Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)
"Nasıl anayasa yapacağımızı oturup konuşacağız. Onun için bu anayasa komisyonu kurulmuştu. Bu masadan kimler kaçarsa, anayasanın sivil irade ile yapılmasına engel teşkil ederse, millet onları masa kaçkını olarak görür, onları sivillerin anayasa yapım süre

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, nasıl anayasa yapılacağının oturup konuşulması gerektiğini ve bunun için anayasa komisyonunun kurulduğunu belirterek, "Bu masadan kimler kaçarsa, anayasanın sivil irade ile yapılmasına engel teşkil ederse, millet onları masa kaçkını olarak görür, onları sivillerin anayasa yapım sürecine katkı vermeyen siyasi hareketler olarak kabul eder" dedi.

Kurtulmuş, Habertürk Televizyonu'nda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Artvin Cerattepe'deki duruma değinen Kurtulmuş, ortada bir maden işletmesi, alınmış bir ruhsat ve hukuki bir süreç olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin yeraltı kaynakları bakımından çok zengin bir ülke olmadığını, mevcut kaynakların ekonomik olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Kurtulmuş, bu madenlerden faydalanırken Türkiye'nin doğal güzelliklerini de korumak mecburiyetinde olduklarını vurgulayarak, hükümet olarak her iki sorumluluğa sahip olduklarını dile getirdi.

Cerattepe'de ruhsat verilmiş bir işletme olduğunu ve çevreye zarar vermeyecek bir ÇED raporunun bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, "Artvin'de halkın, çevre ile ilgili dernek ve vakıfların bir talebi oldu. Sayın Başbakanımız bugün kendilerini Ankara'da dinledi. Bu toplantının sonucunda da mahkemenin kararı kesinleşene kadar oradaki faaliyetlerin durdurulması yönünde bir karar çıktı. Bu sonuç uygulanacak ve mahkeme kararı beklenecek. Cerattepe'de bir duyarlılık çıktı. Hükümette bu duyarlılığa kayıtsız kalmadığını gösterdi. Bu iznin iptali anlamına gelmiyor, verilmiş bir izin var. O izin belgesiyle arama çalışmalarının devam ereceği bir süreç var. Oradaki vatandaşlarımızın taleplerinin dikkate alındığını göstermesi bakımından önemliydi. Hükümet olarak bu adımı atmış olduk" diye konuştu.

Yeni anayasa çalışmalarının önemini vurgulayan ve Türkiye'de bütün partilerin demokratik kurumlarıyla parlamentonun varlığını ciddiye almak zorunda olduğuna işaret eden Kurtulmuş, siyasi mekanizmaların çalıştırılmasının ana koşulunun parlamentonun işlevsel durumunu koruması olduğunu kaydetti.

- "Siyasi mekanizmalardan kaçmak, siyasetin alanını daraltmak anlamına gelir"

Kurtulmuş, siyasetin Türkiye'nin bütün meselelerine çözüm üretmek zorunda olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Siyasetin merkezi, TBMM'dir. Hiçbir partinin bundan kaçmaması lazım. Siyasi mekanizmalardan kaçmak, siyasetin alanını daraltmak anlamına gelir. Bizler 1982'den beri yeni bir anayasa talebinde olan bir milletiz. Bu milletin siyasi partileri de bu talebin muhatabıdır. Türkiye'de herkesin ve her partinin ortak noktası, bu baskıcı, antidemokratik ve faşist 12 Eylül Anayasası'nın değiştirilmesi mecburiyetidir. Türkiye bundan kurtulmadığı sürece, siyasetin alanını genişletemeyecektir. Bu açık bir gerçektir. Nasıl anayasa yapacağımızı oturup konuşacağız. Onun için bu anayasa komisyonu kurulmuştu. Bu masadan kimler kaçarsa, anayasanın sivil irade ile yapılmasına engel teşkil ederse, millet onları masa kaçkını olarak görür, onları sivillerin anayasa yapım sürecine katkı vermeyen siyasi hareketler olarak kabul eder. Bu parlamentonun hayati bir sorumluluğu var. Aslında daha önceki parlamentoda da bu görev vardı ama yapılamadı. Şimdiki parlamentonun kaçınamayacağı bir görevdir."

Kurtulmuş, her şeye rağmen yeni anayasa yapmaya ilişkin ümitlerin kaybedilmemesi gerektiğini ifade ederek, sorumluluğun sadece AK Parti'nin üzerinde olmadığını, diğer siyasi partilerin de aynı sorumluğa sahip olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, ortak bir karar alınmazsa AK Parti olarak tavırlarının açık olduğunu belirterek, "Biz kendi anayasa teklifimizi, TBMM'ye götürürüz. Orada 367'yi en azından 330'u almak için gayret sarf ederiz. Eğer alabilirsek, millete gideriz. Eğer alınamayacak ise parlamento bu kararı vermek zorundadır. Türkiye mutlaka yapmak zorunda olduğu bir işi, sürekli gündeminde tutamaz. Bunu ya yapacaktır ya yapacaktır. Yeni anayasayı sadece 'halkımız istiyor' diye yapmıyoruz aynı zamanda siyasi bir ihtiyaçtır" dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun tekrar bir liderler turuna çıkmasının söz konusu olabileceğini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasetinin alanını ve ufkunu daraltmamak konusunda kararlıyız. Biz, 2010'daki referandumu neden önemsedik? Türkiye'de ilk defa 26 maddelik bir sivil anayasa değişiklik talebini, siviller gündeme getirmişti. Çok şükür onu aştık.Topyekun bir anayasa talebini, ilk kez sivillerin yapabileceği bir ortam oluştu. Toplumsal talep ve siyasal ihtiyaç vardır. Bunların hepsi bir araya gelmiştir. 'Hayır biz yeni bir anayasa yapmak istemiyoruz' demek, 'askeri vesayet anayasası ile Türkiye'yi yönetmeye devam edelim' demektir. Böyle bir vebalin altına giremeyiz. Onun için bütün siyasi partilere diyoruz ki 'Gelin eteklerinizdeki taşları dökün. Ortaya bir şey koyalım ve bundan kurtulalım. Eskiden kalma ne kadar antidemokratik uygulama varsa bunları atalım.' Bunlar şaka değil, laf olsun diye söylenmiş şeyler değil. Bunlar AK Parti iktidarda elini kuvvetlendirsin diye söylenmiş şeyler de değil. Bunlar Türkiye'nin önünü açması için yapmak mecburiyetinde olduğu işlerdir. Bunları yapabilecek siyasi irade vardır. Bu da parlamentonun çalışmalarını açık bir düzlemde sürdürmesidir. Bu zemin ve diyalog açık olursa, bir sonuç çıkacağı kanaatindeyim. Bu anlamda komisyonun devam etmesi, sadece anayasa ile ilgili diyaloğun sündürülmesi bakımından değil ağır gündemler altında bulunan Türkiye'nin siyasal diyalog zeminin de açık kalması bakımından önemlidir. CHP'li arkadaşları bu anlamada samimiyetle uyarmayı vazife telakki ediyorum."

- "En kısa zamanda oralar da temizlenecek ve Sur'dan çıkılacak"

"Terörle mücadelede Diyarbakır'ın Sur ilçesinde durumun kontrol edilemediği" şeklinde eleştiriler olduğu yönündeki soru üzerine Kurtulmuş, Cizre'de de Sur'da da aynı durumun yaşandığını söyledi.

Kurtulmuş, "Bildiğim kadarıyla 100 küsur evlik bir alan. Teröristlerin sıkışıp kaldığı bir alan. Orada tamamen dar bir alan, araçların girmesinin son derece zor olduğu bir alan. Diğer bölgeler temizlendi. Şimdi güvenlik görevlilerimiz buralara girecek ama burada da belki sayısal olarak az olmakla birlikte diyebiliriz ki tecrübeli ve şehir savaşında gerilla savaşında tecrübe kazanmış olan unsurların kaldığı anlaşılıyor. Bir de tabi işin niteliği gereği güvenlik kuvvetleri adım adım ilerlemek mecburiyetindeler ve hala oralarda da mayınlar var. Bunları patlatarak, imha ederek yollarına devam ediyorlar. İşin en zor kısmının olduğu halka, bu en dar halka. En dar halkaya kadar inilmiş vaziyettedir. Tarih veremiyoruz ama inşallah en kısa zamanda oralar da temizlenecek ve Sur'dan çıkılacak" değerlendirmesinde bulundu.

"İçişleri Bakanı diğer ilçeler demişti onlar için bilgi var mı? İdil ?" şeklindeki soruyu Kurtulmuş, "Onlar için hazırlık yapılıyor, başka ilçeler için de hazırlıklar yapılıyor. Bunlar artık tamamen güvenlik kuvvetlerinin oturup, müşterek bir planlamayla yapmış olduğu çalışmalardır. Burada ilin valisinin koordinasyonunda bu çalışmalar yürütülüyor" diye yanıtladı.

Türkiye'nin nasıl rahatlayacağı sorusu üzerine Kurtulmuş, yüksek dağların dumanının çok olduğunu söyledi.

- "Gri bulutları, karaya dönmeden Türkiye semalarından kovup atacağız"

Türkiye'nin büyük ve potansiyeli fevkalade yüksek olan bir ülke olduğunun altını çizen Kurtulmuş, Türkiye'nin aslında kendi istikametinde yoluna yürüdüğünü anlattı.

"Ne zaman Türkiye şöyle bir dikilip ayağa kalksa başına birtakım badireler, birtakım çoraplar örülmeye çalışıldı" diyen Kurtulmuş, böyle bir sürecin öncesinde olduklarını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Biz bunu çok yaşadık. Türkiye Allah'ın izniyle bütün bu badireleri atlatıp, yoluna devam eder. Bunu milletimizi rahatlatmak için söylemiyorum. Ben de bu tür konuları konuşmaktan hiç de haz ettiğimi söylemiyorum, hiç kimse de bunları söyleyemez. Seçimden sonra bir program ortaya koyduk. Bir aylık, üç aylık, altı aylık, bir yıllık programlar çerçevesinde ve bu programlarda tamamen pozitif bir gündemle Türkiye'de reform gündemi üzerinde bir hükümet şekillenmesi oluştu. Bu hükümetin esasında ana niteliği, reformcu bir hükümet olmasıydı. Bunu kağıt üzerinde de bırakmadık. İnanın ki vadedilenlerin yüzde 75'i, reform anlamında gündeme getirdiğimiz vadettiğimiz konuların da yarısı bu üç aylık süre içerisinde yapılmış oldu" diye konuştu.

Terör ve Türkiye'nin önünü kesmek isteyenlerin insanların pozitif bir gündemle uğraşmasını istemediğini anlatan Kurtulmuş, "Sürekli bir karamsarlık havası, 'ne oluyoruz, bu memleketin hali ne olacak' havası. Bu gri bulutları, yapabilseler kapkara bulutlara çevirmeye çalışacaklar. Biz de onun için kendi işimizi yapmaya çalışıyoruz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, her bakanlığın, bütün kamu kurum ve kuruluşlarının hangi işi yapması gerekiyorsa onu yaptığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"İlave olarak da karşılaştığımız bu sıkıntılarla ilgili ilave yükler varsa onları da aşmak için gayret sarf ediyoruz. Örneğin Kültür ve Turizm Bakanlığımızın açıklanan bu turizm paketi, eğer bu son gerilimler olmasaydı belki böyle değil başka şekilde olacak bir paketti ama ilave yük üstünüze geldiğinde bunları da çözmeye gayret ediyorsunuz. Onun için milletimizden istirhamımız şudur. Birileri sürekli olumsuz bir gündem pompalamaya çalışıyor. 'Türkiye öldü, bitti, yandı, yıkıldı' havasını oluşturmaya çalışıyorlar. Zor bir gündem, bunun bir kısmı Türkiye'nin kendi içinden kaynaklanıyor ama önemli bir kısmı dışarıdan kaynaklanıyor. Bu madalyonun bir tarafı ama diğer taraftan da Türkiye vadetmiş olduklarını bir bir yerine getirerek, seçimdeki ortaya koymuş olduğu, halkın ortaya koymuş olduğu iradeyi boşa çıkarmama kararlılığındaki bir hükümet var. Herkes işin bir de bu olumlu tarafına odaklansın. İnşallah bu kara bulutları, daha doğrusu gri bulutları karaya dönmeden Türkiye semalarından kovup atacağız."

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.