Başbakan Yardımcısı Şimşek: (3)

Başbakan Yardımcısı Şimşek: (3)
"ABD'de Sarraf'ın tanık olduğu davayı hukuki dayanaktan yoksun, ciddi şekilde siyasallaştırılmış bir süreç olarak görüyoruz"- "Bu olay bankacılık sektörünü etkilerse tabii ki sektörümüze sahip çıkacağız. Çünkü, bankacılık sektörünün kendi hatalarından kay

ANKARA (AA) - Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ABD'de Rıza Sarraf'ın tanık olduğu davayı hukuki dayanaktan yoksun, ciddi şekilde siyasallaştırılmış bir süreç olarak gördüklerini belirterek, "Bu olay bankacılık sektörünü etkilerse tabii ki sektörümüze sahip çıkacağız. Çünkü, bankacılık sektörünün kendi hatalarından kaynaklanan bir süreç değil." dedi.

Şimşek, TRT Haber'de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

ABD'de Rıza Sarraf'ın tanık olduğu dava siyasi boyut içermeseydi, duruma basit, teknik bir olay olarak bakılacağına işaret eden Şimşek, "ABD bugüne kadar İngiliz, Fransız, Alman, Hollandalı bankalara ve kendi bankalarına yani dünyanın en gelişmiş, ABD'nin en yakın dostu ülkelerdeki bankalara, yaptırımları deldikleri için veya kara para aklanması gibi konularda gereken hassasiyeti göstermedikleri için birçok ceza kesti fakat bu bankaların yöneticileri yargılanmadı, bu iş siyasileştirilmedi. Şimdi bu sürece bakıyoruz, FETÖ'nün 17-25 Aralık sürecinde ortaya attığı iddialar ve o günün malzemeleri, dosyaları benzer şekilde ABD'deki mahkemede. FETÖ'nün misafiri olarak gelen hakim, oradaki yargılamayı yapıyor. FETÖ'nün elemanı olup, Türkiye'den kaçanlardan bazılarının orada tanık, bilirkişi sıfatıyla iş yaptığını görüyoruz." diye konuştu.

Şimşek, davanın basit bir konusu olsaydı, iki ülke ilişkilerinin zehirlenmeyeceğini ve piyasalarda çok önemli bir etki yaratmayacağını söyledi. Olayın, FETÖ kurgusu üzerinden gittiğine dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:

"17-25 Aralık, yargı ve emniyet üzerinden darbe girişimiydi, hükümeti çökertmeye yönelik bir çabaydı. Geçen yılki hain girişim de bunun silahlı terör hareketiydi. Bu olay bankacılık sektörünü etkilerse tabii ki sektörümüze sahip çıkacağız. Çünkü, bankacılık sektörünün kendi hatalarından kaynaklanan bir süreç değil. Piyasalar başlangıçta çok tedirgindi, onu fiyatlıyordu, şimdi tedirginlik azaldı, bir miktar göreceli istikrar ve sükunet var. İnşallah bu şekilde devam eder. Biz, bu davayı hukuki dayanaktan yoksun, ciddi şekilde siyasallaştırılmış bir süreç olarak görüyoruz."

- "Bankacılık sektörü güçlü"

Türkiye'de bankacılığın güçlü olduğunun altını çizen Şimşek, sektörün çok büyük şokları dahi absorbe edebilecek sermeye yeterliliğinin bulunduğunu bildirdi. Dünyada sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 8 olduğuna değinen Şimşek, Türkiye'de bu oranın yüzde 16,9 seviyesine ulaştığına dikkati çekti. Bugüne kadar bankacılık sektörünün sağlam şekilde ilerlediğini dile getiren Şimşek, güçlü bir şok gelse dahi sektörünün bununla başedebileceğini kaydetti.

Şimşek, yatırımcının Türkiye'ye bakışını olumsuz etkiyen faktörün son yıllarda ülkenin başına gelen felaketler olduğunu söyledi. Ortadoğu'daki kaosun, Türkiye'yi aşağı çektiğini belirten Şimşek, oluşan devlet boşlukları nedeniyle terör örgütlerinin zemin kazandığını, ülkeye karşı büyük bir tehdide dönüştüğünü, bunun da ekonomi ve turizmi vurduğunu bildirdi. Yakın coğrafyadaki olumsuz gelişmelerin Türkiye'nin risk primini yükselttiğine değinen Şimşek, bunun da ülkenin algısını olumsuz etkilediğini vurguladı.

- "Cari açık makul düzeylere gelecek"

Cari açığa ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, bu yılın üçüncü çeyrek büyümesinde dış talebin etkisinin azaldığını, ekonominin daha çok iç taleple büyüdüğünü söyledi. Bunun daha çok hammadde gerekliliği, daha çok ithalat ve daha yüksek cari açığa neden olduğunu anlatan Şimşek, "Bu, aslında kısmen yüksek petrol fiyatlarının, kısmen iç talebin güçlü olmasının bir yansımasıdır, önümüzdeki dönemde daha makul düzeylere gelecektir. Bu sene istisna." dedi.

Şimşek, Kredi Garanti Fonu'nun niteliğini artıracaklarını ve kredi kullandırırken daha seçici davranacaklarını dile getirerek, "Firmaların zora girmelerini engellemek ve ekonominin güçlü bir zeminde yoluna devam edebilmesi için tedbir almıştık. Şimdi o tedbirlerin niteliğini artıracağız." diye konuştu.

İç talebin hızlı bir şekilde büyüme ihtimalini zayıf gördüğünü vurgulayan Şimşek, kredi artış hızında normalleşme sürecinin başladığını, bunun gelecek dönemde cari açığı azaltacağını, enflasyonun da düşüş trendine gireceğini bildirdi.

Zorunlu Trafik Sigortası primlerinde tavan fiyat uygulamasına da değinen Şimşek, uygulamanın başarıya ulaştığını, sigorta primlerinin ortalama yüzde 20 civarında düştüğünü belirtti.

- "KİT'lerin taşeron uygulamasına dahil edilmesi yanlış olur"

Enflasyonun yüzde 12-13 düzeyinde seyrettiği düşünüldüğünde fiyatlarda nominal olarak üçte bir seviyesinde düşüş yaşandığına işaret eden Şimşek, "Biz, bir taraftan sektörün sağlıklı, sürdürülebilir olmasını istiyoruz, diğer taraftan da milyonları ilgilendiren Zorunlu Trafik Sigortası'nda yanlış fiyatlamaları da doğru bulmuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bazı yargı kararları nedeniyle sigorta şirketlerinin primleri 2015 sonrasında çok hızlı artırdıklarını belirten Şimşek, bu konuda gereken tedbirleri aldıklarını hatırlattı.

Kendilerinin tedbir almalarına karşın sektörün üzerine düşeni güçlü bir şekilde yerine getirmediğini vurgulayan Şimşek, "Bizim aslında fiyatlara müdahale etme gibi bir niyetimiz yoktu. Sistem iyi çalışmayınca mecburen müdahil olduk. Uygulama başarılı oldu. Önümüzdeki dönemde değerlendireceğiz." diye konuştu.

Şimşek, kamuda çalışan taşeron çalışanlara ilişkin düzenlemeye kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) dahil edilip edilmeyeceğiyle ilgili, "KİT'lerin girmesi son derece yanlış olur. Örneğin Türkiye Petrolleri kiminle rekabet ediyor? Hepsi özel şirketler; BP, Shell ile rekabet ediyor. İstihdamda esnekliğin olduğu firmalarla rekabet ediyor. Nasıl rekabet edecek? KİT'lerin hepsi benzer kapsamda. Sonuçta bunlar şirket. Bunlara ilave yükler empoze ettiğiniz zaman 80 milyonun cebinden çıkar." değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, kalp krizi nedeniyle vefat eden İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar'ın değerli biri olduğunu vurgulayarak, kendisine Allah'tan rahmet diledi.

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.