Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (2)- "Siyasetin gerektiği durumlar ortaya çıktığında Bakanlar Kurulu revizyonu gündeme gelir ama bugün itibarıyla böyle bir revizyon söz konusu değildir"- "Bu bölgede, bu coğrafyada, ABD ve Rusya meşru güç

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Siyasetin gerektiği durumlar ortaya çıktığında Bakanlar Kurulu revizyonu gündeme gelir ama bugün itibarıyla böyle bir revizyon söz konusu değildir." dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Bakanlar Kurulu öncesinde Başbakan Yıldırım'ın kabine üyelerini ve eşlerini ağırlamasının kulislerde farklı yorumlandığı belirtilerek, bu yemeğin kabine revizyonu beklentisinin sonucu olarak değerlendirilip değerlendirilemeceyeceğinin sorulması üzerine Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Hayır değerlendirilemez. Sayın Başbakanımız ilk sefer bakanlara eşleriyle birlikte yemek veriyor değil. Daha evvel farklı vesilelerle çok kez eşlerimizle birlikte bir araya geldik. Bir aile ortamı içinde, çok samimi sohbet ve dostluk ortamı içinde bu toplantılarda hep bir araya geldik. Bu akşam da böyle oldu. Son derece samimi, son derece içten bir aile sıcaklığı içinde bütün bakan arkadaşlarımız eşlerimizle birlikte bu toplantıda yer aldık. Siyasetin gerektiği durumlar ortaya çıktığında Bakanlar Kurulu revizyonu gündeme gelir ama bugün itibarıyla böyle bir revizyon söz konusu değildir."

Kurtulmuş, halk oylamasında "evet" sonucunun çıkmasının ardından AB'nin tavrının değiştiği ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin "Saygı duyuyoruz" şeklinde açıklamalar yaptığı hatırlatılarak "Bunları samimi buluyor musunuz? Bundan sonra AB ile ilişkiler açısından nasıl bir süreç izlenecek?" soru üzerine, Avrupa'da yabancı düşmanı, göçmen ve İslam karşıtı, Türkiye düşmanı bir tavrın gelişmekte olduğunu hep ifade ettiklerini söyledi.

"Biz, en kötü muamelelerle karşılaştığımız dönemlerde bile hep şunu söyledik; 'Avrupa'nın içerisinde bazı siyasetçiler', yani topyekün Avrupa'nın tamamını bu siyasetin içine koyarak değerlendirmedik. Avrupa'nın içinde göçmen karşıtı, yabancı düşmanı, ırkçıların gölgesinde kalan, ırkçıların ekmeğine yağ süren siyasete karşı uyanık olunması gerektiğini ifade ettik." diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu açıklamaları, Sayın Mogheri'nin açıklaması ve diğer açıklamaları makul ve doğru açıklamalar olarak kabul ediyoruz. Yani Türkiye, halk karar verdi. Resmi olarak bu sonuç açıklandı. Son derece açık, demokratik bir seçimle herkes seçim kampanyasında 'evet' ya da 'hayır' kampanyasını yerine getirdi. Herkes açık bir şekilde, korkusuz bir şekilde sandıklara gidip oyunu verdi ve sonuçta Türk halkının, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortaya koymuş olduğu irade kesinleşti. Demokrasinin gereği bu iradeye herkesin saygı göstermesidir. Biz, yapılan bu açıklamaları Avrupa'dan bazı siyasetçilerin Türkiye'deki bu demokratik olarak halkın ortaya koyduğu karara 'saygı göstermek' olduğu şeklinde değerlendiriyoruz ve bunu olumlu buluyoruz."

Türkiye ile ilişkilerini düzenlemek, içe kapanmacı tavırları bir kenara bırakarak Türkiye üzerinden açılım politikalarını yeniden benimsemelerinin AB'nin de lehine olacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Bu tür açıklamaları dikkatle takip ediyoruz. Nasıl olumsuz açıklamaları takip ediyorsak bunları da takip ediyoruz." dedi.

Kurtulmuş, açıklamaları olumlu bulduklarını, AB'nin bu olumlu açıklamaları sürdürmesini beklediklerini söyledi.

- Hamas'ın yeni siyaset belgesi

Kurtulmuş, Hamas'ın yeni siyaset belgesinin, Filistin sorununun çözümü açısından olumlu bir etkisinin olup olmayacağının sorulması üzerine, belgeyi henüz incelemediğini ve bu yüzden bir yorum yapmak istemediğini belirterek, "Ama genel olarak bizim görüşümüzün ne olduğu açıktır." dedi.

İsrail'in işgal ettiği topraklardan ve özellikle yeni yerleşimciler üzerinden, yeni işgalleri sürdürmesinden duyulan rahatsızlığı vurgulayan Kurtulmuş, İsrail'in BM kararlarına uyması gerektiğini, bölgede iki devletli bir çözümün yegane alternatif olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, özgür, bağımsız ve tam manasıyla egemen Filistin devletinin kurulmasının şart olduğunu ifade ederek, uluslararası barışın sağlanması bakımından, bunun en doğru yol olduğunu dile getirdi. Kurtulmuş, Hamas'ın siyaset belgesini inceledikten sonra görüşlerini daha detaylı paylaşabileceklerini bildirdi.

- "Meşru güçler üzerinden ittifaklarını geliştirmeli"

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin geçen hafta Karaçok ve Sincar'a düzenlediği hava harekatının ardından bölgede dikkat çekici gelişmeler oluyor. Bu çerçevede bazı ABD zırhlılarının YPG unsurlarıyla birlikte Türkiye sınırına çok yakın noktalarda bulunduğunu gördük. Bugün bölgeden, özellikle Afrin'den Rus askerlerinin oradaki varlığına ilişkin yeni iddialar da geldi. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kurtulmuş, sınır dışında yapılan operasyonların Türkiye'nin milli güvenliğini koruması bakımından atması gereken adımlar olduğunu vurguladı.

"Türkiye 'laf olsun, oralarda bir operasyon yapmış olalım' diye bu operasyonları yapmıyor." diyen Kurtulmuş, Fırat Kalkanı Harekatı ve en son Suriye ile Irak kuzeyindeki bölgelere, PKK mevzilerine karşı yapılan operasyonların, hem Türkiye'nin sınır güvenliğini korumak hem de o bölgeden Türkiye'ye karşı gelebilecek terör örgütlerinin tehditlerini ortadan kaldırmak ve zorunlu olarak ulusal güvenliğin sağlanması için atılan adımlar olduğunu, herkesin de bunu böyle görmesi gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Neredeyse terör örgütlerinin bir cenneti haline gelmiş olan bu bölgede Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya gibi dost ve müttefikimiz olan ülkelere de bir kere daha şu tavsiyede bulunuruz; Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamak bu bölgedeki siyasi geleceğin, bölge barışının en önemli unsurlarından birisidir. Bu bölgede, bu coğrafyada, ABD ve Rusya meşru güçler üzerinden ittifaklarını geliştirmek durumundadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, 80 milyonluk nüfusa sahip, bölgenin ekonomik ve siyasal istikrar sahibi neredeyse yegane ülkesi olan bir ülke olarak gerçekten dostlarımızın Türkiye'ye karşı zarar veren bu terör örgütleriyle görüntü vermesini hiç de içine sindirememekte, hiç de hoş karşılamamaktadır. Bunu çok açıkça ifade ediyoruz. Biz burada, bu bölgede ABD ve Rusya ile uzun dönemli, ortak ve bölge barışını kurmaya dönük yeni perspektifler geliştirmek üzerinde samimi olarak çalışmaya hazırız. Çeşitli toplantılarda da bu görüşlerimizi her iki tarafla da paylaşıyoruz. Dolayısıyla oradaki herhangi bir terör grubuyla ve hele hele Türkiye'ye karşı faaliyet içerisinde olan terör grubuyla dostlarımızın ve müttefiklerimizin görüntü vermesinin çok şık olmadığını, Türkiye'nin çok hoşuna giden bir durum olmadığını bir kez daha ifade etmek herhalde en doğru yoldur."

- "Türkiye için zorunlu operasyonlar"

"Şuraya da bir operasyon yapalım, iyi olur." denilerek operasyonların gerçekleştirilmediğinin altını çizen Kurtulmuş, söz konusu operasyonların her birinin Türkiye için zorunlu operasyonlar olduğunu dile getirdi.

Kurtulmuş, "Türkiye'nin bekası için, milli bütünlüğünün, sınırlarının, hatta ve hatta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızın korunması için bu operasyonları yapmak durumundayız. Kilis'e düşen bombaların, füzelerin haddi hesabı yoktu. Çok şükür, Fırat Kalkanı Operasyonu ile o bölge DEAŞ'tan temizlenince şimdi en azından o bölgedeki şehirlerimiz emniyet altına alınmış oldu. Bu, Türkiye için zorunlu bir güvenlik adımdır. Eğer Türkiye nereden kendisine karşı açık bir tehdit gelirse o tehdidi de göğüsleyebilecek güce sahiptir, kararlılık içerisindedir." değerlendirmesinde bulundu.

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.