Suriye'de kimler işgalcidir? Suriye halkını çoluk çocuk demeden katleden herkes işgalcidir. Bir milyon yakın Suriyeliyi katledenlerden daha büyük işgalci olur mu? Bu ülkede ele geçirdikleri her yerde baskıyla, tehditle hatta infazla kendine alan açmaya çalışan teröristler işgalcidir."

- "Sloganik bir gençlik istemiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki bir grup tarafından "taşerona kadro" sloganı atılması üzerine taşeron işçilerin hepsinin kadrolarını aldığını vurgulayarak, "Aldığını anlamayanlar lütfen gitsinler bunu bilenlerden öğrensinler. Bir milyona yakın insana şu anda kadroları verilmiştir ama siz hala orada 10-15 kişi bunu anlamış değilsiniz." dedi.

Bütün bu atılan adımların birilerini şımartmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kimsenin yapamadığını, cesaret edemediğini AK Parti iktidarı olarak bizler yaptık ve bir milyona yakın şu anda taşeron olayındaki elemanların hepsini, kadrolarını vermek suretiyle iş sahibi yaptık. Ne yapıldığını, ne edildiğini bilmeden sloganik bir gençlik biz istemiyoruz. Böyle bir şey olamaz.

Bir defa bütün elemanlara, bu noktada hepsinin şu anda kadroları verildi. Ve yeni kadrolarıyla en azı 450-500 lira şu anda artı zam almak suretiyle bin liraya kadar varan bir artı zamla yollarına devam ediyorlar. Bunu mu benim söylememi istiyorsunuz?"

- "Dün DEAŞ'tı, bugün YPG"

Erdoğan, Türkiye'nin huzura kavuşturduğu Suriye'deki bölgelerde insanların evlerine döndüğünü belirterek, diğer bölgelerden gelenlerin ise hala Türkiye'de yaşadığını, bunun da "oralarda işgal, baskı, zulüm var" anlamına geldiğini kaydetti.

Suriye'deki işgalcilerin bu ülkenin tarihini, kültürünü, medeniyet birikimini yok etmek için yemin eden terör örgütleri ve onların destekçileri olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu örgütün adı dün DEAŞ'tı, bugün YPG, yarın belki başka bir isimle karşımıza çıkacaktır. Aslında hepsi aynıdır. İnşallah hepsinin sonu da aynı olacaktır." dedi.

Erdoğan, tek parti döneminde Türkiye'yi kendi içine kapatmak için her şeyin yapıldığını söyledi. Bu milletin evlatlarının kendi tarihleri ve ecdatlarına düşman edilmeye çalışıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Değerlerimiz sürekli aşağılanarak, sürekli törpülenerek yok edilmeye çalışıldı. Darbelerle, cuntalarla, askerimizle milletimizin arası açılmaya çalışıldı. Ordumuz hem teknik hem de zihni olarak tamamen dışarıya bağımlı hale getirilmeye çalışıldı. Ekonomimizin kendi ayakları üzerinde durmaması için her şey yapıldı.

Uluslararası alanda söz ve itibar sahibi bir ülke olmamız, bizzat kendi siyasetçilerimiz, kendi diplomatlarımız eliyle engellendi. Çok ilginçtir, çünkü dert yok. Dertli değiller, hep engellediler. Bu düzeni bozmaya yönelik adım atan hiçkimsenin de gözünün yaşına bakılmadı. Rahmetli Menderes'in başına gelenler bunun en çarpıcı örneğidir. Aynı şekilde rahmetli Özal'a da hayattayken etmediklerini bırakmadılar. Biz de geçtiğimiz 15 yılda çok daha büyük saldırılara maruz kaldığımız için onların neler yaşadıklarını gayet iyi biliyoruz."

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.