Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında Açıkladı

Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında Açıkladı
"Hava sahamızı kimse ihlal edemez. 'Süper güç' diye bir kavram soğuk savaşta vardı. Şu anda herkes birbirine karşı saygı içinde olacak"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hava sahamızı kimse ihlal edemez. 'Süper güç' diye bir kavram soğuk savaşta vardı. Şu anda herkes birbirine karşı saygı içinde olacak" dedi.

Davutoğlu, Star TV Ana Haber Bülteni'ne katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Rusya'nın Türkiye'nin hava sahasını ihlal etmesi ve Suriye'nin taciz uçuşlarına ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, Suriye krizinin, uluslararası toplumun duyarsızlığı ve BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin karar alamaması sebebiyle gittikçe derinleşen ve artık bir ülkenin iç meselesi olmaktan çıkmış bir kriz haline dönüştüğünü anlattı.

Davutoğlu, "Başta bir zalim diktatörün kendi halkını varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla bombaladığı ve onları göç etmek zorunda bıraktığı bir krizdi. Biz bundan çok etkilenmiştik. Bütün göç bize doğru olduğu için de önce tavsiye ettik, sonra uyardık ama maalesef Esed rejimi kendi halkına yüzyılın en büyük kıyımını uygulayan bir rejim haline dönüştü, milyonlarca insan mülteci oldu. DAEŞ terör örgütünün devreye girmesiyle bir de terör belası bulaştı. Esed rejimine karşı ılımlı muhalefeti temsil eden önce barışçıl gösterilerle sadece alana çıkan, baskılar, zulümler karşısında da özellikle bu zulümlere dayanamayan Suriye ordusu mensubu askerlerin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu, yani yabancı savaşçının olmadığı bir Suriye ordusuyla direnişe geçen bir yapı ortaya çıkmıştı" diye konuştu.

Suriye'deki durumun ülke içi bir durumken, ülke dışından terör örgütlerinin bulaşmasıyla Türkiye'nin de içinde yer aldığı DAEŞ'e karşı mücadele için uluslararası koalisyon oluşmasına yol açtığına değinen Davutoğlu, Rusya'nın son aldığı kararın durumu bir başka aşamaya geçirdiğini söyledi.

Ahmet Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İlk defa bir ülke kendi milli, ulusal kapasitesi ile yabancı bir güç olarak Suriye sathı mahalline girdi. Daha önce İran da milisleriyle girmişti. Çok tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız. Bugün Suriye'ye artık yabancı bir müdahale söz konusudur. Daha önce koalisyon güçleri DAEŞ'e karşı mücadele ederken neydi tablo diyeceksiniz. Koalisyon güçlerinin şu ana kadar Türkiye'nin de katıldığı bütün operasyonları bir terör örgütüne karşı yapılan ve Suriye'de çatışan diğer taraflara müdahil olmayan bir operasyondu. Ama şimdi Rusya maalesef yaptığı operasyonun neredeyse yüzde 90'ını ılımlı muhalefete karşı yapıyor ve rejimi rahatlatmak için yapıyor. DAEŞ'e ise kozmetik olarak bazı şeylerde bulunuyor. 57 hava harekatının 55'i muhalif unsurlara yapıldı, elimizdeki askeri istihbari bilgiler bunu gösteriyor. Sadece 2'si DAEŞ'e karşı yapıldı."

- "Rusya'nın Suriye'de bir yabancı güç olarak Suriye savaşına taraf olmaması beklerdik" 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya'nın İran gibi Türkiye'nin çok önem verdiği, ilişkisinde çok dikkat gösterdiği komşu bir ülke olduğunu belirterek, "Görüş ayrılıklarımız olabilir, farklı kanaatlere sahip olabiliriz. Ukrayna konusunda biz Kırım'ın ilhakını tanımadık, tanımayacağımızı da Rusya'ya dostça söyledik. Suriye konusunda onların rejimi desteklemesi karşısında biz de açık tutumumuzu sergiledik. Bu ilişkilerin hiçbir zaman Türkiye-Rusya krizine dönüşmemesi için elimizden gelen çabayı gösterdik. Maalesef Rusya, son müdahalesiyle özellikle de sınırlarımızı ihlal ederek Suriye içinde olan bir krizi Türkiye'yi de içine alacak şekilde tırmandırma yönünde ciddi bir takım yanlışlar içinde" dedi.

Önceki gün Samsun mitingi dönüşünde uçakların nereden, nereye, nasıl girdiğine ilişkin bilgileri ilgili komutanlardan aldığını ifade eden Davutoğlu, herhangi bir şekilde yanlış değerlendirmenin söz konusu olamayacağını bildirdi.

Davutoğlu, meselenin ikili ve genel bir uluslararası sorun olarak konuşulması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Siz başka bir ülkeye gireceksiniz, o ülkeden bizi taciz edeceksiniz, bunu kabul etmemiz, ona müsamaha göstermemiz söz konusu değil. Bunu Rusya tarafına çok açık bir dille, dostça ve şimdiye kadarki karşılıklı saygı kuralları dahilinde ifade ettik. Bizim angajman kurallarımızın sınırlarını herkes biliyor. Bundan sonra ümit ederiz tekrarı olmaz. Ümit ederiz bu tırmanmaz. Ama böyle bir durumda Türkiye, kendi sınırlarını ve hava sahasını korur, kimden, nereden gelirse gelsin, kendi sınırlarını ve hava sahasını korur. Biz iyi niyetimizi gösterdik, yani soğukkanlı bir tavır sergiledik, fakat bunların tekerrürü artık bu meselenin sehven, hataen yapılan bir mesele olmadığı konusundaki kanaatimizi pekiştirir. Rusya'nın Suriye'de bir yabancı güç olarak Suriye savaşına taraf olmaması beklerdik" diye konuştu.

Rusya ile Türkiye'nin Suriye konusunda ortak çözüm önerilerini tartıştığını, Cenevre görüşmelerinde bir yol haritası bulmaya çalıştığını dile getiren Davutoğlu, şu anda Suriye'ye ülkenin kaderini belirleyecek bir yabancı müdahale olduğunu söyledi.

Başbakan Davutoğlu, Suriye'ye komşu bir ülke olarak ülkedeki her olayın Türkiye'yi ve ulusal güvenliğini etkilediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bu konuda saygı ve ulusal güvenliğimize dikkat edilmesini, özen gösterilmesini bekleriz. Türkiye'ye rağmen Türkiye'nin sınır boylarında bir hareketlenme olmasını ve bu yolla Rusya'nın ve rejimin hava bombardımanı dolayısıyla tekrar milyonlarca mülteci geldiğinde bunu Rusya mı karşılayacak? Dünyada uluslararası hukuk var. Bizim uluslararası hava sahamızı kimse ihlal edemez. Süper güç diye bir kavram soğuk savaşta vardı. Şu anda herkes birbirine karşı saygı içinde olacak, herkes hukukunu gözetecek. Biz Rusya'nın şu anda rahatsız olacağı hiçbir tutum içinde olmadık, ilişkilerimize özel önem gösterdik. Rusya'nın da bizim bu özenimize karşı aynı özende bulunmasını beklemek en tabii hakkımız, dost olarak komşu olarak. Yoğun ticari, ekonomik ilişkilerimiz var. Bütün bunları riske edecek bir tutum içine kimsenin girmemesi lazım. Kim olursa olsun, Rusya veya başka bir ülke Türkiye'nin hava sahası ve sınırlarını koruması konusundaki iradesinde kimsenin şüphesi olmaması gerekir."

- "Bütün taraflara açık ve net mesajlarımız iletildi"

Sorunun, bölgesel ve küresel bir sorun haline geldiğine işaret eden Davutoğlu, "İran kara ordusu gönderecek, Rusya hava gücü gönderecek ve bunlar yabancı müdahale olmayacak, milyonlarca mülteci ağırlayan Türkiye, Birleşmiş Milletler'e gidip de 'Artık şu rejimin zulmüne son verin' dediğinde bu yabancı müdahale mi olacak? Çok ciddi gerginlik trendi var. Dikkatli olunmasını beklemek hakkımız" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, Türkiye'nin Rusya ile kanallarının hiçbir zaman kapalı olmadığını ifade ederek, "Ben de New York'ta Sayın Putin'le konuştum. Her heyet gelir gider, bu normaldir. Askeri siyasi, istihbari, diplomatik her türlü görüşme yapılır. Eğer bir hava sahası ihlali varsa, izah etmek durumunda olan hava sahasını ihlal eden taraftır. Biz herhangi bir şekilde rejimin yanında halkı bir mülteci dalgası halinde Türkiye'ye sevk edecek şekilde yapılacak bir operasyonu müsamaha ile karşılamayız. Bu, Türkiye'nin artık kapasitesini aşan bir durum. Sadece bir kişi iktidarda kalacak diye, bir ülkenin Suriye gibi onurlu bir halkın bütün geleceğini karartmak kimin hakkı? Sadece bir kişi iktidarda kalmaya devam etsin diye..." diye konuştu.

Operasyonun DAEŞ'e karşı yapılmadığını, Yayladağı'nın, Reyhanlı'nın karşısında DAEŞ değil, ılımlı Suriye muhalefetinin, Bayırbucak Türkmenlerinin bulunduğunu anlatan Davutoğlu, bu durumun izah edilmesi gerektiğini söyledi. 
Davutoğlu, "Şu ana kadar bize verilen izahatlarla tatmin olmamızı beklemek doğru değil çünkü saniyeler süren bir şey değil. Bundan cesaretlenen Suriye rejimine ait olduğunu düşündüğümüz başka uçaklar, taciz yapıyor. Türkiye'nin ulusal çıkarlarını tehdit eden hiçbir eylemde bulunulmaması gerektiği konusunda bütün taraflara açık ve net mesajlarımız iletildi" dedi.

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.