Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, canlı yayında

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, canlı yayında
Kurtulmuş (3) : - "Teröre karşı mücadelenin önemli bir ayağı bu toplumsal psikolojiyi diri tutabilmektir. Bunu yapacağız. Tedbirlerimizi de alacağız, uyanık da olacağız. Korku insani bir şeydir, herkes korkar ama korkunun bizi esir almasına müsaade etmeye

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Teröre karşı mücadelenin önemli bir ayağı bu toplumsal psikolojiyi diri tutabilmektir. Bunu yapacağız. Tedbirlerimizi de alacağız, uyanık da olacağız. Korku insani bir şeydir, herkes korkar ama korkunun bizi esir almasına müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Kurtulmuş, Ankara Palas'ta TRT Haber'in "Haber Odası" programında gündemi değerlendirdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Beyoğlu'ndaki terör saldırısı sonrasında yaptığı konuşmada, terör örgütlerinin halkı içine kapatmak, yıldırmak ve korkutmak istediğini aktaran Kurtulmuş "Yılmayacağız, yolumuza devam edeceğiz, okullara, çarşılara gideceğiz, dostlarımızla alışverişe gideceğiz, günlük hayatımız nasılsa o hayatı sürdüreceğiz" dediğini hatırlattı.

Kurtulmuş, aynı konuşmada terör örgütlerinin, hükümetin de adım atamaz hale getirilmesini istediğini ve tam tersi hükümet olarak reform paketinde hangi sözleri verdilerse onları da yapmaya devam edeceklerini söylediklerini anlattı. "Böylece hükümeti paralelize etmek isteyen, halkı terörize etmek isteyen terör örgütlerine fırsat vermeyeceğiz" dediklerini de anımsatan Kurtulmuş, Twitter üzerinden son cümlesinin kullanılarak, "haksız" ve "seviyesiz" olarak eleştirildiğini anlattı. Aynı konuşmanın içinde, "Bunlar bu terör karşısında milletimizin bölünmesini, parçalanmasını istiyorlar ama çok şükür milletimiz teröre karşı yekvücut durarak iyi bir sınav veriyor" dediğini aktaran Kurtulmuş, "İyi bir sınav veriyor" cümlesinin alınarak, kendisine yönelik başka bir Twitter saldırısı yapıldığını aktardı.

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrasında Nevruz'u kutladıkları için de Twitter üzerinden tepki gördüklerini dile getirerek, "Bu bir hastalık halidir, çok şükür topluma mal olmuş bir şey değil ama bazı çevrelerde böyle bir hastalık hali oldu" diye konuştu.

- "Demokrasi dışı yolları özleyenlere yeşil ışık yakmaktır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında "Diktatör gidene kadar bombalar patlayacak" dendiğini anımsatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bu namussuzluktur, bu şerefsizliktir, böyle bir şey olmaz. Bu memlekette halkın seçtiği cumhurbaşkanının nasıl gideceği bellidir. Seçim var 2019'da. Hazırlanırsınız ortak olarak, herkes bir aday çıkarıyorsa çıkarır ya da farklı adaylar çıkar. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman aday olur, olmaz onu bilmiyorum. Başkanlık sistemine geçilir, geçilmez o milletin vereceği bir karardır ama sonuçta demokrasilerde iş başına seçilerek gelenlerin nasıl gönderileceği bellidir. AK Parti hükümetini istemiyor musunuz, onun da yolu bellidir. Genel seçime gidersiniz birinci parti olursunuz, hükümeti alırsınız. Şimdi bunların dışında herhangi bir yol teklif etmek, bunları sosyal medya üzerinden yapmak gerçekten kabul edilebilir bir şey değil, demokrasiyi anlamamaktır ve maalesef demokrasi dışı yolları özleyenlere yeşil ışık yakmaktır. Bu tür tavırlar, davranışlar, demokrasi dışı o eski Türkiye'ye ait alışkanlıkları bekleyenlere, özleyenlere yeşil ışık yakmaktır. Böyle bir şey yok. Onlar artık geride kaldı. Bu millet AK Parti'yi seçti, biz hesabı millete veririz. 2019'da seçime gideriz, yaptıklarımızı millet beğenmezse bizi iktidardan düşürür. Sayın Cumhurbaşkanımız da halk tarafından seçildi, tekrar bir seçim olur, orada nasıl bir sonuç ortaya çıkar buna millet karar verir ama oturduğun yerden 'Sayın Cumhurbaşkanı gitsin, Türkiye huzura kavuşsun' demek millete haksızlıktır. Cumhurbaşkanımıza karşı ciddi bir saygısızlıktır. Bunu kabul etmek mümkün değil, hele hele 'yönetemiyorsunuz' demek, bu millet bize 'yönetin' diye oy verdi. Yönetip yönetemediğimize karar verecek olan Sayın Kılıçdaroğlu değildir."

Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasında "Bu olayların müsebbibi AK Parti iktidarıdır. AK Parti iktidarı nedeniyle terör saldırıları olmaktadır" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:

"(AK Parti hükümeti dolayısıyla terör devam ediyor) demek, hastalıklı durumun bir devamıdır. O zaman adama sorarlar, 'terör örgütünün niçin terör eylemlerini yaptığını biliyor musunuz', 'Onlarla beraber aynı duyguları mı paylaşıyorsunuz' diye sormak lazım" dedi.

Kurtulmuş, AK Parti hükümetinin teröre karşı her sahada mücadele etmeye çalıştığını vurgulayarak, önleyebildiklerini önlediklerini ancak dünyanın en iyi korunan yerlerinde dahi terör örgütlerinin koruma tedbirlerini aşabildiğini gördüklerini söyledi.

- "Gönülleri, zihinleri bölmeye çalışıyorlar"

Bu milletin Çanakkale'de büyük bir mücadele verildiğini anımsatan Kurtulmuş, "Birinci Dünya Savaşı'nın kaybedilmesiyle galip devletler masanın üzerine cetvelleri, haritaları koydular, bugünkü sınırları çizdiler. Lübnan, Suriye sınırını çizdiler. Bu sınırları ve bütün geniş coğrafyadaki Osmanlı'dan belki 30'a yakın devlet çıkardılar. Önce sınırları böldükleri insanların bir asır sonra gönülleri, zihinleri bölmeye çalışıyorlar. Sınırları böldüler ama Türkleri Kürtlere, Kürtleri, Araplara düşman edemediler. Şimdi yapmaya çalıştıkları, ikinci Sykes-Picot dediğimiz, bir kere daha bölmek, bir kere daha parçalamak. Bu sefer sınırlarla böldükleri insanları zihinlerini bölerek, gönüllerini bölerek birbirinden ayırt etmek" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bu coğrafyanın "amiral gemisi", "kilit taşı" olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:

"Kilit taşını alıp dağıttığınız zaman, parçaladığımız zaman bütün o sütunu indirmiş oluyorsunuz. Bunu yapmaya gayret ediyorlar. "Bölgeyi ne kadar bölerlerse bölsünler ne kadar istikrarsız hale getirirlerse getirsinler. Eğer Türkiye istikrarlı bir şekilde varlığını sürdürür, demokrasisiyle insan haklarına saygıyla büyük medeniyet değerlerini sahiplenmesiyle devlet millet uyumunu sağlamış olan siyasal istikrarıyla Türkiye eğer burada güçlü bir ülke olarak ayakta durursa bu aslında bölgenin de teminatıdır. Arap'ın Farisi'nin, Kürt'ün, Türk'ün diğer unsurların bölünmemesinin teminatı güçlü bir Türkiye'dir. Güçlü bir Türkiye'yi böldüğünüz zaman bölgedeki diğer bütün ülkelere çok rahat dokunursunuz. Şimdi sıkıntı şu batıya avuç açan, ayakları üzerinde zor duran, ne olan ne ölen, 'otur' dendiği yerde oturan, 'konuşma' dendiği yerde konuşmayan bir Türkiye olsa o zaman inanın Türkiye'den daha iyisi yok. O zaman bütün bu çevrelerde Türkiye'ye övgüler yağdırılır. Ne zamanki siz güçlü bir şekilde bu coğrafyanın sözcülüğüne soyunuyorsunuz, bu bölgede yeniden ikinci Sykes-Picot'u uygulatmayacağınızı duruşunuzla ortaya koyuyorsunuz o zaman bütün güçleriyle abanıyorlar."

- "Alışmayacağız"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, terör saldırıları sonucu halkın sokağa çıkmaktan korktuğunun hatırlatılması üzerine burada iki şey yapılmaya çalışıldığını söyledi.

Bunlardan birincisinin halkın korkması, yılması, çekinmesinin sağlanması ve günlük hayatına devam etmemesi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Tam tersine korkmayacağız, yılmayacağız, çekinmeyeceğiz, alışmayacağız. Bu anlamda günlük hayatımıza devam edeceğiz. Ne yapıyorsak, ticaretimize, seyahatimize, gezmemize, dostlarımıza, arkadaşlarımıza vakit ayırmaya, çocuklarımızla ailemizle birlikte olmaya, çarşıya pazara gitmeye, neyi yapıyorsak bunu yapmaya devam edeceğiz. Teröre karşı mücadelenin önemli bir ayağı bu toplumsal psikolojiyi diri tutabilmektir. Bunu yapacağız. Tedbirlerimizi de alacağız, uyanık da olacağız. Korku insani bir şeydir, herkes korkar ama korkunun bizi esir almasına müsaade etmeyeceğiz." şeklinde konuştu.

Dün gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda güvenlik konusunun 1-1,5 saat ele alındığını ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz hükümet olarak şunu yapmaya çalışıyoruz. Normal işimize devam edeceğiz. Biz bunu yapmak mecburiyetindeyiz. Bugün de grup toplantısında Sayın Başbakanımız taşeron işçiler ve diğer reformlarla ilgili konuyu müjde olarak vermiş oldu. Eğer biz bunları yapamazsak, 11 saatlik bir bakanlar kurulunun tamamını güvenliğe ayırırsanız ve Türkiye'de hükümet olarak, siyaset olarak güvenlikten başka, şiddetten başka bir şey konuşamaz hale gelirseniz aslında siz de gündeminizi başkalarına kaptırmış olursunuz. Ne biz hükümet olarak gündemimizi başkalarına kaptıracağız ne de halk olarak, birey olarak ben Numan Kurtulmuş olarak, günlük hayatımı nasıl devam ettiriyorsam bunu devam ettireceğiz."

Kurtulmuş, demokrasi tanımına ilişkin bir soru üzerine, şöyle devam etti:

"Şiddetin sadece şiddetle önlenmesi mümkün değil, terör örgütlerinin devlete ve halka karşı bir tehdit oluşturmaktan çıkarılması için elbetteki sonuna kadar gidilecek, terör örgütlerinin artık iş yapamaz hale gelmesi, teslim olması sağlanacak. Bu Türkiye'nin önündeki çok önemli, belki bir numaralı gündem maddesi budur ama bunu yaparken Türkiye asla şimdiye kadar kazanmış olduğu demokratik kazanımlarından geri adım atmayacak. Bu anlamda hatta demokratikleşme konusunda eksik kalan adımlarımız neyse bu adımları da tamamlamak mecburiyetindeyiz. Uzun vadede terörün zeminini boşaltmanın yolu demokratik reformlarla bu ülkedeki bütün yurttaşların, hangi kimliğe sahip olursa olsun, ister etnik ister mezhebi kimlik olsun, hangi kimliğe sahip olursa olsun, herkesin kendisinin bu ülkenin sahibi, birinci sınıf yurttaş olarak hissedebileceği adımların atılabilmesidir. Onun için bir taraftan bu mücadele devam ederken, diğer taraftan Roman vatandaşların haklarıyla ilgili çalışmaları yapıyoruz. Yine aynı şekilde irfan merkezleri ve cemevlerinin yasal statüye kavuşturulmasıyla ilgili Alevi yurttaşların talepleriyle ilgili olan bir takım çalışmaları yapıyoruz."

Alevi vatandaşların talepleriyle ilgili bir sorun olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Bu çok tartışmalı bir alan. Devlet olarak bizim 'biz bunu şöyle tanımladık, siz de bunu şöyle anlayacaksınız' deme hakkımız yok. Bu bir inanç meselesidir. Daha doğrusu haklar meselesidir. Bu konuda dışarıdan, yukarıdan bir tanımlama getirmeksizin bu hakların kendi mecrası içerisinde nasıl seyredebileceği konusunda farklı yaklaşımlar var, bunlar tartışılıyor. İnşallah bir sonuç elde edeceğiz" yanıtını verdi.

(Sürecek)


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.