Ankara Garı Önündeki Terör Saldırısı Davası

Ankara Garı Önündeki Terör Saldırısı Davası
Terör saldırısıyla ilgili 20'si tutuklu 36 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor- Geçen celse, hakkında yakalama kararı verilen ve 17 Nisan'da Gaziantep'te yakalanan sanık Metin Akaltın'ın eşi Hatice Akaltın da savunma yaptı- Hatice Akal

ANKARA (AA) - Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015'te gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili 20'si tutuklu 36 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, mağdur ve müştekiler ile tarafların avukatları katılıyor.

Davayı bazı sendika ve dernek temsilcilerinin yanı sıra CHP Milletvekilleri Şanal Sarıhan, Ali Haydar Hakverdi, Necati Yılmaz ve Veli Ağbaba ile bazı HDP'li yöneticiler de izliyor.

Duruşma, sanık ve müşteki sayısı nedeniyle birleştirilen iki mahkeme salonunda görülüyor. Sanıklar alınmadan önce polis, duruşma salonunda özel eğitimli köpekle bomba araması yaptı.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, duruşma öncesi, geçen celse hakkında yakalama kararı verilen Hatice Akaltın'ın 17 Nisan'da Gaziantep'te yakalandığını, 18 Nisan'da Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinde SEGBİS aracılığıyla alınan ifadesinin ardından tutuklandığını belirtti.

Akaltın'ın ifadelerinde çelişkiler olduğunu bildiren Giray, Akaltın'a ifadelerdeki çelişkilerle ilgili sorular sordu.

Eşi Metin Akaltın'ın evlerinin taşınmaları sırasında taşımacı tuttuğunu, eve gidip gelen kişilerin davanın sanıkları olmadığını öne süren Hatice Akaltın, "Eve taşınmadan önce evde büyük bir valiz gördüm, eşim ve Halil İbrahim Durgun dışarıya çıktılar, eve döndüklerinde kapı aralığından gördüğüm valizin kime ait olduğunu sorduğumda Metin, valizin Halil İbrahim Durgun ve eşine ait olduğunu söyledi. Daha sonra da bu valizi görmedim." ifadelerini kullandı.

Müşteki avukatlarının soruları sırasında eşi Metin Akaltın ve Mehmedin Baraç'ın "Sorulara cevap verme" sözü üzerine Hatice Akaltın, sorulara cevap vermeyeceğini belirtti.

Müşteki avukatları, sanığın baskı altında savunma yaptığını ve ifadeye müdahale edildiğini ileri sürerek, sanıkların salondan çıkartılarak savunmanın devam etmesini talep etti.

- Sanıklar salondan çıkartıldı

Hatice Akaltın'ın avukatı Oğuz Akman, müvekkilinin sorulara cevap vermesini isteyerek, "Ben müvekkilimin masum olduğuna inandığım için Gaziantep'ten geldim. Suçsuz olduğu için buradayım, sorulara cevap vermesini istiyorum, aksi takdirde de müvekkillikten çekileceğim." ifadelerini kullandı.

Akaltın ise, "Üzerime atılı suçlar sabit olsaydı konuşurdum. Suçsuz olduğum için sorulara cevap vermek istemiyorum. Soruların benimle alakası yok, doğrulukla ilgisi olmadığı için cevap vermek istemiyorum." dedi.

Söz alan avukat Akman, müvekkilinin daha rahat ve daha net cevaplar verebilmesi için diğer sanıkların salondan çıkartılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanıklar Mehmedin Baraç ve Metin Akaltın'ın müdahalelerinin ardından Hatice Akaltın dışındaki tüm sanıkların salondan çıkartılmasına karar verdi. Sanıklardan bazılarının, salondan çıkarken Akaltın'a bir şeyler söylediği görüldü.

Hatice Akaltın'ın çocuklarıyla tehdit edildiğini öne süren avukat Akman, "Müvekklim, her anne gibi çocuklarına düşkün birisi. Çocuklarının hayatından endişe ettiği için konuşmuyor olabilir. Çocukların can güvenliğinin alınmasını talep ediyoruz. Müvekkilimin emniyetteki ve savcılıktaki ifadelerinde çelişkiler yoktur, devrik cümle kullanımından kaynaklanan yanlış anlamalar söz konusudur." diye konuştu.

Sanıkların salondan çıkartılmasının ardından Akaltın, müşteki avukatlarının sorularına cevap verdi.

Duruşmaya ara verildi.

- Terör saldırısı

Sivil toplum kuruluşlarınca Sıhhiye Meydanı'nda 10 Ekim 2015 Cumartesi günü 12.00-16.00 saatlerinde düzenlenecek miting için Ankara Garı önünde toplananların kortej hazırlığı devam ederken, saat 10.04'te 3 saniye arayla 2 patlama meydana gelmiş, ikisi çocuk 100 kişi ölmüş ve 20'si çocuk 391 kişi yaralanmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, saldırıya ilişkin 36 kişi hakkında açtığı davada bazı sanıkların "anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan bir kez ve "100 kişiyi öldürmek" suçundan toplam 100 kez olmak üzere 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yanında "terör örgütünün faaliyeti kapsamında 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmek, terör örgütünün faaliyeti kapsamında ruhsatsız silah ve patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından da 7 bin 631 yıldan 11 bin 750 yıla kadar hapsini istemişti.

Bazı sanıklar için ise "silahlı terör örgütü DEAŞ üyesi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

İddianamede, canlı bomba eylemcilerinin, 1990 doğumlu Yunus Emre Alagöz ile açık kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu kişi olduğu belirtilmişti.

Davanın sanıklarından Mehmet Kadir Cebael, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, Gaziantep'te 16 Ekim'de düzenlediği operasyonda ölü ele geçirilmiş, olayda 3 özel harekat polisi şehit olmuş, biri ağır olmak üzere 5 özel harekat polisi ve 4 Suriyeli yaralanmıştı.

Davanın firari olan bazı sanıkları aranıyor.

Duruşma, sanık savunmaları ile devam ediyor.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.